ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
estetiksiz halimle de dereceye girerdim
-
görüyor ve arttırıyorum:
onun estetiksiz haliyle girip derece aldığı yarışmada ben 1. olurdum.
not: hem çirkinim, hem erkeğim ama yukarıdaki cümlemde %100 ciddiyim.
ekşi sözlük'ün şaka maka 30'luk teyze kaynaması
-
teyze sensin, 30'luk sana girsin! *
imamoğlu'na elleri arkada bağlama soruşturması
-
adamın hayatını didik didik ediyorlar bir şey buluruz diye. çıkan ise bu!
zaytung durumdan rahatsız. artık olaylar gerçekten komik.
havadaki yolcu uçağında uçan kuş
-
uçakta zaten hostesler 700-800 km hızla koştukları için birisinin kafasına konması yeterlidir. boşa yorulmasın.
haluk bilginer'in törende türkçe konuşmaması
-
dünyaya ders verecekmiş. türkçe dersi mi?
lafa gel: ''o kadar yabancıya inat, tüm dünyaya ders verirdim.''
başka bir ülkede bu lafı söyleyen adamlara klinik tedavi tavsiye ediyorlar dostum.
türkiye'de iş verimliliğinin aşırı düşük olması
-
türk tipi işletmecilik anlayışının sonucu ortaya çıkan durum.
çalışma saatleri uzadıkça verimlilik düşer. milletçe bunu anlamıyoruz hiç bir zaman da anlamayacağız. iş veren ''ben bu parayı bu personele veriyorsam bir şekilde bu parayı çıkartmalıyım'' zihniyetiyle saat olarak personelini fazla çalıştırmaya çalışıyor. işte vizyonsuzluk nedir en net örneği bu. bu hiç bir zaman düzelmeyecek bir sorun. herkes yaptığı işten, iş yerinden ve iş vereninden nefret ediyor. kimse uzun mesai saatlerinden dolayı kendini geliştiremiyor, dinlenemiyor, yaptığı işe saygı duymuyor ve daha bir sürü sıkıntı.
edit: evet ben de biliyorum tek sorunun sadece uzun mesai saatleri olmadigini ama ücret, idealizm artık her ne ile motive olduğunuzun tükenmişlik sendromu içine düştüğünüzde bir anlamı kalmayacak. bu çözülmesi gereken ilk ve en temel sorun. kimse harici bir hayat yaşamasına izin vermeyen, eşiyle evlatlarının arasına giren bir işi mecburiyetten yapsa bile sevemez sahiplenemez doğal olarak başarılı ve verimli olamaz.
edit: format geregi tanim eklendi.
jelko obradoviç
-
bir gün bir türk takımını çalıştırmasının hayaliyle yanıp tutuştuğumuz efsanevi yugoslav koç.
(bkz: yugoslav ekolü)
kaygısızlar
-
baslik icinde helva diye aradim mâmafih bulamadim.. bu diziye dair boyle diyalogun es gecilmesi ve deneysiz bir kimya dusunulemez.
d: doktor
m : memnun
d : bunu size alistira alistira soylemem lazim ama.. 2 hafta omrunuz kaldi memnun bey..
m : yok mudur bir caresi doktor bey??
d : maalesef, tibbin bu konuda yapabilecegi birsey kalmadi.. kader iste..
m : o elinizdeki nedir doktor.. recete mi yoksa??
d : hayir. helva tarifi..
ssg kanzuk mentionlaşması
-
tam "ver lan sözlüğü geri" diye bitmelik menşınlaşma.
sen serenay'sın ne giyersen o
-
"sen bihter ziyagilsin" cümlesi karşısında diz çöküp tövbe isteyecek cümle. "sen serenaysın" ne be, serenay ne?
z kuşağının kendi evi ve arabası olabilecek mi
-
z kuşağının bir hayatı olabilecek mi?
spikerin soruya cevap almadan yeni soru sorması
-
canlı yayınlarda çokça rastlanan bir hadisedir, şu şekilde gerçekleşir.
- eee, ahmet orda atmosfer nasıl?
- (ahmet bir süre kafa sallar, eli kulağındadır) eaaa, melih burda atmosfer...
- toplantı nasıl geçti ahmet?
- ...atmosfer yedi katm... (susar, eli kulağına gider, kafa sallamaya başlar yeniden, duyum almıştır) melih toplantıda almanya...
- toplantıda ırak meselesinin de konuşulduğu söyleniyor doğru mu ahmet??
-... dış işleri bakanııı... (yine duyum almıştır, el kulağa gider, kafa sallanır) evet melih, ırak meselesi dee...
- peki almanya dış işleri bakanının toplantıdaki...
- melih oraya gelirsem ananı skerim senin, iki dakika sus da dinle be!