hesabın var mı? giriş yap

  • nasıl olup da hiç gündeme getirilmediğine hayret ettiğim israftır.

    elektriğe erişimi olmadığı için temiz suya erişimleri kısıtlı olan ve buna bağlı sebeplerle ölen yüz milyonlarca çocuğun yaşadığı dünyamızda tamamen hayali ve kimsenin bir işine yaramayan kripto paraları oluşturmak için yüzlerce bilgisayar ve kripto maden cihazı boşu boşuna elektrik tüketip dünya kaynaklarını sömürüyor.

    buna dur diyecek yok mu?

    not: bilmeyenler için kısa açıklama; kripto paralar sıradaki sayı dizisinin bulunabilmesi amacı ile sürekli deneme yaparak oluşturuluyor ve bu sürece kripto madencilik deniyor. kripto madencilik 7/24 açık olan bilgisayarlar veya bu iş için özelleşmiş cihazlar yardımı ile yapılıyor.

  • süslü sülü kısmına bazı eklemeler yapmak istediğim açıklamalardır.

    gelin birazcık geriye gidelim...

    akp ve fetö şu resimdeki soytarının ifadeleri üzerinden koskoca türk silahlı kuvvetlerine kumpas kurmuştu. koskoca devletin kriptolu odalarına girilmişti. koskoca ordunun harekat planları yurtdışına kaçırılmıştı. atatürkçü, vatansever subaylar buraya yazmaya utanacağım iftira ve tuzaklarla hapse atılmıştı. 33 askeri kurşuna dizen şemdin sakık gizli tanık yapılıp, koskoca genelkurmay başkanı terörist denilerek silivri'ye atılmıştı...

    lan bu ülkede bu namussuzluklar yaşanırken bu kel samanyolu tv'ye çıkıp şöyle bağırdı lan;

    "buradan şahsım ve milletim adına zekeriya öz'e minnetlerimi sunuyorum. fethullah gülen ve zekeriya öz bu milletin gönlündeki yerlerini almışlardır. hizmetlerinin ne olduğu bellidir. bir zekeriya öz gider, bin zekeriya öz gelir. bir fethullah gülen gider, bin fethullah gülen gelir!"

    vay benim temiz sülüm:)

    tabi bu burada kalmadı. hdp'nin meclise girmesi için acilen barajın düşürülmesini önerdi. anadilde eğitim talep etti. mhp'nin darbe artığı bir parti olduğunu söyledi. böyle bir partinin varlığının bile utanç verici olduğunu ifade etti. ergenekon kumpasını eleştirdiği için devlet bahçeli'yi darbecilikle suçladı...

    bitti mi?

    bitmedi!

    finalde bu sırma saçlı arkadaşımız türkiye cumhuriyeti tarihinde fethullahçı olduğu gerekçesiyle partisinden ihraç edilen ilk siyasi olma özelliğine kavuştu.

    devleti ve yargıyı fetö'ye teslim eden o aşağılık 2010 referandumu öncesinde zaman gazetesinin peşine takılarak "demokrasi buluşmaları" adı altında şehir şehir gezdi zat-ı alleri.

    ve en nihayet fethullah gülen ile işbirliği yapmak suçundan önce genel başkanlığını kaybetti, sonra da yine bu suç sebebiyle bir partiden ihraç edilen ilk siyasi oldu. kısaca fetö'den ihraçtır kendisi:) yıllarca siyasi sicil affı peşinde koşturup durmuştur bu kel kere kel.

    şimdi böyle bir adamın kalkıp fetö hakkında atıp tutması yahut birilerini fetöcülükle suçlaması bir vatandaş olarak benim ağrıma gidiyor. böyle sessizce arkasından yaklaşıp "laaaan bırak!" diye şapalağı vurasım geliyor. şahsen onun yerinde olsam utanırdım bu lafları konuşmaya. yüzüm olmazdı.

    bu ülkede birileri öteden beri bolca cebini doldurmak, çokça güç sahibi olmak için en berbat, pis işleri yapmaktan geri durmadılar. dahası bunları yapmayı kendilerine hak gördüler. bu uğurda dünyanın bütün kirli karanlık örgütleriyle de bayağı bir iş tutmuş görünüyorlar.

    şemdin sakık'ın gizli tanık yapılıp şerefli komutanların silivri'ye attırıldığı bu memlekette sedat peker'in itiraflarına savcılar kulak tıkıyorsa bundan şunu anlamak lazım; bunlar artık siyasi davalardır. türkiye'de şu an bu davaları görecek siyasi bir irade yoktur. ama elbet bir gün o kararlı irade gelecektir!

    bugün sosyal medyada bütün fetöcü hesapların etekleri zil çalmakta. maziyi çabuk unutmuşlar. kendilerine bir cesaret bir özgüven gelmiş. iktidar değişiminde en büyük hesaplaşmanın da bu köpeklerle yapılmasını diliyorum. devletin adam gibi bu işin peşine düşmesi gerekmektedir. bu herifler gerçekten kim? bu ülkeden ne istiyorlar? bunlar nasıl bu noktalara geldi? bu tür dini yapılanmalarla nasıl mücadele edilmelidir? her bir şey ortaya dökülmelidir.

    ve göreceksiniz...

    er ya da geç bu işlere bulaşan herkesi k u s t u r a c a k l a r.

    çünkü yarbay ali tatar'ın ahı var.

    çünkü kuddusi okkır'ın ahı var.

    edit: genelkurmay ifadesi bitişik olarak düzeltilmiştir. merak edenler için, fotoğraftaki soytarı tuncay güney'dir.

  • reklam literatüründe product placement ya da "doğal entegrasyon" olarak geçen uygulama. bizdeki gibi bazı dizilerde ya da programlarda öküz gibi notebook ya da markalı kahve fincanı göstermekle değil, daha yumuşak şekilde yapılarak izleyiciye tepki fırsatı tanımamak, gerçekten hissettirmemek amacıyla üzerinde çalışmalar yapılıyor.
    mesela çocuk dizide bisikletten düşer, giren reklam arasında bisiklet kaskı reklamı vardır (yok böyle bişey)
    ya da logosu, kimliği çok bilinen bir ürün dizide kullanılırken logo gösterilmeyip o marka olduğunu zaten belli edecek bir parçanın kullanılması gibi.

  • o dönem almanya dışişleri bakanlığı'na getirilen arthur zimmerman u-boat saldırılarında oldukça kararlıydı. amerika'nın olası saldırılarda ingiltere'yi desteklememesinin tek yolu meksika ve japonya'yı amerika'ya karşı kışkırtmak ve böylece amerika'yı kendi evinde bu sorunlarla uğraştırmak, böylece birliklerini avrupa'a göndermesini engellemekti. zimmerman 16 ocak 1917'de meksika başkanı'na iletilmek üzere telgraf çekti. telgrafta, yapılacak saldırıda amerika'nın tarafsız kalmaması durumunda meksika'ya yönelik ittifak önerisinde bulunuyordu ve bunun karşılığında meksika'nın kaybettiği new mexıco, teksas ve arizona bölgelerini geri almasını taahhüt ediyordu.

    mesaj şifrelenmişti fakat gönderilen telgraf ingilere üzerinden geçiyordu. ingiltere kriptanalize önem veren bir ülkeydi ve bu konuda en yetenekli dilbilimcileri ve bilim adamlarını tarihe 40 numaralı oda diye geçen kriptanalız bürosunda toplamıştı. telgraf bu odaya ulaştığında kısa sürede deşifre edildi ve 23 şubat'ta amerika'ya duyuruldu. tarafsız olmaya çalışan başkan wilson, almanya'nın bu planını amerika halkına açılmış bir savaş olarak değerlendirdi ve savaşa katılmaya karar verdi.

  • günün anlam ve önemine binali'yen:

    "yaa biz adamlara pedofiliyi anlatamıyoruz, atam gidip bunlara erzurum'da sivas'ta cumhuriyeti anlatmış nasıl ikna etti acaba aq ya"