ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
happy tree friends
-
bu adamlar manyak, inanilmaz komik esprileri bulunuyor. eskiden olan joe fish modeline benzeyen bir surue sey yapiyorlar ama bunu cok iyi beceriyorlar. belli basli karakterlerin maceralarini izlerken gulmekten kirilip icerdigi vahsetten urperiyorsunuz. ama hepsi iyi bir zaman gecirmek adina duzenlendiginden dolayi anlayisla karsilamak lazim. her hafta yeni maceralar yayinlaniyor sitede. uye olup bunlar izlemek de mumkun ama flash gerektiriyor.
ısırılamayacak kadar sert beyaz leblebi
-
insana, "madem bu kadar dayanıklı, uçağın tamamı neden nohuttan yapılmıyor?" dedirtir bunlar.
azerice
kariyer.net'te hepsine başvur tuşunun olmaması
karısı kızıyla rakı içen insan
-
içip içip karısını kızını dövmediği için değersiz bi insandır.
neşet ertaş
-
bundan sekiz on yıl kadar önce, yanlış hatırlamıyorsam beyaz şova konuk olmuştu. telefonla bağlananlar, stüdyodakiler inanılmaz bir sevgi ve saygı göstermişti ustaya. sanki onu ne kadar sevdiklerinin farkına varmışlardı bir anda. almanya'dan arayanlar, amerika'dan arayanlar, telefonda ağlayanlar. gecikmiş bir borç ödemesi gibiydi. gece boyunca türküler söyledi bir yandan. telefona her bağlanan, "usta, şöyle bir türkü vardı, o da senindi değil mi?" deyip türküyü istiyordu. her seferinde de daha bir mahçup oluyordu usta. sanki herkesin sevdiği o türküleri yazmış olmak ayıpmış gibi, eziliyor, kısık sesle yanıt veriyordu. arada stüdyodakiler de benzer cümleler kuruyordu. "şu da mı senindi? onu da bi söylesen?" falan. sonra telefona biri daha bağlandı. dedi ki "usta yaa, falanca diye bi türkü vardı, o da mı senindi?" usta'nın cevabı şöyle oldu: "başka sahap çıhan yohsa benim diyelim."
hani "sahap çıkan" olsa ses etmeyecek. böyle de mülkiyetten, dünya malından, egodan, kibirden muaf bir adam. güzel adam.
bir oy çatı adaya bir oy zafer partisi'ne
-
önümüzdeki genel seçimlerde yapacağım tercih.
(bkz: suriyelilerin 20 tl vermeyen çocuğa kezzap atması)
yetti artık. iktidar göndermeyeceğiz diyor, sarı muhalefet ise gönüllü olanları göndereceğiz diyor. kim gönüllü olarak gitmek ister ki? aptal mı kandırıyosunuz be!
gerekirse zorla göndereceğiz diyebilen tek parti zafer partisi, tek lider de ümit özdağ.
millet ittifakı denen oluşum çatı aday olarak kimi aday gösterirse ona mühürü basacağım, kemal dede aday olsun, ona bile mühürü basacağım ama milletvekili seçiminde oyum zafer partisi'ne gidecek. hem de mühürü öyle bir vuracağım ki, sesi brüksel'den duyulacak!
yetti lan artık, biz bu vatanı sokakta bulmadık. türkiye'yi de rakka'ya çevirmelerine izin veremeyiz.
seri yerli otomobil üretimi
-
bugun hurriyet te yayinlanmis prototip resimleri cadillac bls e aittir. benziyor felan degil bildigimiz bls lerin uzerindeki cadillac armalari siyah bantla kapatilmis, sagina soluna siyah batlar cekilmis. hatta yeni bls olmadigindan araclarin icindeki yipranmayi dikkatli bakarsaniz farkedersiniz. sahteciligin de kalitesi iyice dustu ya...
direnişten gülümseten detaylar
-
-beşiktaşta, kimsenin tencere tava çalmadığı bir sokakta tek başına bir çocuğun pencereye tüneyip bir elinde cezve bir elinde kaşık "sık bakalım sık bakalım biber gazı sık bakalım" ritmini tutması.
-çarşı'nın açıklamasını dinlerken parkın karşısındaki bir evin balkonundaki tencere çalan yaşlı teyzeyi fark etmem, herkese gösterip teyzeye "beyaz" çektirmemiz.
-binlerce kişi yürürken, balkondan tencere tava çalan bir dedenin gaza gelip tencereyi kafasına koyup öyle çalması.
-aynı yolda kafamızın üstünden peçete koleksiyonunu döken küçük kız. maske, gözlük, limon, karbonatlı su atan amca.
-arkadaşımın gaza gelip "tayyip yeter titriyorum bana biber gazı yolla müptezel oldum" diye çığlık atması. aynı arkadaşımın biber gazı kokuları gelince "komşular uyumayın maske atacağınıza parfüm sıkın şu sokağa" diye bağırması.
-yolun sonunda çevik ve tomalarla karşılaştığımızda "çevik kuvvet beyaz desene" sloganları atmamız, "kırmızı" diye bağırdığımızda, "beyaaz" cevabını alamamızın üstüne "amirim izin ver beyaz desinler" diye bağırmak değil höykürmemiz.
gülümseten, gurura gark eden, unutulmaması gereken detaylardır.