hesabın var mı? giriş yap

  • yerçekimi 2 kat artarsa 3 katına çıkmış olacağından sözlükte yapılan tanımların da değişmesine neden olacak durumdur.

    kütlemiz değişmez, ağırlığımız 3 katına çıkardı.

    belki de tek faydası ayaklarımız yere sağlam basardı, aklımız bir karış havada olmazdı.

  • ekmeleddin beyin bazı sözlüklerde gizliden gizliye @2'lik yaptığını, bu hazırcevaplığının, ayar vericiliğinin de buradan gelen bir alışkanlık olduğunu düşünmeye iten ayarlardan yalnızca biridir.

  • (bkz: kanzuk) hahaha! nereye yazsam uyuyo lan. hiç de tanımıyorum kendisini, ne de yediği naneler umrumda. baktım herkes her yere kanzuk yazıyo, boş yer buldum mu basıyorum kanzuğu!

  • katar'da düzenlenecek olan fıfa 2022 dünya kupası organizasyonunun güvenliğini bizim polisimiz sağlayacakmış.

    içişleri bakanı süleyman soylu, “katar'ın bize emanet ettiği güvenlik konusunda sanki bizim bir düğünümüz var ve biz heyecanlıyız. bunu başarıyla bitirme arzusu içerisindeyiz” dedi.

    la ne düğünü? 10 milyar $ para dilendiniz, bir de polisimizi sanki sizin malınızmış gibi gönderiyorsunuz.

    cb diyor ya hani, ihracat ile kazanacağız vs. askerimizin yanına polisimizi de kattık artık satılık-kiralık olarak.

    edit: kaynak eklendi:
    https://www.birgun.net/…ar-gibi-heyecanliyiz-368702

  • adamın birisi bir gün, trabzon'a gitmiş, bir meyhanede oranın yerlisi bir adamla kafa demlemeye başlamışlar.

    bir ara, karadenizli'nin belinde, kabzası havalı, elde oyulmuş bıçağını görmesin mi???

    -bıçağına bayıldım, demiş adama, masaya bir 50 lik banknot basarak, aldım gitti!

    -pen piçaumi vermem!!! demiş karadenizli....

    -al, sana 100 o zaman!! diye vurmuş 100 lük banknotu masaya!!

    -vermem! demiş kararlı bir şekilde karadenizli!

    -oooo amma uzattın ha, demiş bizimki. bak bu son teklifim! al sana 300 tl. daha da param kalmadı!!!

    -haçan sen anlamiymisun, vermeyeceğum dedum piçağumi!!!

    adam takmış bi kere bıçağa!! çıkarmış bileğindeki rolex saati...

    -bak arkadaş, bu var ya bu, hayatında göremeyeceğin kadar para eder. bak son teklifim, veriyon mu bıçağı?

    -haçan arkadaşum, ne istersen iste, piçagumi isteme penden!!!

    -sen ne kaçırdığının farkında değilsin galiba!! bak, bu saat var ya, som altındır, kadranı sedef, düğmesi de yakut.

    -haydaa, sen penu anlamaysun kaliba!!! vermeyceum daaaa!!! .. hele bak....diyelum ki aldum saatinu, verdum piçagimuuu ... yarin celdum kahveye, ha burda bir kahve içeceum...kalkti pirisu dedu baa "-ananu s..eyum.!!ha pen ne diyeceum ona, "altiyi çeyrek geçiii ???"

  • çinli ilaç kimyageri tu youyou tarafından bulunan, sıtmaya karşı etkili olan bir bileşik. tu youyou sayesinde milyonlarca insan yaşama tutunmuştur. keşiflerinden ötürü 2015'te nobel ödülü kazanmıştır. aşağıda bu keşif konusunda bir derleme oluşturdum. keyifli okumalar.

    tu youyou, beijing medical college'da eczacılık bölümünde okudu. 1955 yılında mezun olduktan sonra, geleneksel çin tıbbı akademisi'nde (daha sonra çin tıp bilimleri akademisi) materia medica enstitüsüne seçildi. 1959'dan 1962'ye kadar, batı tıbbında uzman araştırmacılara yönelik verilen geleneksel çin tıbbı kullanımı konusunda tam zamanlı bir eğitim kursuna katıldı. 1967'de vietnam savaşı sırasında (1954-75), tu sıtma tedavisi bulmak için oluşturulan ve gizli bir oluşum olan proje 523'e liderlik etmek üzere atandı. proje, çin hükümeti tarafından sıtmanın sayısız askerin hayatına mal olması üzerine başlatıldı.

    tu ve araştırma ekibi, eski çin tıbbı metinlerinde açıklanan bilgiler temelinde sıtmaya karşı etkinliği olduğu varsayılan bitkileri tanımlayarak başladı. ekip, 640 bitki tanımladı, ve ardından, sıtmaya neden olan plasmodium parazitleri ile enfekte olmuş fareleri iyileştirme kabiliyetlerini tespit etmek için için yaklaşık 200 bitki türünden 380 özüt test etti. tatlı pelin otu- artemisia annua'dan elde edilen bir ekstrakt başarılı oldu. 1971'de, ekstraksiyon işleminden sonra sonra, tu ve meslektaşları, plasmodium parazitlerini farelerden ve maymunlardan etkili bir şekilde ortadan kaldıran tatlı pelinden elde edilen toksik olmayan bir ekstraktı başarıyla izole etti. bundan sonra, kısa sürede tatlı pelin otu özlerinin ateşi düşürdüğü ve kandaki parazit seviyelerini düşürdüğüne yönelik sıtma hastalarında klinik çalışmalar yapıldı. 1972'de tu ve arkadaşları, qinghaosu ya da artemisinin olarak adlandırılan ekstrelerdeki aktif bileşiği ortaya çıkardılar.

    her ne kadar tu, eski metinlerden elde edilen bilgilere dayanmış olsa da, eserler qinghao olarak bilinen bitki hakkında çok az şey söyledi ve ekibinin bitkinin antimalarial aktivitesiyle ilgili ilk bulgularını yeniden üretme girişimlerinin birçoğu başarısız oldu. ancak nihayetinde tu, tatlı pelinotunun yapraklarının artemisinin içerdiğini ve bileşiğin nispeten düşük sıcaklıklarda en iyi şekilde elde edildiğini keşfetti. tu, başlangıçta çin’de bulunan bilimsel bilgilerin yayınlanmasındaki kısıtlamalar nedeniyle, bulguların yayınlaması engellendi. çalışma nihayet 1980'lerin başında geniş kitlelere hitap eden uluslararası bir boyuta ulaştı. 2000'li yılların başında, dünya sağlık örgütü, sıtma için birinci basamak tedavi olarak artemisinin bazlı kombinasyon ilaç tedavilerinin kullanılmasını tavsiye etti.

    tu, artemisinin araştırılmasını sürdürdü ve biyoaktif bir artemisinin metaboliti olan "dihidroartemisinin" isimli ikincil bir anti sıtma bileşiği geliştirdi. 2011 yılında artemisinin keşfine yönelik katkılarından dolayı lasker-debakey tıbbi araştırma ödülü'nü aldı. kısaca artemisinin, tatlı pelin bitkisinin (artemisia annua) yapraklarından elde edilen bir anti sıtma ilacıdır ve milyonlarca yaşamı kurtarmıştır.

    kaynak : https://www.britannica.com/biography/tu-youyou

    (tu youyou ayrıca bbc two'da yayınlanan "icons: the greatest person of the 20th century" isimli tv serisinde de kısaca işlenmiştir)

  • iphone 6s için tavsiye isteyenler için geldiğim başlık.

    sular seller gibi akıyor dostlar. güvenle indirin. şukumu verin sizin için kurban ettim kendimi ama ölmedim işte.

    bu defa adamlar yapmış. inanılmaz değişiklikler var hoşuma gitti.

    ama bir dahaki güncellemeyi ben yapmam ilk söyliyeyim sıra sizde.

    üst edit: qandırdım nazlı yari o çılgın sözlerle. ahaha sevgili yazarlar baktım kimse 6s telefonuna ios 12 yüklememiş. len beni tanımadınız mı? ıphone 4s'imi de kaç sene ios 6 ile kullandım. yüklemeyin arkadaşlar ne sabırsızsınız. ne oluyor yükleyince? bırakın bu işleri gezin tozun. girdiğiniz instagram, whatsapp zaten.
    saygılar sevgiler.

  • "neden ?"

    aklımda sadece bu sorunun dönüp dolaşmasını sağlayan bir işkencedir bu...

    "neden ?"

    hala içimde bir yerlerde dağınık bir şekilde duran tüm o özlem, sevgi, aşk kırıntılarını kalbime gelişi güzel tekrar saçan bu telefon neden ?

    işte yine o ses...tüm "hayır"’ların "evet" gibi geldiği, telefonun bir yanından girip öteki yanından çıkarak sımsıkı, ama sımsıkı sarılma isteği uyandıran o ses.

    nedendir bu aramak ? herşeyi mahveden sen.. aldatan ve çekip giden sen...bir türlü sana yetemeyen “beni” tekrar aramayı düşünmen neden ?
    yıllar sonra, bir kez daha, herşeye rağmen tekrar deneyelim dediğim zaman arkanı dönüp de “bu eleman kenarda dursun...şööle bi etrafa bakalım..daha iyisi var mı acaba ? ” diye başkalarıyla denemeyi isteyen sen; herşeyi ikinci kez elinin tersi ile ittikten sonra bu ağlamaklı ses neden ?

    yine denedin ve yine mi olmadı ?
    kimseler sevmedi mi seni ya da sen umduğun gibi sevemedin mi ?
    seni sadece “sen” olduğun için seven,
    gözlerinin en içine “ben” gibi bakan biri daha çıkmadı mı ?
    umutsuz musun ?
    ya da ;
    mutsuz musun ?
    artık hiçbirşey eskisi gibi olamayacak karamsarlığı içinde yorgun musun ?

    eğer öyleyse ,
    ben” gibi olmuşsun.
    ne üzücü ki neler hissettiğimi anlar olmuşsun.
    “ne olurdu sanki yok etmeseydin herşeyi, ve ben en çok sevdiğim kadınla mutlu olsaydım” diyen ben gibi zamana mağlup olmuşsun.

    gördün mü bak ne kadar zor geçen zamanı geri döndürmek..
    ve o zamanla gidenleri tekrar yerine getirmek..
    ne kadar zor tekrar güvenmek..
    ve aslında ne kadar acı ilk fırsatta yine çekip gideceğini bilmek..
    ama daha kötüsü..
    belki de en kötüsü..

    ne kadar yazık seni bu kadar çok sevmiş olmak ve ilk görüşte seni seçmek.
    bir daha kimseyi bu kadar sevemeyeceğimi bilerek..

  • bir çeşit hezeyandır. kişi etrafındaki insanların kendisine aşık olduğunu sanmaktadır. en sık görüleni ünlü birisinin kendisine aşık olduğudur.

    türkiye'nin bir ucunda meydana gelen olay;

    '' kız şizofreni hastasıdır ve erotomani'si vardır; barış akarsu'nun kendisine aşık olduğunu ve evlilik hazırlıkları yaptığını anlatıp durmaktadır, geceleri uyuyamamaktadır. bu yüzden psikiyatri kliniğinde yatmaktadır. psikiyatristi ise olağan bir dille bunun düşünce bozukluğu olduğunu anlatmaya çalışmakta fakat kız '' barış sağda, sen solda e ben hanginizin gerçek olduğuna inanacam'' şeklinde mantıklı açıklamalar yapıp doktorunu da zora sokmaktadır. bu bayan hasta hergün doktorunu yarım saate bir ziyaret ederek barış bana bunu yaptı, barış bana şunu yaptı demektedir, doktorun içi dışı barış akarsu olmuştur, hocalar da artık ezbere bilmektedir, hastanedeki diğer hastalar hastaya -barış bugün nasıl- diye sormaktadırlar. artık hastanın odasına gittiğinde doktorun içinden 'lütfen bugün bahsetme en azından' sözleri geçmektedir. kız hiçbir iyileşme belirtisi de göstermemektedir. haftaiçi yorgun düşen doktor hanımcağızımız haftanın yorgunluğunu gidermek için istanbul'daki arkadaşlarına haber salar ve haftasonunu istanbulda geçirmeye karar verir, kafa barış akarsuyla binbeşyüz olmuştur, rahatlamaya ihtiyaç vardır. neyse gidilir istanbula.. süper.. akılır taksim ortamlarına girilir bir bar'a o da ne; türkiye'nin bir ucunda uğraştığı barış akarsu karşısında... kafa olur bir milyon! ''

    diğer bir erotomani hikayesinde ise 1 ay sonrasında kliniğe yatan erkek hasta bu doktor hanımcağızın kendisine aşık olduğunu sanmaktadır. bu başka bir hikaye...

  • bazi hayatlarin aynasi olmus dizi.

    kardesimle komsunun evinin duvarina cokmus babama bakiyoruz. o da siyah paltosu ile kapida dikiliyor, tasinan esyalarin ufak kamyona yerlestirenlere arada bir seyler soyluyor. eve daha zaten yeni gelen buzdolabi, camasir makinesi, elektrik supurgesi bizim ona alismamiza firsat vermeden evden gidiyor babamla birlikte. kardesim kulagima fisildiyor "butun kitaplari da goturuyor." "olsun" diyorum. aklim camasir makinasinda, annem gene eliyle camasir yikayacak diye dusunuyorum. yuregim agirlasiyor. "buyuyunce buyuk bir kitaplik alacagim, kitapla dolduracagim" diyor yavasca. "istersen once anneme camasir makinasi al" diye kiziyorum ona, "sen daha buyuksun sen al" diyor, boynunu bukuyor. "buzdolabi da gitti simdi ne yapacagiz" "teldolabi var" diyorum, giden kamyonun arkasindan bakiyoruz uzun sure. annem yanimiza geliyor. kardesim ona mujdeyi veriyor "ablam sana camasir makinasi alacak buyuyunce" yorgun gozleri gozlerimde. "alir tabii niye almasin" diyor, elimizi tutuyor, bosalmis eve giriyoruz, "yatagim hala burada" diyor kardesim seviniyor.
    o kadar guluyoruz ki sonunda agliyoruz gulmekten.

  • manu maçından sonra "bir sonraki takımım çok sürpriz olacak" diye demeç vermiş.

    beyler antalyaspor devrede galiba :/