hesabın var mı? giriş yap

  • okunan her entry, birer puzzle parçası aslında. parçalar birleştikçe, vakit geçtikçe söz konusu yazara dair bir profil beliriyor aklımızda. politik görüşünden tut da dinlediği müziğe kadar, aile mefhumuna ilişkin görüşlerinden tut da yaşamı nasıl özetlediğine değin birçok farklı bahiste neler düşündüğünü okuyor öğreniyoruz. fakat life is drunk heybesinde olanı anlatmak, kendisini yazmak yerine, düzmece hikayelerle şükela avına çıkıyor.

    kendisinin ve yakın çevresinin, evvel entry'lerde anlatılanlardan çok çok uzaklaştığını, bambaşka kişilere evrildiğini görüyorsunuz mesela zamanla. yazılanların külliyen uydurma olduğunu anlamanız öyle çok bir vaktinizi de almıyor. okurun, şüpheci ve mantık arar olması, meselenin baştan aşağıya tiyatro olduğunu kavraması için yeterli.

    life is drunk, sözlüğün şifresini çözmüş yemiş bitirmiş bir beşer. burada bir "hak teslimi" yapmamız da şart. hangi başlıkta, hangi yazının, hangi detaylarla yazıldığında debe'ye gireceğini çok çok iyi biliyor. gerçi bazen tek bir entry'de 25 olağanüstü gelişmeyi art arda dizerek mübalağa'nın dibine vursa da, yurdum insanı "eheheheheh çok güzel" deyip şükela'yı yapıştırıyor.

    olaya müteallik karakterler yaratması, konuşturması, mizah katması ve tüm bunları bir çırpıda okutturan akıcılıkta yazması, yazabilmesi, onun becerisi hiç kuşkusuz... ama artık sıktı. vallahi de sıktı billahi de sıktı. badim değil ama neredeyse badim gibi. asıl can sıkıcı şey de bu işte. her sabah debe'de life is drunk'ın fantastik kurgularını okumak canımı sıkıyor. kurtulamıyorum düzmece metinlerinden... yaptığı girizgahtan anlıyorum o olduğunu; scroll'luyorum aşağıya bir bakıyorum ki o, basıyorum eksiyi...

  • video: pembe mezarlık - model

    yorum:

    pembe mezarlık ne amk kaç yaşında insanlarsınız siz?

    çürük çilek kokusu ne ? şekerden tabut ne amk ? koca koca adamların yaptığı şarkıya bak anlamıyo millet diye yardırın amk kelimeleri yanyana.

    aha bende yazıyorum

    turuncu bir müezzin gördüm rüyamda

    aşık müminler keşkülden musalla taşında

    gezinirken avluda bir anda

    doldu ciğerlerim birden çürük hurma kokusuyla.

    çürük çilek ne amk yaaa!

  • evrimini inceleyelim:

    * lise sondayım pırıltısı (yer yer sarı saç tutamları) =>meali: "yavaş yavaş fıstıklaşıyorum ;)"
    * üniversiteye başladım kızılı => "asi ve özgür genç kızım ben hohooyt."
    * işe başladım sarısı => "plaza kadınıyım, çalışırım kazanırım ortamlara akarım hihihi."
    * koca buldum, evlendim kahverengisi => "duruldum, hanım kadınım mehhehhh."

  • ekşi sözlük'ün, "sizi çok sevmiyoruz. sandığınız kadar umrumuzda da değilsiniz. dün var olan ve yarın da olacak olan biziz neticede. siz en iyisi günü yaşayın." diyen yüzü. moderatörler arasında böyle bir görev dağılımı mı vardır, kendisi mi isteklidir hep merak etmişimdir. sözlüğü sözlük yapan yazarların her fırsatta ne kadar değersiz, bir ayağı çukurda gereksiz canlılar olduklarını kendisinden duymayı yadırgamıyorum artık.

  • fat joe'nun ekibi olarak da hatırlayabileceğiniz terror squad'ın elemanlarından bir tanesi.

    aslen filistin kökenlidir ve 2006 yılından beri çıkardığı solo albümlerle özellikle florida bölgesinde epey ünlenmiştir. çok yetenekli bir adam olduğu iddia edilemez ve hatta bir sürü boş şarkı yaptığını da söyleyebiliriz. fakat bu adam kesinlikle şanslıdır çünkü kariyerinin başından beri young jeezy, bun b, rick ross, jadakiss, ludacris, chamillionaire, the game, nas, kanye west, t.i., busta rhymes, fabolous gibi çok iyi rapçilerle ve lil wayne, plies, t-pain, trey songz, birdman gibi çok popüler isimlerle çalışma şansına sahip olmuştur. yaptığı kötü şarkılarda bile en az 3-4 tane farklı rapçi olduğu için, şarkıdan bağımsız olarak bireysel anlamda iyi olan bir kısım bulabilirsiniz. yani çoğu şarkısı genel anlamda ortalamanın altında olsa bile, birlikte çalıştığı bazı iyi rapçilerin emekleri sayesinde biraz daha iyi konuma gelmektedir.

    bunun en bariz örnekleri ise dandik bir beat üzerine söylenen fakat 1-2 tane başarılı verse içeren we takin over; ludacris'in, young jeezy'nin, busta rhymes'ın ellerinde yükselen i'm so hood remix'i; welcome to my hood remix'i; busta rhymes'ın ve nicki minaj'ın tam anlamıyla şov yaptığı all i do is win remix'idir.

    tam anlamıyla iyi olan birkaç şarkısı için (bkz: go hard) (bkz: i'm on one) (bkz: victory) (bkz: i'm from the ghetto)

    genel olarak yetenekli bir adam değildir, kliplerinde gereksiz hareketler yapar ve hep etrafındaki kadronun genişliği sayesinde dikkat çeken işlere sahip olur. fakat bazı şarkıları güzeldir ve güzel olmayan diğerleri de en azından dinleyici eğlendirebilir.