hesabın var mı? giriş yap

  • üşengeç insanlar için tek hamlelik muadilini yazıyorum:

    oda topla = parfümü odaya boca et
    duş al = parfümü vücuda boca et
    saç yap = parfümü saça boca et
    diş fırçala = parfümü ağz... sakız çiğne sakız
    parfüm sık = parfüm sık

  • başlık: matematikdeki mantık hatası

    1. şimdi beyler matematikde oran oranti diye bi olay var
    mesela
    1 işçi bir işi 10 saate yaparsa
    2 işci 5 saatte yapar deniliyor
    bir işcinin 1 yılda yaptıgı işi (ccc 31536000 saniye yapar ccc)
    31536000 tane işçi 1 saniyedemi yapar

    14. 280 tane karıyı sikip ertesi gün baba olnak gibi bişi

  • en düz anlatımı ile ''samurayların ahlak yasası'' diyebiliriz.

    sözlğük anlamı ile konuyu açarsak buşido, japonca'da "savaşçının yolu" anlamına gelen ve samurayların uyması gereken ahlak yasasıdır. bu felsefe, samurayların yüzyıllar boyunca yaşamlarını ve davranışlarını şekillendirmiş ve japon kültüründe önemli bir yere sahip olmuştur. buşido, dürüstlük, cesaret, onur, sadakat ve saygı gibi değerlere dayanmaktadır.

    samuray sınıfı, japonya'da 12. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar feodal bir kast oluşturmuştur. savaşçılar olarak eğitilen samuraylar, bağlı oldukları efendilere (daimyo) sadakat ve itaat ile tanınırlar. zamanla samuraylar sadece savaşçı değil, aynı zamanda sanatçı, filozof ve yöneticiler de olmuşlardır.

    buşido felsefesinin kökenleri 12. yüzyıla kadar uzanmaktadır. o dönemde samuraylar, zen budizmi ve konfüçyüsçülük gibi felsefi akımlardan etkilenerek kendi ahlak yasalarını oluşturmaya başlamışlardır. buşido, samurayların onurlu ve erdemli bir şekilde yaşamalarına ve savaşta cesaretle savaşmalarına rehberlik eden bir dizi ilke ve değerden oluşmaktadır.

    buşido'nun yedi temel ilkesi vardır:

    gi (dürüstlük): samuraylar her zaman dürüst olmalı ve sözlerini tutmalıdır.
    yu (cesaret): samuraylar korkusuz olmalı ve tehlike karşısında geri adım atmamalıdır.
    jin (merhamet): samuraylar zayıflara karşı merhametli olmalı ve onlara saygılı davranmalıdır.
    rei (saygı): samuraylar üstlerine, eşitlerine ve altlarına saygılı davranmalıdır.
    makoto (dürüstlük): samuraylar her zaman doğruyu söylemeli ve açık sözlü olmalıdır.
    chugi (sadakat): samuraylar efendilerine ve anavatanlarına sadık olmalıdır.
    meibyo (onur): samuraylar her zaman onurlu bir şekilde davranmalı ve şanlarını korumamalıdır.

    buşido felsefesi, 19. yüzyılda samuray sınıfının ortadan kalkmasına rağmen günümüzde de japon kültüründe önemli bir yere sahiptir. buşido'nun değerleri, birçok japon'un hala önemsediği ve yaşamaya çalıştığı değerlerdir. buşido, dürüstlük, cesaret, saygı ve disiplin gibi evrensel değerleri temsil ettiği için de tüm dünyada ilgi görmektedir.

    toparlarsak:

    buşido, samurayların ahlak yasası olan ve yüzyıllar boyunca japon kültürünü şekillendiren bir felsefedir. buşido, dürüstlük, cesaret, onur, sadakat ve saygı gibi değerlere dayanmaktadır. bu felsefenin temel ilkeleri günümüzde de birçok japon tarafından benimsenmekte ve yaşanmaya çalışılmaktadır. buşido, evrensel değerleri temsil ettiği için tüm dünyada ilgi görmektedir.

    (bkz: harakiri/@justin mcleod)
    (bkz: seppuku/@justin mcleod)
    (bkz: samuray/@justin mcleod)

  • inşa edilmemiş, görselleri render olan, güzel bir photoshop post production u ile gözü kandırmış projedir. inşa edilirse hoş olur

  • bizim şirketin arada sırada "öylesine" ilan verdiği site. bazen girip bakıyorum, bizim şirket kah mimar arıyor kah mühendis. ulan ofise bakıyorum herkes yerli yerinde, mühendisler şantiyelerde... en son patrona sordum: "bulunsun kızım, belki birisi pat diye bırakıp gider işi. şantiye başı boş mu kalsın? hemen 6 ay önceki ilana başvuranları aramaya başlıyorum, daha hızlı yürüyor işe alım süreci" dedi.

    "bilmemkaç tane işe başvurdum dönen olmadı" veya "filanca ilana 1 sene önce başvurmuştum yeni aradılar" diyen arkadaşlar bunu bi düşünsün derim ben. özellikle inşaat sektöründe çalışanlar...

  • "bir cahille tartışmak bir güvercinle satranç oynamaya benzer; siz ne kadar iyi olursanız olun güvercin taşları devirir, tahtanın ortasına sıçar, kazandığını sanıp zafer turu atar..."

  • ilk turda sana oy veren seçmenin de kararı ikinci turda seninle aynı olmak zorunda değil. bir de böyle düşün.

    t: sinan oğan açıklaması.

  • eğer eşin ölürse, dul olursun. eğer bir çocuksan ve ebeveynlerin öldüyse, yetimsindir. ama çocuğu ölen anne babayı ifade edecek hiçbir kelime yoktur. belki de bu, adı konulamayacak denli korkunç bir şeydir. *

  • isterseniz 1 euro yapın. bütün elektronik ve gıda dışı envai çeşit alışverişimi amazon'dan yapıyorum. yapacağım. daha pahalı bile olsa!

    paramın yolsuzlara, hırsızlara, araplara, ekonomi coh eyicilere, geçmediğim köprülere, adımımı atamadığım saraylara, çocuk tecavüzcülerine gitmesi kadar rahatsız etmiyor inanın. bir de diğer yönden bakalım. satıcılar yönünden: dürüst, ahlaklı, beni önemseyen adamlar dururken şark kurnazı, malının arkasında durmayan adamları neden paramla semirteyim?

    dipnot: abd, gümrük vergisi sınırını geçtiğimiz yıl 200 dolardan 800 dolara yükseltmiştir. tabii orada tayyip gibi "halk adamı" bir yönetici olmadığı için normal.

    edit: çok mesaj aldım. amazon'dan alınca da yine vergi alıyor devlet deniyor. evet yine vergi ödüyorsun ancak doğrudan türkiye'deki bir satıcıdan aldığınızda devletin kasasına daha çok para giriyor. ürünü satın aldığın firma ülkeye ithal ederken gümrük vergisi ödüyor, sana satarken fiyata ötv, kdv, yerine göre trt bandrol payı vs. ekliyor. tüm bunlar devlete giden kalemler oluyor. bitiyor mu? bitmiyor. türkiye'deki firma; sana yaptığı satıştan elde ettiği karın %30 civarını yine gelir vergisi olarak devlete ödüyor.

    buna ek olarak hb ve n11'den yapılan her alışverişle bu kokmuş düzeni destekliyorsunuz. çünkü bu firmaların büyük çoğunluğu hükümet yandaşı. yani paralarınız size yol, su, elektrik olarak değil; daha çok hakaret, daha çok baskı, daha büyük kazık olarak geri dönüyor.

    şayet amazon'dan yaptığım alışveriş; bir kuruş bile olsa bu hükümete daha az para aktaracaksa yurt dışından alışveriş yapmaya devam edeceğim. nasıl ki devlet yemiyor içmiyor ufak hesaplarla milleti daha nasıl soyarım diye düşünüyorsa ben de bu konuda ufak hesap yapıyorum. unutmayın eğer biz doğrudan yurt dışından aldığımızda bunların cebine daha fazla para giriyor olsaydı bırakın limiti düşürmeyi limiti tamamen kaldırırlardı. hatta yurt dışından alışveriş yapmamız için bizi teşvik bile ederlerdi. cari açık filan umurlarında değil.