hesabın var mı? giriş yap

  • (bkz: ixir.com)
    bir zamanlar kokoreççi ve kestaneci reklamlarıyla az kulağımızı tırmalamamıştı bu internet şirketi.
    sonra bağlantılar rezalet olup müşteri kaybedince kendini superonline'a devredip yok oldu gitti.
    peşin edit: bırak liseliyi çoğu üniversiteli bilmez bu şirketi.
    (bkz: ben bunu gördüm)

  • ekşi ahallisi zenci elf ile yatıp kalkıyor ama siz bu dizinin yapımcı kadrosunda kimler var biliyor musunuz? jeff bezos şampiyonlar ligi kadrosunu toplamış da haberimiz yok.

    game of thrones, breaking bad, better call saul, stranger things, frings, mad men dizilerinin yapımcıları bu dizide görev almış. ek olarak the hobbit- the desolation of smaug'un yapımcısı da var.

    -christopher newman: game of thrones'un yapımcısı.

    -gennifer hutchison: breaking bad, better call saul ve mad men dizilerinin yapımcısı.

    -jason cahill: the walking dead'in spin off'u olan the fear walking dead'te 16 bölüm, halt and catch fire dizisinde 19 bölüm, fringe dizisinde de 11 bölümün yapımcılığını üstlenmiş.

    -justin doble: stranger things'in büyük çoğunluğunda yapımcılık ve senaristlik görevini üstlenmiş.

    callum greene: hobbit sersinin 2. filminin yapımcılığını üstlenmiş. ayrıca; star wars: the rise of skywalker, pacific rim filminin yapımcılığını üstlenmiş.

    - bruce richmond: imdb'de 8.6 puan alan 1998 yapımı from the earth to the moon dizinin yardımcı yapımcısı.

    -belén atienza: jurassic world: fallen kingdom filmi ve penny dreadful dizinin 2 bölümünde yapımcılık yapmış.

    -lindsey weber: star trek beyond filminin yapımcısı.

    --------------------------------------

    dizinin ilk sezonu toplam 8 bölümden oluşacak. dizinin ilk sezonda 3 yönetmen var. bu yönetmenlerin cv'lerine baktım. pek güven arz etmese de bu kuvvetli yapımcı kadrosu ile muzzam bir dizi üretileceğini düşünüyorum.

    (bkz: j.a. bayona)

    dizinin ilk 2 bölümünün yönetmenliğini üstlenmiş.

    1975 doğumlu ispanyol biri. kariyerinde 1 dizi tek var. ekseriyetle film yönetmenliğini yapmış. doğa ötesi ve karanlık temalı yapımları var. önemli yapımları şunlar;

    -jurassic world* (2018) (imdb: 6.2)
    -a monster calls (2016) (imdb: 7.5)
    -penny dreadful(2014) dizinin ilk iki bölümünün yönetmenliğini yapmış. (imdb:8.2)
    - keane grubunun disconnected şarkısının klip yönetmenliğini yapmış (2012)
    https://www.youtube.com/watch?v=ffuhkpf9d9k
    -lo imposible (2012) (imdb: 7.5)
    -el orfanato (2007) (imdb: 7.4)
    ---------------------------------------------------------
    (bkz: wayne yip)

    dizinin 3,4,5 ve 6. bölümlerinin yönetmenliğini üstlenmiş.

    1981 doğumlu ingiliz biri. sima olarak asyatik bir arkadaştır. oxford mezunu grafik tasarımcısıdır. kariyerini diziler üzerinden yürütmüş. son zamanlarda amazon'un kadrolu yönetmenlerinden biri olmuş.

    önemli yapımları şunlar;

    -the wheel of time - (2021) (imdb: 7.2) bir diğer amazon yapımı dizidir. wayne yip dizinin 3. ve 4. bölümlerinin yönetmenliğini üstlenmiş.

    -hunters - (2020) (imdb:7.2) amazon yapımıdır. dizinin 2. ve 3. bölümlerinin yönetmenliğini üstlenmiş.

    -treadstone(2019) (imdb: 6.9) dizinin 6. ve 7. bölümlerinin yönetmenliğini üstlenmiş.

    -happy! (2017) (imdb: 8.2) dizide 4 bölüm yönetmenlik yapmış.

    doctor who seride 2017 yılında 2 bölüm, 2019'da 1 bölümün yönetmenliğini yapmış.

    utupia (2013) (imdb: 8.4) dizide 3 bölümün yönetmenliğini yapmış.

    misfits (imdb: 8.2) dizide 2011 yılında 3 bölüm 2013'te 1 bölümün yönetmenliğini yapmış.

    tatau - 2015 (imdb: 6.0) dizi 8 bölümden oluşuyor. 4 bölümünün yönetmenliğini üstlenmiş.
    ---------------------------------------------------------
    (bkz: charlotte brandström)

    dizinin 7. ve 8. bölümlerinin yönetmenliğini üstlenmiş.

    1959 doğumlu isveç kökenli fransızdır. 2010'lara kadar film sektöründeyken 2010'dan sonra dizi sektörüne ağırlık vermiş.

    the witcher'da 2, arrow'da 1 bölümün yönetmenliğini üstlenmiş.

    the unlikely murderer (2021) (imdb: 7.0) 5 bölümlük mini dizidir. 5 bölümünde de görev almış.

    madam secretary (2014-2019) (imdb:7.7) dizide farklı sezonlarda 8 bölümün yönetmenliğini üstlenmiş.

    conspiracy of silence( 2018) (imdb: 6.5) dizi 8 bölümden oluşuyor. tüm bölümlerde görev almış.

    disparue (2015) (imdb:7.3) 8 bölümlük mini dizi. tüm bölümlerde görev almış.
    -----------------------------------------------

  • misafirleri uğurlamak için aşağıya indik böyle cümbür cemaat. baya bi kalabalığız. misafirler baya uzağa gidecek arabalarına binmeden vedalaşıyoruz. artık tuttuğumla tokalşıp, öpüşüyoruz aralarında yeni tanıştıklarımzda var. işte memnun oldun falan filan. tam o sırada bi bey amcayıda tuttum tokalaştık, adamı öptüm, iyi geceler, iyi yolculuklar dedim. adam bi ürktü hatta sonradan fark ettim adamı ilk tutup tokalaşınca adam irkilip baya şaşırmıştı zaten. neyse efendim adam bana baktı ben adama. ulan diyorum bu kim? meğerse efendim adam sokaktan geçen normal bi vatandaşmış, ben onuda bizim misafirlerden sanıp öpüp koklamışım. sonra dayı banada iyi geceler yeğenim dedi arkasına baka baka gitti. ne zaman aklıma gelse gülerim. yok böyle bişey o adamın şaşkın bakışları hala gözümün önümde.

  • şu adamın etrafına birini koyun işte, belli ki sürekli elini sıkacak birini arıyor adam. kaç oldu bu?
    alın asgari ücretle birini işe, bidenle el sıkışmak olsun görevi. bari adam rezil olmaz.

    koca amerikasın bunu da mı biz söyleyelim amk?

  • geçenlerde üniversite sınavına hazırlanan ufak kuzenlerimle bir araya gelince, meslek seçimi ile ilgili nasihatler verebilecek yaş ve kemâle erdiğimi hissettim. iyi kötü bir kariyeri, ne bileyim az bi uluslararası tecrübesi olan bir roket adam olarak gelen talepler üzerine bu konuda çok değerli olduğunu düşündüğüm birkaç tavsiye iletmek isterim. dünya vatandaşı olacaksanız, global geçerliliğe sahip bir meslek istiyorsanız bunu iyi araştırmanız lazım.

    biraz uzun oldu ancak zaten adam olacak çocuk okumayı sever, okumayı sevmeyen adamdan zaten hiç bir şey olmaz.

    1) meslek, para için yapılır. para kazanma kaygınız var mı?

    bir insanın ailesinin zengin olması kesinlikle kötü bir şey değil, aksine hayata bir çok noktada 20-0 önde başlamanızı sağlıyor. bankada miras kalmış birkaç milyon lira, ya da babanızın gel başla diyebileceği hazır bir dükkanı varsa, hayat size güzel. tutkularınızın peşinden koşabilir, gitar çalabilir, felsefe okuyabilir maddi getiri kaygısı olmadan tamamen keyif odaklı olarak istediğiniz mesleği seçebilirsiniz.

    eğer şanslı azınlıkta değilseniz, kendi hayatınızı kendiniz kuracaksanız ya da bağımsız olmak gibi idealleriniz varsa, para kazandığınız işten keyif almak zorunda olduğunuzu unutmayın. bunu iş hayatınızın ilk gününden kafanıza sokarsanız, bundan sonraki 40 yılda sabah 7'de uyanmak nispeten daha çekilir hale gelir.

    2) çarpıcı bir yeteneğiniz var mı? para ediyor mu?

    bazı insanlar doğuştan şanslı oluyor - ya da yetiştirilme tarzından ötürü daha çocukluktan bazı yetenekler kazanıyorlar. kimi acayip şarkı söylüyor, virtüöz gibi piyano çalıyor, ne bileyim çok hızlı koşabiliyor, hagi gibi şut atabiliyor, vesaire vesaire. bu tarz bir yeteceğiniz varsa ve paraya çevirme ihtimaliniz varsa bunun da peşinden gitmeniz bir ihtimal hem sizin, hem de dünyanın güzelliği açısından faydalı olabilir.

    benim yok. sizin de yoksa welcome to the club.

    3) en çok para getirecek sektörler hangileridir?

    gelelim üçüncü meseleye. size deli para lazım, özelliksiz düz bi insansınız ve amcamızın fabrikası da yok maalesef. o zaman size para getirecek işleri tespit etmeniz gerekli. bu konuyu 40 kişiye sorsanız hepsi ayrı yanıt verir, o yüzden amcanıza, dayınıza sormayın. bilgi danışacağınız insanların, ancak kendi çapı, bilgisi, görgüsü dahilinde yorum yapabileceğini unutmayın.

    ufak birkaç google araması yapalım. aramayı yaparken, "geleceğin mesleği" gibi abuk subuk bir tümce yerine, "highest paying companies in us" gibi bir şey aratmanız daha spesifik olur. neden amerika'dan başlıyoruz: çünkü amerika, bu zamanın tüm trendlerini belirleyen coğrafya.

    peki, çıkan sonuca tıklayalım: https://www.cnbc.com/…9-according-to-glassdoor.html

    10 - microsoft, bilişim (genel)
    9 - salesforce, bilişim (yazılım)
    8 - facebook, bilişim (sosyal medya)
    7 - linkedin, bilişim (sosyal medya)
    6 - vmware, bilişim (it altyapı)
    5 - google, bilişim (sosyal medya, yazılım)
    4 - gilead sciences, tıp
    3 - twitter, bilişim (sosyal medya)
    2 - nvidia, bilişim (donanım)
    1 - palo alto networks, bilişim (siber güvenlik)

    dolayısıyla, tablo ortada. bilişim sektöründe mühim olan bilgi ve bilgiyi toplayan ve değerlendirebilen altyapılar olduğu için, bu meslek dalında sermaye bahsi geçen altyapıları kurabilen "insan". bir inşaatçının sermayesi arsa ve beton, bir makinacının sermayesi makinasıdır, ama bilişim sektöründe sermaye yalnızca ve yalnızca insandır. o yüzden tüm yatırım insana yapılıyor.

    4) "bu firmalarda binlerce iş ilanı var, hangi alana yönelmeli?"

    peki sektör seçtik, alan olarak neye odaklanalım? bu firmaların her biri büyük birer dev, her türlü fonksiyon var. hangi alan daha mantıklı olur?

    bu konu çok tartışmalı olmakla birlikte benim şahsi düşüncem her zaman firmaların kalbinde, core business'ında yer alan kişiler olmaktır. örneğin nvidia, donanım ve yazılım üreticisi bir firma. bu firmanda bilgisayar ve elektronik mühendislerinin kolkola çalışarak bir ürün çıkarması beklenir. bu ürünü geliştirecek ve çıkaracak araştırmacı kişiler arasındaysanız, paraya para demezsiniz. ama atıyorum finansçı olarak bu firmada bulunuyorsanız, her zaman değiştirilebilir yan rollerden birinde takılmak durumunda kalırsınız.

    5) "üniversite o kadar da önemli mi?"

    dandik bir üniversitenin dandik bir bölümünden mezun olarak bilişim sektörüne atıldım. benim ve benim gibi alaylıların bu sektörden para kazanabiliyor olması, herkese bir umut ışığı olmalı kesinlikle. demek ki herkes yapabilir. anncaaaaaaaaaak:

    -ki bu çok uzun bir ancak-

    "önce bi okuyayım da sonra toparlarım" diye düşünüyorsanız size kötü haberim var. boğaziçi bilgisayar mezunu bir adam, her zaman birkaç adım önde olacak. siz 30 çalışırken, o 10 çalışarak aynı imkanlara ulaşabilecek. boğaziçi'li arkadaşları ile şirket içinde lobi yapabilecek, ciddi bir etki alanına sahip olacak.

    üniversite bir nevi çarpan oluyor bu durumda. sizin yeteneğiniz 5 üzerinden 5 ve üniversiteniz de 3/5 bi yer diyelim, 15'lik para kazanırsınız. sizinle aynı yetenekteki biri odtü mezunu ise 5x5'ten 25'lik para kazanabilir, hem de daha az çalışarak. önüne daha çok kapı açılır ve daha az başı ağrır.

    o yüzden okul kesinlikle önemli. dandik bi yerde okuyorsanız bilin ki 5 kat daha fazla kastıracaksınız kendinizi. onun yerine öss'ye çalışın daha iyi.

    6) "ben kendi işimi kurmak istiyorum"

    girişimcilik ruhu iyidir, güzel bir şeydir. ancak güzide ülkemizde cebinizde sermaye olmadan yapılacak bir iş yok. acayip bi cihaz tasarımınız da olsa, dükkan fikriniz de olsa, beşyüz milyon dolar edecek bir lokanta düşünceniz de olsa sermayeniz, dolayısıyla da babanız, dayınız ya da amcanız olacak.

    eğer yoksa, girişimcilik açısından yine en kısa yol bilişim sektörü. 1000 dolarlık bir bilgisayarla dünyayı değiştiren insanlar var. zor, ama imkansız değil. 1000 dolarla bina dikemez, daire alıp satamaz, makina yapamaz, dükkan açamazsınız. ama dandik bir bilgisayar ve internet bağlantısıyla yapabileceklerinizin sınırı yok.

    7) "neden bu kadar para odaklı olmak zorundayız? ben kafama göre takılacağım"

    son maddemiz bu olsun. tabii ki para odaklı olmak zorunda değilsiniz. barlarda gitar çalabilir, günü birlik yaşayabilir, üç kuruşa tamah edebilirsiniz. bu da gerçekten çok saygı duyduğum bir yaşam biçimi olmakla beraber, parasızlığı iyi kötü tatmış birinin bu tarz hobilere odaklanması zor. çünkü biliyoruz ki istanbul gibi bir cangılda düşene bir tekme de sokaktakiler vuruyor. ortadoğu'nun bu acımasız coğrafyasında, depremini, darbesini, savaşını, kavgasını, cinayetini düşünerek yaşamak zorundayız. bu noktada ben böyle naif bir hayat planlamakta güçlük çekiyorum. belki siz becerebilirsiniz.

    neyse, aklıma gelenler bunlardı. çocuklara da 100 defa anlattım artık çıktısını alır bunun veririm. yine de burada yazılanlar yanlış olabilir, ne bileyim arkeoloji falan okuyup kendini aşırı geliştirmiş bi arkeolog olarak güneş altında kazı yaparken acayip mutlu olabilirsiniz. bilemiyorum bu kişiden kişiye değişir, ben kendime, kendi gördüğüme göre anlattım. bir abimiz demiş ki, "it is the career of careers" - yazının özeti de bu olsun.

  • 40'a merdiven dayamış bir abinizden size öğüt.
    reddedilirsen "nasıl istiyorsan öyle olsun" de ve çek git. telefon numarasını sil, sosyal medyadan çıkar, kesinlikle aynı ortamda bulunma, selam falan da verme. arkasından konuşma tamamen hayatından çıkar, yokmuş gibi davran, reddettiyse bitmiştir. sizin için ölmüştür, o saatten sonra kuracağınız her türlü iletişim sizi küçük düşürmekten başka bir işe yaramaz.
    "naz yapıyor" diye düşünüp tekrar teklif eden veya yılışıklaşan adamın kendine saygısı yoktur. kendisine saygı duymayan kimseye saygı duymaz. arkanıza bakmadan gidin kesinlikle geriye bakmayın en azından karşınızdaki insan sizin hakkınızda "laftan anlamıyor mu?" diye düşünmesin ve saygı duysun.

  • ulvi, öpücük için sırnaşmakta, sevim nazlanmaktadır.

    vatandaş1: hoop kardeşim! eviniz yok mu sizin?
    vatandaş2: ulan ailemizle şuraya geldik. size katlanmak zorunda mıyız!?
    ulvi: şşşt! hacı. eğer ailenizle geldiyseniz ev boştur. versene anahtarı bi.

  • mantıksız bir hesaplama.

    300bin tl karşılığında 30 yıl konaklama hizmeti almakla, 300bin tl karşılığında mal sahibi olmak nasıl karşılaştırılıyor anlayamadım. ev senin oluyor, istediğin zaman satarsın birikimin boşa gitmez. hele ki ev sahibine hiç gitmez.

    ev almak ancak şu şekilde mantıksız olabilir. eve vereceğiniz nakit paranız vardır, fakat bu parayı eve yatırmak istemezsiniz. parayı kullanırsınız. paranızla para kazanırsınız. yani ticari zeka işlerine girersiniz. o zaman anlarım.

    lakin; memursan, maaşlı çalışansan ev almak her türlü mantıklıdır efendim. en kötü; al başkan evi kiraya ver, kendi borcunu ödesin.