ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kadınlara manita veya hatun diyen keko
-
(bkz: erkeklere keko diyen manita veya hatun)
debe editi: 4 senelik yazar olmama rağmen daha çok okuyucu olarak kullandığım sözlükte ilk kez debe'ye soktuğunuz için teşekkürler arkadaşlar. doğumgünümde daha iyi bir hediye olamazdı :)
türkiye'den çıkacak nba takımlarına isim önerileri
-
(bkz: konya thunder)
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık : çok fakirim son 7 liramla ne yapsam
12.hergün yarısını harca paran bitmesin amk.
(ccc nihatdoganreyis ccc ?, 26.06.2010 02:26)
avrupa'da yaya görünce tüm arabalar durur
-
avrupa'yı, kktc'yi ve izmir'i bilmem ama mersin'de görmeye çalışanlar artık yaşayamıyorlar.
30 ocak 2015 birgün gazetesi manşeti
-
çok sağlam ayarlar vermiş ve en sonunda da güldürmüş manşettir.
sağlam düzeltmişler.
jpg okuyamam hd'si yok mu diyenler buyurun
yılbaşında evde ailesiyle tavuklu pilav yiyen tip
-
hay amk eve kamera mı yerleştirdiniz lan???
rte'yi memnun edecek makam
21 ocak 2021 araçta ekmek satışının yasaklanması
-
istanbul yetmedi sana türkiye’yi de verelim diye yalvarıyorlar resmen. inanılmaz...
demba ba
-
bu adamın yetiştigi toplumda ''dini kullanmak'' gibi bir olgu yoktur. yani aynı dine mensubuz ama bambaşka bakış açılarımız var aslında.
bizde din dedigimiz şey genelde siyasete atılmak, ihale kapatmak, bir zümreye kendini kabul ettirmek için kullanıldıgı için artık her dua okuyanı, secdeye yatanı ''dini kullanıyor yea'' diye yaftalıyoruz.
adam aslında çogu katolik olan brezilyalı futbolcunun yaptığını yapıyor, futbol oynarken dinini hatırlıyor. kaka her gol attığında istavroz çıkardığında kimse kendisinin dini sömurduğunu duşunmez mesela.
sonuç olarak, her şeyi olduğu gibi dini de yozlaştırdığımızdan bizlere ilginç gelen futbolcudur.
telefon alarmını hiç ertelemeden kalkan adam
-
yaklaşık 4.5 senedir benim bu kişi.
aslında her şey kafada bitiyor, düzenli spor da şart tabii.
sabah 6.15 gibi uyanıyorum. zaman ayarlı kahve makinesi aldım, alarmla beraber kahvem hazır oluyor.
hızlıca kahvemi yudumlarken akşamdan hazırladığım spor çantamla fitness merkezine geçiyorum.
bu kısım çok kritik, en az 5 km koşmadan güne başladığımda, gün içinde bitkin oluyorum.
koşu bandında ter atarken çin ve abd piyasalarında gece neler olmuş hızlıca tahlil ediyorum.
spor sonrası da vitamin bar'da cornflakes’imi yerken gün içinde atılacak e-mailleri hazırlıyorum.
saat zaten 8.30 oluyor bu vakte kadar ve ofise geçiyorum.
güne erken başlamak, zinde uyanmak çok önemli ve tamamen motivasyon meselesi, abartılacak bir durum yok...
...demek isterdim ama snooze’un dibine vuruyorum sabahları, neredeyse uyku sürem kadar snooze ediyorum. heil snooze.
debe edit: yoğun talep üzerine kahve yapan çalar saat
the conjuring
-
yönetmenliğini james wan'ın yaptığı, başrollerde vera farmiga, lili taylor, patrick wilson ve ron livingston'ın oynadığı 2013 yapımı korku filmi.
bir korku filminden beklenilen her şeyi verebilme özelliğine sahip bir film bu. konunun geçtiği 1970'ler her türlü ayrıntıyla (eşyalar, kıyafetler vs) çok iyi verilmiş hatta film de 16 mm ile o dönemde çekilmiş duygusu uyandırdı bende.