hesabın var mı? giriş yap

  • *(bkz: aa bu benim lan)

    hatta bu durumu biraz abartmış da olabilirim. keza en geç 1 yıla üniversite bitiyor ve bahsi geçen konuda hala bir ilerleme yok*

    edit: ve üniversite de bitti. hala bir ilerleme yok*

    gelen mesajlar üzerine güncelleme editi: 2 yıldır çalışıyorum (hatta şu anda ilk yıllık iznimdeyim) ve hala bir ilerleme yok*

    çok beklenen final editi: https://www.youtube.com/watch?v=p4egdn90wye (edit: ölü link düzeltildi)

    beklenmedik after credits editi: bitti ya la*

    çok beklenen devam filminin kısa özeti edit: ilk filmin finalinden* 1 yıl bile geçmeden başka bir güzel hanımla bir birlikteliğe başladık. arasını çok anlatmayacağım burada ama şu anda 8 aylık evliliğimizde ikimiz de işimize gücümüze bakarken artık birbirimize yoldaşlık da yapıyoruz bu hayatta **

  • ekmek arası dönerin alım satım işlemi esnasında usta tarafından müşteriye yöneltilen soru cümlesi. cevap evetse, aç arkadaşımız çok fazla dünyevi kaygılar taşımayan samimi bir soğan dostudur. hayır diyenlerin ise yakın gelecekte öpüşme ihtimali olduğunu düşünerek bu cevabı verdiğini söylemek mümkün. (kusura bakmayın, soğan sevmeyen bir insan olabileceği ihtimalini düşünmek istemiyorum) bir üçüncü yanıt ise “az olsun” dur. bu yanıt ise kişinin soğan sever bir insan olduğuna, sevgilisi olmadığına ve fellik fellik arandığına işaret eder. ha, bir de bu “az olsun”cuların oyu genelde merkez sağ partilere gider (ingiltere’de işçi partisi’ne). kısacası, soğan deyip geçmeyin...

    - soğan olsun mu??
    - bi saniye... alo nuriye... soğan olsun mu diyo usta... öpüşür müyüz bugün ona göre...hmm, tamam anladım... görüşürüz... kapattı... olsun usta, bolca koy...

    - soğan olsun mu?
    - bi an hiç sormayacaksın sandım... olmasın... öpüşelim mi??

    - soğan olsun mu?
    - yok, olmasın...
    - korunmayı unutma!!

    - soğan olsun mu?
    - az olsun...
    - üzülme aslanım, sana kız mı yok...

    - soğan olsun mu??
    - olsun olsun...
    - peki ya öpüşecek olsanız bugün biriyle??
    - sana ne yarraam!!!
    - gerçekten de yukarıda yazdığı gibi samimi bi insansınız...
    - ne sandın amck kafalı!!!

    - soğan olsun mu??
    - olsun...
    - akbaba olsun mu??
    - akbaba olmasın... hmmm, güzel şarkı sözü olur bundan...

  • filmlerde pek yansıtılmıyor ama çizgi romanlara bakarsanız superman aslında uçmuyor, zıplıyor. geldiği gezegenin yerçekimine göre dünyanın yerçekimi kuvvetli olmadığı için uzun mesafeleri bu şekilde kat ediyor, hatta gücünün kaynağı da budur. buna benzer bir düşünce dragonball z animesinde de var. g kuvveti falan...

    daha büyük mesafeleri zıplamak için de bir noktaya ulaşmak istercesine kolunu kullanıyor. filmlerde, bu pek yansıtılmayınca da çok saçma duruyor.

  • edit: favori viskim olduğunu tekrar belirtmek istiyorum.

    zor viski. sevmek için emek gerekiyor. nasıl emek derseniz; gidip ilk viskinizi bu marka almayın kusarsınız hatta nefret edersiniz. önce daha içimi kolay daha az is kokulu hatta is kokusuz viskiler ile damağınızı viski sever hale getirin.

    bu markayı çok pahalı parfümler gibi düşünün. gider bir merakla sıkarsınız denemek için ama çok ağır gelir hiç beğenmezsiniz. sonra gider basit hoş bir parfüm alırsınız ve evinize gidersiniz. ama o da ne saatler sonra muhteşem bir koku sizi kendisine sürükler. arar düşünür bulamazsınız. en sonunda hatırlarsınız işte o nefret ettiğiniz parfümdür o.

    lagavulin bana bunu hissettiriyor. sert olmasına rağmen alkol tadı baskın değil ama o kendine has is kokusunun baskınlığı her şeyi örtüyor zaten. daha içmenize gerek kalmadan kokusu ile bunu yapıyor. dürüstçe söylemek gerekirse bu kısım sevmesi ve atlatması en zor kısım olacaktır ilk içenler açısından. daha bu noktada bir daha bu markayı içmek istemeyecek çok kişi de olacaktır. ama çok çok sonra hatta belki bir saat sonra o berbat is kokusu daha hoş bir hatıraya dönüşüyor. aynı o pahalı parfüm gibi, yıkansanız bile koklayabildiğiniz kadar kalıcı olan o parfüm gibi. size iyi bir viski içtiğinizi uzun süre hatırlatıp yanınızdan ayrılmayacak hatırası devam edecek. deniz kokusu gibi gelecek aldığınız nefes, doğa ile kaynaşıp harika bir kamp yemeği yemişsiniz gibi tad olacak dilinizde. kokular hafızada güçlü izler bırakır ya kolay unutulmaz bu markanın tadı da öyle bence. sevmeseniz bile zor unutulur.
    daha pek çok şey yazılabilir hakkında ama denemeden yazılanları anlamanız imkansız gibi bence.

    ama işte tüm bu baskın ilk etapta itici is kokuları arasından bu aşamaya gelmek gerçekten emek istiyor, sevmek için çabalamak gerekiyor. buna değer mi içip siz karar verin.

    diğer viski yorumları için : (bkz: #60703155)

    edit: harf

  • aslinda her insan bu yanilgiya duser. hatta kendine her seyden bir pay cikarir. bak benim sevdigim resmini facebook profil resmi yapmis, bak bu paylastigi sarki ikimizi anlatiyo vs gibi ama gercekler cok farkli dostum. hic ozlemedi, ozlemiyor ve ozlemeyecek.

    ama belki bi baskasini ozluyodur.. gercekler aci kabullenmeliyim, kabullenmelisin...

  • şarabın parasını saf mı saf alt komşumdan gelen vergilerle ödediğim için haklı serzeniş; tövbe.

  • zeytinyağı kurur, yapış yapış olur. onun yerine castrol magnatec dökmek daha mantıklı. molekülleri fay hattına bir mıknatıs gibi yapışır, senelerce kaygan kalır orası. küçük faylara da idarelik wd40 sıkabiliriz.

  • bir maçta mehmetçik selamı vermedi diye arkadaşını boğazlamıştı. işte o an vatanı kurtarmıştı. altında ferrari'si ile kaza yapıp ölse bile bu saatten sonra şehit sayılmalıdır.