ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
akp'nin güven kaybettirdiği kurumlar
tayyip 20 milyonun sesidir
-
(bkz: euro mu dolar mı)
oğlumu savunmaya gururla devam edeceğim
-
yani diyor ki bu magandayı yetiştiren sorumlu kisi benim ve yaptigimla da gurur duyuyorum.
chplilerin darbe gecesi ne yaptığı sorunsalı
-
marmaris'te oteldeydim.
yok o başkasıydı.
ülkücü reisin üniversite kantinindeki konuşması
-
(bkz: anadolu çomarı)
otomatik düşünce
-
insanın somatik reaksiyonlarını, davranışlarını ve duygularını etkileyen, aynı zamanda bunlardan etkilenen düşünce türü.
bilişsel formülasyona göre, otomatik düşünce sistemi yukarıda saymış olduğum birbirini etkileyen dört değişkene sahiptir. yaşadığımız olaylar, düşünmemize sebebiyet vererek duygularımızı ve davranışlarımızı etkiler. bu etkinin sürekliliği ve kendini muhafaza etmesi sonucunda düşüncelerimiz otomatize olarak beynimize kazılır. bir günlük moral bozukluğu bile insan beyninde negatif otomatik düşünce oluşturabilir ve hatta uzun soluklu depresyona sürükleyebilir. depresyondan çıkmanın bu konudaki yolu ise, pozitif düşünceler ile davranışlarınızı ve duygularınızı manipüle etmeye çalışarak depresyonda kalmanıza sebebiyet veren otomatik düşünceyi değiştirmenizdir.
inönü stadı'nın altından tarihi eser çıkması
türk trafik kuralları
-
arabayı yolda yürürken görülen arkadaşın üzerine sürmek.
karı koca diyalogları
-
bir arkadas gecenin bir yarisi esi tarafindan durtuklenerek uyandirilir:
- hisst! tulay uyan... uyan tulay uyan...
- hii?
- hisst! tulay, uyan!
- ahmet?
- uyandin mi tulay? sakin kipirdama... uyan...
- ahmet, nooluyo ahmet?
- tulay uyan, sakin kipirdama!
- ahmet, nooluyo ahmet? ustumde bisey mi var?
- uyandin mi bak iyice? kipirdama sakin...
- uyandim... kipirdamiyorum... nooldu? ne var ustumde?
- hah! tulay allahaskina kipirdamadan kafani kaldir da bi senin yattigin yere bak bi benim yattigim yere bak.
sana bi avuc yerde yatiyorum diyorum, inanmiyosun.
- ???...!!!...???...!!!...
dahi anlamındaki da
-
leonardo da vincinin da si da bundandir. onun dehasi nedeniyle de ayri yazilmaktadir.
dünya dönmeseydi zaman nasıl ölçülürdü
-
soru şahane. biraz inceleyelim. zaman kavramı ile zaman ölçümü aynı şeyler değil. mesela karanlık bir hücrede bekliyorsunuz yıllarca. zamanın aktığından haberiniz var ama ne kadar zaman geçtiği konusunda hiç bir bilginiz yok.
zamanı ölçmek için dışardan bir referans bulamazsak kendimizden döngülerle ölçmeye çalışırdık heralde. mesela adet döngüsü ay olarak kullanılabilirdi. acıkma döngüsü de günü üçe veya dörde bölebilirdi. kişisel olarak bunlar çok değişse de toplum içinde daha sabit bir ölçüm yakalanabilirdi.
teknoloji biraz ilerleyince kum saati gibi araçlar açlık, uyku ve adet gibi döngüleri yakalayacak şekilde standartlaştırabilirdi. hamilelik süresi hesaplanırsa 9 ay 10 gün bir yıla takabül ederdi heralde (mevsim döngüsü de yok kabul ediyorum) insan yaşı da buna göre hesaplanabilirdi. kısacası ortalama insanın biyolojik saatini standartlaştırıp biyoljik bir takvim ortaya atardık.
yazarların en çok para gömdüğü zevki
-
vergi
kiracıların bina sağlamlığını sorgulayamaması
-
edit: ne güzel cevaplar alıyorum. "ev sahibi rapor paylaşmıyorsa tutmayı nevi" gibi müthiş çözümler. gerçekten bu zekayla insanlar bu yaşa nasıl geliyor anlamak mümkün değil.
arkadaşım ortada sınırlı sayıda ev ve kuyruk halinde kiracılar bekliyorken hangi ev sahibi sizinle rapor paylaşır veya bununla uğraşır? bana 1 tane örnek gösterin. veya da hangi ev sahibi "evin bedeli kadar tazminat ödenir" gibi bir maddeyi sözleşmeye koyabilir. siz hayatınızda sokağa çıkıp gerçek dünyayla karşılaştınız mı?
devlet bu raporları kiracının da almasına izin vermediği, alınan raporların açık bir şekilde yayınlanmasını sağlamadığı müddetçe kiracılar tabut kiralayıp kiralamadığını bilmeyecek. çünkü hatayda da gördüğümüz üzere 2021 yılında yapılan ultra lüks rezidanslar bile yerlebir olabiliyor.
-----
türkiye cumhuriyeti'nin en büyük skandalıdır.
oturduğunuz binanın raporu var mı, varsa ne zaman alınmış, ne sonuç çıkmış. bir kiracı olarak sorgulayamıyorsunuz.
yetti mi?
yetmedi.
alt katınızda market var, indiniz baktınız, dairelerinizdeki kolonların devamı, markette yok. marketin kolonları kestiğinden şüpheleniyorsunuz. öyle ki; "yav bunun denetimi kaç paraysa ben vereyim parasını" diyorsunuz. ama o da ne; tapu sizin değilse veya tapu sahibi tarafından vekaletiniz yoksa bu denetim için birini gönderme hakkınız bile yok.
oturduğunuz binada ölecek misiniz, kalacak mısınız hiçbir sorgulama hakkınız yok.
bu nasıl bir saçmalıktır? kiracılar hayvan mı? kiracıların suçu günahı ne? ne idüğü belirsiz dairelerde yaşamak zorunda mıyız? alt katımızdaki marketi şikayet etme hakkımız bile bulunmuyor tapumuz yok diye.
bu nasıl bir skandal. bu nasıl bir ülke?