hesabın var mı? giriş yap

  • açılın size level99 tost tarifi veriyorum

    - normal ekmek te olur ama tercihim sandviç ekmeği
    - ekmeğin içini açıp ince bir tabaka halinde tuzsuz salça sürüyoruz iki tarafa da
    - salçanın üstüne kalın bir tabaka da tuzlu tereyağı
    - daha sonra layer layer şunları üstüste koyun
    + dana sucuk + kaşar + hindi füme + dana macar salam + kaşar + dana sucuk (ekmeğin içine sürdüğünüz terayağı sucuklarla dans ediyor)
    - daha sonra tost makinesini orta derecede ısıtıp sonra tostumuzu tam ortaya koyuyoruz.
    - tost makinesini kapatırken malzemenin dağılmaması için ben bıçakla bastırdıktan sonra kapatıyorum
    - biraz ekmeğin rengi değişmeye başlayınca da tereyağlıyorum dışını da biraz da tuz serpiyorum
    - içinin iyi pişmesi için 1er dk aralıklarla sürekli çeviriyorum
    - kaşar sağdan soldan taşmaya başladığında makineyi kapatıp 1dk daha içinde tutuyorum ki kenarındaki kaşarlar kızarsın
    - sonra tostu bıçakla 3-4 parçaya bölerek tabağınıza koyun
    - yanına çeri domates, turşu, varsa marul falan (üstüne zeytinyağı gezdirilmiş yeşillik)
    - hindi fümeyi pastırma ile de değiştirebilirsiniz
    - tost makinesini asla yüksek ısıda kullanmayın. yavaş pişen şeyler her zaman daha lezzetlidir ve içindeki suyunu kaybetmez

    - yumurta seven çılgınlar da hindi füme yerine kısık ateşte tavada kızarttıkları yumurtayı tostun içine monte edebilirler. yumurtayı da en kısık ateşte ve tavanın kapağı kapalıyken hiç elleşmeden tereyağında pişirirseniz bana dua edersiniz

  • çocukluğu vieatnam filmleri izleyerek geçmiş ve artık silah zoruyla dahi savaş filmi izlemeyen biri olarak, izleyip de beğendiğim (ve buna çok şaşırdığım) savaş filmi olmuştur. ölümün acılığı, savaşın canavarlığı son derece gerçekçi bir şekilde ama çiğ bir gerçekçilikle değil şairane bir şekilde anlatılmış. sanat budur işte.

    --- spoiler ---

    özellikle çok genç askerlerden biri ölürken yaprakların arasından sızan gün ışığı hem görsellik açısından hem ölümle hayatın tezatını göstermek açısından filmin en güzel sahnesidir, hatta şimdiye kadar izlediğim en güzel sahnedir bile diyebilirim.

    --- spoiler ---

    edit: oskar almış olmaması, almış olmasından çok daha büyük bir onurdur bence.

  • anlık güldüren yorumlardır. for example :

    " "bugün ne giysem?" programı erkekler için olsa 10 dakika sürmezdi.
    -kokmuyor hacı bu tişört. giy gitsin amk. "

  • yaz dizilerindeki yakışıklı, kaslı, ceo gibi bir tip hayal ediyorsunuz ama muhtemelen bi kac apartmanı, malı mülkü olan bi emmidir ya da çok merkezi yerde dükkanları olan bi dayıdır.

  • böyle şeyleri çok dert ediyorsa önce atalarının neden portekizce konuşmaya başladığını araştırması gerekmekte. sonra başkalarının meselesine karışsın.

  • dizinin efsane repliklerinden biri şu şekildedir;

    memnun kaygısızı bir suçtan dolayı polis arar. polis, görgü tanıklarından olan konu ile alakalı vatandaştan robot resim çizimi için karakolda yardım istemektedir.

    robot resim çizimi tanık tarafından tam tarif edilemez, polis baskı yapar. bunun üzerine söz konusu vatandaşın ağzından şu cümle dökülür, “bizimkilerin kapıcısına benziyordu memur bey”

  • orhun yazıtlarından beri kullanıldığını sandığım türk özdeyişi.

    - tonyukuk, abi "orhun yazıtları" diyelim mi bu yazdırdıklarımızın adına?
    - yazıt mı? çince $½§ã yerine mi?
    - evet abi.
    - hmm.. yazıt.. yok yahu, olmuyor; bu $½§ã'nin türkçe'de tam karşılığı yok sanırım.
    - ulan herhalde olmayacak, ilk defa biz bir şeyler çizittiriyoruz taşa, biz bir şeyler bulmazsak karşılığı olmaz tabi.
    - değil ama, aynı tadı vermiyor, yazıt ziyadesiyle ajite edici, çok diskonnektivitant, çok maskülen.
    - bak sen.

  • başlık: beyin göcünde araya kaynadim amk simdi nasadayim

    entry: lise terk halimle beyin göçü yapan tayfaya katıldım. nasa'da büyük bir ekrandan giriyom sözlüğe.
    müdür geliyor, uzayı açıyorum.