ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
teknik olarak gargamel'in çok iyi bir insan olması
-
şirinler çizgi filminde hep akılda kalan "eğer iyi bir çocuk olursanız, şirinler'i bile görebilirsiniz" lafından ötürü, gargamel'in her bölüm bu mavi pıtırcıkları görmesiyle, hepimizden iyi bir insan olduğu apaçık ortaya çıkıyor.
aramızdan hiç şirinler'i gören var mı? evet biliyorum, hepimiz berbat insanlarız.
türkiye'nin 10 yıldır eurovision'a katılmaması
-
ülkeler arası siyaset ağır basıyor denmiş.
bassa ne olacak eurovision’da bu birini kazandırmayı bırak ilk 5’e sokmak için bile yeterli değildi.
bok gibi şarkılarla katılıp “ama falanca bize puan vermedi” demek de yüzsüzlük.
hatta türkiye’nin 2003’ten 2012’ye kadarki derecelerine dönün bakın, hemen hepsinde hak ettiğini aldığını göreceksiniz. 10 yıl içinde neredeyse sürekli 2 ve 4.olmuş türkiye. neredeyse yüzde 70-80 ilk 5’te kalmış. daha ne derecesi alacaksın “shake it up şekerim” falan deyip.
sen gel “düm tek tek” diye bir şarkıyla katıl, sonra bekle ki kazanasın.
sertab’ın şarkısıyla o “düşman” dediğiniz ülkelerin bile türkiye’ye nasıl çatır çatır 10-12 puan verdiğini görmüştük. iyi iş çıkarırsan sonucu da iyi olur.
kaldı ki ingiltere’nin yıllar boyu sıfır çektiğini de cümle alem biliyor. demek ki bu adamların dostu yok, ondan sıfır çekiyor.
türklerin yersiz derecede duygusal olduğunu daha önce yazmıştım. bu saçma sapan duygusallığın içine bürünüp ülke politikasını ona göre belirlemek de neresinden baksan anlamsız.
fren yerine gaza basıp 3 dükkan 3 arabaya çarpmak
-
ayrıntıları okumadan, daha sol frame'de başlığı görür görmez, sürücünün cinsiyetini herkesin tahmin ettiği olay..
erkekleri çileden çıkartıp işte gerçek yüzün demek
-
bu olay kadınlara default olarak geliyor sanırım. nasıl bir erkek olursanız olun bir kadın, karşısındaki erkeği çıldırtmayı çok iyi biliyor. siz çileden çıkıp böyle aşkın ızdırabını demeye başladığınız anda da yapıştırıyor cevabı işte gerçek yüzün. tamamen ince düşünen ve detaycı oluşunuzdan mütevellit bir şey söylersiniz ama onlar bunu evirir çevirir öyle çok başka yerlere getirirki allahta benim belamı versin dersiniz (bkz: ben bir turizm katiliyim allah benim belamı versin). kısacası ne söylerseniz söyleyin yada ne yaparsanız yapın karşınızda resmen çileden çıkarmaya programlanmış biri olduğunu unutmayın.
kadın : canım çok beklettim mi?
erkek : önemli değil aşkım, ben de gazetemi okudum.
kadın : merak etmedin mi?
erkek : neyi?
kadın : tam bir saat geç kaldım ve sen beni merak etmedin öyle mi?
erkek : aslında merak ettim, hem de çok.
kadın : o yüzden mi oturup gazeteni okudun? ölüm ilanımı falan mı görmeyi umuyordun?
erkek : ne yapsaydım, seni beklerken tırnaklarımı mı yiyecektim?
kadın : tabii. bir telefon etmek aklına gelmedi değil mi? öldüm mü, kaldım mi, tinerciler mi saldırdı?
erkek : tinerciler falan saldırmamış işte.
kadın : pek bir kinayeli söyledin. keşke saldırsalarmış der gibi.
erkek : şimdi benim anlamadığım, geç kalan sensin ama suçlu nasıl ben olabildim?
kadın : şöyle ki; sen beni merak etmedin, arayıp sormadın. aynen böyle oldu.
erkek : benim bildiğim geç kalacak olan arar, haber verir.
kadın : ıyi ki de aramamışım. beyefendinin gazete keyfini bölecekmişim baksana.
erkek : gazete okumasaydım ne saçmalayacaktın merak ettim şimdi.
kadın : o zaman kesin arardım.
erkek : yuh! iyice saçma sapan konuşmaya başladın sen.
kadın : işinne gelmedi galiba.
erkek : bak garson geliyor, ne içersin?
kadın : canım bir şey istemiyor.
erkek : çay?
kadın : istemiyorum.
erkek : ıhlamur?
kadın : istemiyorum dedim ya.
erkek : kök?
kadın : ne kökü?
erkek : zıkkımın kökü.
edit: taze naftalin geldi uyardı. bu dialog yılmaz erdoğanın "haybeden gerçeküstü konuşmalar" kitabından bir alıntıdır.
ilginç kablosuz ağ isimleri
-
kahve
alt katımızda kahve var, herkes gidip kahveye şifre nedir diye sorsun diye bu ismi koydum. bir gün kahveye indiğimde şifreyi ben de sordum. yok lan bizde internet minternet diye tersledi. demek ki sistemim iyi işliyor *
dershanelerin kapatılmasının aym tarafından iptali
-
tayyip alehine bir karar çıkmaz-çıkamaz. orayı yıkarlar. avm yaparlar.
işveren tarafından tehdit edilmek
-
edit: başka çalışanların selameti için entry şimdilik kaldırıldı. elimde bir koz olarak duracak merak etmeyin.
edit: sözlükten bir avukat yardımcı oluyor, gelişme olunca editleyeceğim. herekese teşekkürler
edit: dava dosyası belli oldu. yarın delilleri sunmaya savcıya çıkıyorum.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
okulundan bezmiş olan bir arkadaşımdan,
"bana bir harf daha öğreteni kırk yıl döverim."
not: tıbbiye 2. sınıf öğrencisi kendisi.
engelli rampasına izin vermeyen bina sakinleri
-
oylama yapılmış ve milletin iradesi tecelli etmiştir.
görüyorsunuz milletin iradesini, hiçbir zaman mantıklı karar veremiyorlar.
edit: şuradan da siyaset çıkardım ya, yazıklar olsun bana ve buna sebep olanlara.
diyarbakır'da öğretmeni döven hanzolar
-
öğretmene değil devlete atılan dayaktır.
bakanlık şapkasını önüne koyup öğrenciden veliye gelinen bu noktayı sorgulamalıdır.