hesabın var mı? giriş yap

  • basketbolun diğer amerikan sporlarına göre küresel olarak çok daha fazla ağırlığının olmasının tamamen stern ile bağdaşması tabi ki çok gerçekçi olmaz. stern yerine x bir kişi de o dönem nba'in başına geçmiş olsaydı, o eşik bir yerde öyle ya da böyle atlanırdı muhtemelen. fakat 1980'lerin ortasında bunu kafaya koyup, 30 yıl boyunca üstüne koyarak bıraktığı mirası pek fazla kişinin ardında bırakabileceğini sanmıyorum.

    stern 1984 yılında ligin başına geçtiğinde playoff maçlarının dahi bir kısmının banttan yayınlandığı lokal bir organizasyon halindeydi nba. ilk yıllarında yanılmıyorsam bir arjantin televizyonu kanalına nba'in haftalık özetlerini yıllık 2000 dolar gibi komik bir miktara "hacı alın bakam şu özetleri memlekete soccer dışında bir şey girsin .." diye satarak pazarı büyütme adına ilk adımları atıyor. bugün dönüp bakıldığında komik olsa da o dönemin şartlarında herhalde kimsenin denemeye değer dahi görmeyeceği ölü bir yatırımla başlayarak.

    o yıllara dair kendi ağzından hatırladığım en akılda kalıcı anekdot ise lig için sponsorluk potansiyeli taşıyan bir firma ile toplantı yapmanın ne kadar çetrefilli bir süreç olduğundan bahsetmesiydi. "eğer 1 saatlik bir görüşme ayarlayabilirsek, bu zamanın 45 dakikasını onları ligdeki tüm oyuncuların uyuşturucu bağımlısı olmadığına ikna etmekle harcıyorduk .." demişti. o yıllarda sponsorların 'bir avuç keş adamın basketbol oynadığı yer' olarak gördüğü nba'e olan bakış açısını anlatırken.

    en büyük şansı da hiç şüphesiz ligin başına geçtiği yıl olan 1984'ün haziran ayındaki nba draft'ında michael jordan'ın ve birçok hall of fame ismin lige adım atması oldu. 1992 olimpiyatlarında ilk kez profesyonel nba oyuncularıyla bir uluslararası bir turnuvaya gidilmesiyle de ektiklerini biçmeye başladı. hem de 1 yıl önce hiv nedeniyle emekli olmak zorunda kalan magic johnson'ın o takıma katılmasına tamamen destek vererek. wnba'de de, bugünün g league'inde de, çin pazarında da, kanada'nın lige dahil edilmesinde de bu adamın imzası var. nba tarihinde yer etmiş hemen hemen her önemli karenin içinde bu adamı bulmak mümkün.

    stern bu ligin tarihinde hiç olmasaydı da tim donaghy ve hakem skandalları yine konuşulur, seattle şehri yine takımsız kalır, draft lotarya'sında eyyam döndüğü tekrar tekrar tartışılır, her zaman her türlü şaibe ve komplo teorisinin ardı arkası kesilmezdi muhtemelen. ama stern olmasaydı nba bugün olduğu organizasyon seviyesinin ne kadarına gelebilir, küresel pazarda yerini bu kadar sağlamlaştırmayı hangi noktada başarır ya da başarabilirdi ondan pek emin değilim.

    herhalde geceleri yatarken pijama niyetine sırta geçirilen bir nba tişörtünde bile bu adamın imzası olsa hakkıdır. huzurlar içinde yatsın.

  • bayram süresince kapıma gelip bayram harçlığı isteyen çocukları tabii tuttuğum sınav.
    ezbere okuyamayanlara harçlık vermedim. ezbere okuyabilenlere de vermedim.

    ama ezbere okuyanlar ne kazandı? sevap kazandı. ben ne vermedim? para vermedim.

    iki taraf da kazançlı çıktı yani. ben kazandım, çocuk kazandı, türkiye kazandı.

  • maçı izlediğim link çok geriden geliyor. lan drogba hala chelsea'da oynuyor.

  • kabataşta yarattıkları senaryo için "ya sizin çocuğunuzunu başına gelseydi" diye ajitasyon yapmaya çalışanlara özellikle hatırlatılması gerekir...

    ya sizin çocuğunuzun başına gelseydi...

    mehmet ayvalıtaş, 20 yaşında, istanbul, 2 haziran 2013, gezi parkı’na destek için otoyol kapatıldığı sırada üzerine süren aracın çarpması sonucu öldü. katilleri serbest...

    abdullah cömert, 22 yaşında, antakya, 3 haziran 2013, eylem sırasında başına aldığı darbe sonucu öldü. katilleri serbest...

    mustafa sarı, 27 yaşında, adana, 5 haziran 2o13, polis komiseriydi, eyleme müdahale ederken tedbir alınmamış bir alt geçit inşaatından geçerken düşerek hayatını kaybetti. devletin yoğun baskısı, iş kazası... katilleri hala başımızda, bizi yönetiyor...

    ethem sarısülük, 26 yaşında, ankara, 12 haziran 2013. 1 haziran’da eylem sırasında polis tarafından başından vurularak ağır yaralandı. 12 haziran’da beyin ölümü gerçekleşti. katilleri serbest...

    medeni yıldırım, 18 yaşında, lice, 28 haziran 2013. kayacık köyü’ndeki karakolun yenilenip kalekol yapılmasını protesto eden insanların üstüne askerler tarafından açılan ateşle öldürüldü. katilleri serbest...

    ali ismail korkmaz, 19 yaşında, eskişehir, 10 temmuz 2013. gösterilerin ilk günlerinde sivil giyimli saldırganlar tarafından feci şekilde dövüldü, başına aldığı darbenin etkisiyle beyin kanaması geçirirken yunus emre devlet hastanesi’nde görevli doktorlar tarafından önce polise ifade vermeye gönderildi. 20 saat geciken müdahalenin ardından 1 ay yoğun bakımda kaldıktan sonra hayatını kaybetti. katilleri serbest...

    ahmet atakan, 22 yaşında, antakya. ankara’da odtü ve tuzluçayır’daki protestolara destek vermek için antakya, armutlu’da yapılan eylemde polis tarafından kafasından gaz fişeğiyle vurulup, çatıdan düşerek öldü. katilleri serbest...

    berkin elvan: evinden ekmek almaya çıktığında polis tarafından nişan alınarak atılan gaz kapsülü ile başından yaralandı. hala hastanede, hala uyuyor (263 gündür)... uyanması için hala umutla bekleniyor

    ya sizin çocuğunuzun başına gelseydi...

    maalesef edit: 269. gününde berkin elvanda direnişini bıraktı... bu gün onu uğurlayacağız... içimiz buruk, öfkeli...

  • yeni projem. elektrik zaten jeneratörün dönmesi ile üretiliyor. dünya da boşa dönüyor. bu iki olayı birleştirdiğimizde elektrik üretilebilir. tabi öncelikle günah olup olmadığını öğrenmek lazım.