hesabın var mı? giriş yap

  • universite de okudum, erasmus da yaptim, yurtdisinda da yasadim , gencligimde arkadas grubumda vardi ve su an 30 olmusken halen bu hayati yasamakla gurur duyuyorum. evlenip cocuk sahibi olanlar baska bir seyi tercih etmistir, ben baska seyi tercih etmisimdir. herkes kendi istek ve tercihlerini yasar gencler, siz kafanizi cok yormayin, bazi seyleri yasayamamanizin ezikligini milete laf atarak cikarmaya calismayin. disari cikarin biraz nefes alin gecer.

  • eğer engelli bir birey değilseniz,merdiven kullanmanızı tavsiye ederim! hatta merdiven çıkmak istemeyenler için yürüyen merdiven dahi bulunuyor! çok etkileyici değil mi

  • beşiktaş maçında olanlardan sonra ceza vermeyi geç, bir madalya takmadıkları kaldığı için, iş buralara kadar geldi. hakem yumruklamak ne demek ? zimbabwe 3.ligi mi burası? rezalet ki ne rezalet
    eğer bir de iddia edildiği gibi ankaragücü başkanı tarafından yapıldıysa rezilliği anlatacak kelime kalmıyor

  • sherlock holmes 19. yüzyılın en meşhur kokain kullanıcısıdır. peki neden kokain kullanmayı tercih etmiş bakalım:

    sherlock holmes romanlarının ikincisi, 1980 yılında yayınlanan dörtlerin işareti'dir. bu romanda ünlü dedektif deri çantasından bir şırınga çıkarır, kolunu sıvar ve kendine bir enjeksiyon yapmak için hazırlanır. bu sırada meraklı gözlerle izleyen doktor watson'a "bu kokain, yüzde yedilik bir çözelti. denemek ister misin?" diye sorar. görsel

    sherlock holmes, ilk yazılı eserlerinin yayınlanması ile birlikte 19. yüzyılın en ünlü kurgusal kokain kullanıcısı oldu. holmes öykülerinin ilk eleştirileri, "birinci sınıf bir gizemi çözmekle ya da başka bir gizemin eksikliğinden dolayı kendisini kokain ile teselli etmekle meşgul bir özel dedektif" imajından etkilenerek yapıldı.

    yaratıcısı sir arthur conan doyle 1930 yılında öldüğünde bir gazete sherlock holmes'dan "kokain moda olmadan önce kokain kullanan bir adam" şeklinde alaycı bir dil ile bahsetti.

    conan doyle'un sherlock holmes'un tercih ettiği uyuşturucuyu kokain olarak seçmesinin ve viktorya halkının hem sherlock holmes'u hem de onun "yüzde yedilik çözeltisi"ni benimsemesinin nedenlerini anlamak için, viktorya döneminin sonlarında kokainin genel konumu hakkında bilgi sahibi olmamız gerekiyor.

    kokain alkaloidi, 1850'lerde koka bitkisinin yapraklarından izole edilmiş ve ayrıştırılmıştı. ancak 1884 yılına kadar yaygın olarak bilinmiyordu. o yıl, viyana genel hastanesi'nde çalışan genç bir göz doktoru olan karl koller, hafif bir kokain çözeltisinin lokal anestezik gibi davranabileceğini keşfetti. keşfi, (lokal anestezinin başlangıcı kabul edilir) büyük ses getirdi.

    1880'lerde ameliyat acısını giderebilen ancak hastayı uyanık tutabilen bir ilaç mucize gibi görünüyordu. kloroform gibi genele anestezikler onlarca yıldır kullanılıyordu ancak kullanım alanları sınırlıydı ve bazı büyük riskler içeriyordu. birçok doktor ve hasta birinin ameliyata alınmasının ölümüyle (anestezi sonrası uyanamamasıyla) sonuçlanacağından korkuyordu. buna karşın kokain, çok sayıda küçük ameliyatın (diş, burun, boğaz ve cilt ameliyatları gibi) genel anestezi tehlikesi ve zorluğu olmadan yapılmasına olanak sağladı.

    20. yüzyıla girmeye hazırlanan bir uygarlık için kokain, gerçekten çığır açan bir teknolojik atılım gibi görünüyordu. ingiliz tabibler birliği başkanlarından biri olan henry power, "kokainin keşfiyle yeni bir çağ başlamış gibi görünüyor" dedi. kokain hızla ünlü bir uyuşturucu haline gelmeye başladı. gazetelerde kokain hakkında manşet üzerine manşet atıldı.

    chambers’s journal, "son mucize kokain" şeklinde manşet atarak dönemin modunu yakaladı ve haber içeriğinde "kokain tıp dünyasının gözleri önünde bir meteor gibi parladı ancak bir meteordan farklı olarak, etkilerinin kalıcı olduğu kanıtlandı; hastalıkların yıkımı ile savaşta geleceği domine edecek." diye belirtti.

    20. ve 21. yüzyıllardan aşina olduğumuz uyuşturucu kısıtlamaları ve mevzuatı, viktorya döneminde pek ölçüde bilinmiyordu. sonuç olarak, bu yeni mucizevi ilaç, ameliyathane dışında popüler hale geldi ve hızla kullanılmaya başlandı.

    viktorya dönemi insanlarının gözünde kokain, hem ağrı kesici hem de uyarıcı olarak popüler bir evde tedavi yöntemi olarak görüldü. sıklıkla deniz tutması, soğuk algınlığı ve grip gibi hastalıkların tedavisinde kullanıldı. boğaz pastillerinin ve ağrı kesicilerin yerini aldı. diş ağrısı için damla formunda satıldı. görsel

    1986 yılında popüler olan bir ev yapımı soğuk algınlığı kürü, kokainin, öğütülmüş kahve, mentol ve pudra şekeri ile karıştırılmasını ve enfiye olarak kullanılmasını öneriyordu.

    kokain, modern uyuşturuculardan bekleneceği şekilde olmasa da moda dünyasında da yerini aldı. 19. yüzyılın sonlarında, viktorya döneminde şaşırtıcı bir şekilde popüler olan bir dövme modası ortaya çıktı. kokain, dövme yapımı sırasında iğnenin acısının dindirilmesi için ideal bir araç olarak kabul edildi.

    bazı gazeteler dövme yaptırma işlemi için "birkaç yıl önce çok acı verici bir operasyondu ancak kokainin keşfi onu ağrısız hale getirdi" diye yazdı.

    dönemin ünlü dövmecileri, jermyn street'ten sutherland macdonald ve yokohama'dan hori chyo (bir amerikan milyonere dövme yapmak için 2.400 sterlinlik, o dönem için müthiş bir ödeme aldığı söylenir.) müşterilerine ne kadar kapsamlı bir dövme isterlerse istesinler cilt altına enjekte edilecek kokain ile en ufak bir ağrı hissetmeden yaptırabileceklerini belirtmiştir.

    bu yeni keşfedilen ilaca olan yaygın ilgi, conan doyle'un, kurgusal dedektif sherlock holmes'e kokain kullandırmasının sebeplerini açıklıyor. kokain 1890'larda hala "yeni ve muhteşem" görünen bir keşifti. modern teknolojinin insanların hayatını çok çeşitli şekillerde iyileştirebileceğinin sembolüydü.

    sherlock holmes da aynı en modern ve bilimsel araştırmacılardan biri olarak yaratılmıştır. hayata yaklaşımı o kadar rasyonel ve bilimseldir ki dr. watson, holmes'ün bazen bir insandan daha çok bir otomasyon ya da bir hesaplama makinesi gibi göründüğünü belirmiştir.

    19. yüzyılın sonlarındaki tıbbi keşiflerin en "devrimcisi" olan kokain, holmes karakterinin bu yönüne mükemmel şekilde uyuyordu. "en modern ve yenilikçi dedektif için en modern ve yüksek teknolojili ilaç."

    ancak zaman geçtikçe sherlock holmes'un kokain kullanmayı sürdürmesi conan doyle için daha zor hale geldi. 20. yüzyılın başlarına gelindiğinde kokain bağımlılığı ve toksikoz risklerini daha yaygın olarak biliniyor ve anlaşılıyordu. 1904'de doyle, kayıp rugby oyuncusu'nda (the adventure of the missing three-quarter) sherlock holmes'un yüzde yedilik çözeltiden vazgeçmesine karar verdi.

    kariyerinin geri kalanında, sherlock holmes, kendini tütün ve sade kahve içmekle sınırladı. ancak dedektifin kokainle ilgili ilk deneyimleri, bazı ilaçlara yüklediğimiz anlamların zaman içinde nasıl değişebileceğinin canlı bir örneği olarak kaldı.

    kaynak: historytoday

  • komik bir açıklama. senden kim detay istiyor ki bacım? "yok oturmayacağım" de gitsin, döve döve mi oturtacaklar?

  • 17-18 yaşımdayken birgün gazeteden nöbetçi eczaneler listesini kesip çekmecemde saklamaya kalkmıştım birgün lazım olur diye. ta ki ebeveynim gelip "oğlum o liste hergün güncelleniyor" diyene kadar. bir tokat gibi vurmuştu suratıma.

  • yarım saat olsa iyi, tam bir saat bekledim. ama sor bi niye bekledim? sorduysan cevap veriyorum: ne çok sabırlı olmaktan ne de çaresizlikten; ki bundan önce üç görüşme yapmıştım, hepsi de çok iyi geçmişti *... tek sebebi vardı, o da merak.
    bir saat sonra artist artist gelen lavukla olan diyaloğu hatırladığım kadarıyla aktarıyorum:
    - ahmet bey değil mi?
    - evet.
    - ahmet bey, ben serkan. şuyum buyum bik bik bik... isterseniz kendinizi tanıtın, başlayalım.
    - açıkçası serkan bey. hiç başlamasak daha iyi olacak. zira bir saattir bekliyorum burada, özür bile dilenmedi. allah rızası için bi su içer misin diyen de olmadı. bu sizin çalışanlarınıza ne gözle baktığınızın çok açık bir göstergesi bence. kaldı ki buraya iş dilenmeye de gelmedim. benim çıkarlarım kadar sizin de çıkarlarınız söz konusu. tecrübesiz olabilirim ancak yeteneklerimin ve yapabileceklerimin farkındayım. (tamam biraz gaza geldim.)
    - ee şey, bik bik bik. yurt dışından misafir falan filan...
    - tek bir şey sormak için bekledim, yoksa çoktan çekip gitmiştim: cv'im kariyer.net üzerinden 8 kere görüntülenmiş. bunun sebebini merak ediyorum, cevaplarsanız sevinirim.
    - (görüşmede ciddiyet, bu noktada kayboldu) eheheh tam olarak bilemiyorum, insan kaynaklarındaki arkadaş sizi çok beğenmiş olabilir.
    - (sağ kaş havada) ben de öyle tahmin etmiştim. telefonum orada var, 7/24 arayabilir... iyi günler.

    hızlı bir şekilde sandalye çekilir, yerden kalkan tozlar arasında mekan terk edilir...

    edit: ya şunu da ekleyeyim; görüşmeden 10 gün önce, sabah içtimalarında 2 saat ayakta ve esas duruşta kıçı kırık başçavuş beklemiş adamım. mesele beklemek değil, potansiyel bir çalışanına yaptığın muamele. çay çorba ikram edersin, arada ihtiyacın var mı diye sorarsın, ne bileyim basit bi açıklama falan yaparsın. odaya adamı sokup, bir saat bekletmek ayıb!