hesabın var mı? giriş yap

  • -sen de şok’a giriyor musun?
    +market olarak mı? yoksa?
    diyaloğu ile kuruna kur dedirtmiştir.

  • evleniyorum diye paylaşım yapmış instagram hesabından. ben de "kimle evleniyosun kız :)" yazdım. engellenmişim eheheh.

  • bu uygulama denizi temizlemek ya da kökten bir çözüm bulmak için yapılmıyor. şu anda özellikle deniz tabanının dışarısıyla bağlantısı kesildiği için doğal olarak oksijen miktarı da ciddi oranda azalmış durumda. bu yüzden deniz dibine oksijen verilerek canlıların ayakta kalabilmeleri sağlanıyor. bakan da almış eline bir cihaz denize indiriyor -ki senin neyine? o da ayrı mesele.
    keşke burada boş boş yazmak yerine, bu tür uygulamaların nerelerde ne için yapıldığını teknik olarak açıklayacak ve ne derece işe yarayabileceğini tartışacak insanlar olsa.

  • istanbul'da bir fabrikada çalışmaktayım burada yaklaşık 10 beyaz yakalı olarak çalışıyoruz. ben işe gireli 8 ay oldu ve ben yeni mezun bir mühendisim. 19 mayıs günü resmi tatil olduğu için bu hakkımı kullandım ve işe gelmedim. işverenimin bu konuyla ilgili bir şikayeti olmadı bana karşı fakat başka beyaz yakalı bir arkadaş kendi işini yetiştiremediği için 19 mayıs günüde işe gelmiş. şimdi bu arkadaş güya benden rütbeliymiş 5 yıldır çalıştığı için ve o geliyorken ben niye gelmemişim diye beni şikayet etmiş.

    işte tam olarak sorun bu. işverenine ben niye geliyorum diye şikayet edemeyip başkasını o niye gelmiyor diye şikayet ediyor. bütün beyaz yakalılar birbirinden içten içe nefret ediyor fakat kimse yüzlerine karşı söyleyemiyor bunu. iki yüzlüler.

  • sanatçı olunması için istidadı şart koşanların sözlerini bir karga sesi kadar rahatsız edici bulan van gogh'a göre, sanatçı olmak için sabretmek ve "yeteneğin yok" diyenlere kulak asmadan gelişmeye devam etmek gerekiyormuş.

    "ama gelişmek istiyorsak toprağın içine dalmalıyız. onun için sana diyorum ki: drenthe* toprağının içine dik kendini, filizleneceksin, kaldırımın üstünde solup kuruma."

    insanın daima gelişen bir varlık olduğunu ve doğuştan getirdiği bir yetenek ile birdenbire sanatçı olamayacağını savunuyor van gogh. ona göre sanatçı olmak için emek ve sabır gerekiyor. "insanların benim hakkımda ne düşündükleri konusuyla uğraşamam, ileriye doğru gitmeli ve yalnız onu düşünmeliyim." derken de çevresinde "bu sanat, bu sanat değil." şeklinde yorum yapanlara kulak asmayacağını söylüyor. bir otoritenin onun yetenekli olup olmadığına karar veremeyeceğinden bahsediyor ve gerçekten rahatsız oluyor istidatlı sanatçı ifadesinden çünkü bu ifade emeği ve çabayı değersizleştirip yok sayıyor ve kimin sanatçı olup olmayacağına bir anda, tek bir eserle karar veriyor; yani bu oldukça katı, keskin, köşeli bir ifade.

    ben sanatçı dediğimiz kişilerin doğuştan getirdikleri bir farklılık mı var yoksa yaşadıkça diğer insanlardan farklı görüp duyma kabiliyeti(ruh) mi kazanıyorlar bilmiyorum ama sabreden her derviş muradına ermiyor. yani "ben sanatçı olacağım" diye çıktığın bir yolda kendin için dahi hiçbir şey olamayabiliyorsun. bu yüzden van gogh'un bu sözlerini daha çok döneminin sanat otoritelerinin kimin sanatçı olduğu ve eserlerinin para getireceği üzerindeki belirleyici rollerine karşı bir tepki olarak yorumluyorum. her sabreden ve çok çalışan kişiye sanatçı denilebileceğine kesinlikle katılmadığım gibi, hiçbir çabası olmayan, kendini geliştirmeyen bir kişinin de sırf yetenekli diye sanatçı olabileceğine inanmıyorum.

    *drenthe: hollanda'da bir idari bölge.