hesabın var mı? giriş yap

  • herşeyi atatürk'e dayandıran birinin açıklaması. o kadar rahatsız ki atatürk'ten kazandığı savaşların bile kaybedilmesini istediğini daha önce duymuştuk. o yüzden bu adamı gündem yapmayı bırakın, zaten kimse hatırlamayacak kendisini.

  • ulan kemal sunal filmleri gibi aynı; 5-10 kere de izlesen sıkılmıyosun. adam resmen göğe yükselmiş

    edit: tekrar tekrar izleyince detaylar daha bir ortaya çıkıyor; uçuşa engel olmak isteyen dayılardan bir tanesinin elindeki çay bardağı ve uçuş gerçekleştirdiği anda bile o çay bardağından vazgeçmeyişi, sıkı sıkıya, hayata sarılırcasına sarılışı...

  • öncelikle cumartesi sabahınızdan yaklaşık 26 dakika çalacağım için özür dilerim, eğer bu zamanı kaybetmek istemiyorsanız aşağıda vereceğim linki tıklamayın. zira ben, video başlayınca sonuna kadar izlemekten alamadım kendimi.

    inşaat mühendisiyim, haliyle sektörü ve bu sektörde çalışanları iyi bilirim. hani, kırk yıllık fayansçıyım böyle usta görmedim desem yeridir. adamın disiplinine hayran kaldım ve bir kez daha almanlara olan hayranlığım arttı.

    yani adamlarla aramızdaki farkı görmek için bence bu video tek başına bile yeter.

    edit: eski link silinmiş, yeni link eklendi.

    26 dakikanız yoksa tıklamayın!

  • adam kendi fabrikasında üretilen arabaya biniyor. benzinini kendi rafinerisinden gelen benzin ile dolduruyor. tam tersine zenginlikte çok farklı bir seviye görüyorum amk.

  • babamı izleyin, sonra ne yapıyorsa tam tersini yapın. çocuk yetiştiriyorum diye acur yetiştirmiş adam yanlışlıkla, halime bak amk.

  • mehmet gürs ve cemre torun, bizzat üretim sürecine dahil olarak var ettikleri yeni rakıları prototip'i dükkana getirdiklerinde, rakıya olan bakış açısı üzerine konuşmaya başladık. ikilinin ilk vurguladığı rakıyı yudumlayan insanlara dair yorumları oldu, "rakı ile ilgili tanımlamalar yapılırken olumsuzluklar üzerinden gidiliyor." dediler. rakının olumlu yönlerinin öne alınmasından ziyade olumsuzlukları en aza indirdiği noktaların vurgulandığı bir dil tutturulmuş. bu benim gibi şarapseverlerin uzak olduğu bir dünya çünkü şarapta ilkin o güzelim aromalar ve damaktaki lezzet uzun uzun anlatılır. keyif kısmına odaklanılır.

    ancak rakı dünyasındaki bu dilin değişme zamanı geldi, artık öylesine farklı rakılar çıkıyor ki bu rakıların lezzetine odaklanmak gerek. çünkü bunca emekle üretilen rakının sunacağı geniş bir lezzet yelpazesi var. ileride daha da değişik rakıların piyasada olacağına şüphe yok.

    2020 rekolteli prototip, 7.100 şişe üretilmiş. elazığ'dan gelen öküzgözü üzümlerinin kullanıldığı %45 alkol oranına sahip rakıda, denizli, karaçay köyü'nün anasonları tercih edilmiş. rakı, hafif bir meşe fıçı dinlendirmesine tabi tutulmuş, buradan renk almamış. gelelim damağıma takılan notalara. yalnız bu konudaki yorumlarıma geçmeden belirtmeliyim ki ben rakıyı farklı oranlarda suyla seyrelterek denesem de en çok sek içmeyi sevdim. bu nedenle diyeceklerim sek haldeki prototip içindir. (normalde rakıyı sek içmem.)

    ilkin burunda çok güzel bir rakı prototip, insan koklamaya doyamıyor. anason baskın değil, onun dışında tatlı tatlı kokuyor. meyvemsi ve çiçeksi. damağı sıvıyor ve dolgun. tatlımsılık damakta devam ediyor. üzümün karakteri her bir yudumda alınıyor ki benim için vurucu kısmı bu oldu.

    peki bu rakıyı en çok neyle tüketirken sevdim? şaşırtıcı olacak belki ama kavun sorbe ile inanılmaz bir uyum yakaladı. hayatımdaki en leziz birlikteliklerden biri oldu. zaten bu rakı, yemek boyu masaya eşlik edebileceği gibi, yalnızca yemeğin sonunda hazmettirici içki olarak da servis edilebilir.

    son olarak notumu düşeyim, prototip bir son değil; dahası yolculuğun başlangıcı. her yıl cemre ve mehmet yenilikler deneyecek ve bir yerlerini kurcalayacaklar bu rakının. formülü aynı kalmayacak. biz de heyecanlanacak, bakalım bu sefer neler yapmışlar diyerek bekleyeceğiz.