hesabın var mı? giriş yap

  • facebook, linkedin, twitter tarzı sosyal platformlarda ‘’sizce iş ilanlarında maaş bilgisi zorunlu olmalı mı’’ şeklinde mini bir anket gerçekleştirmiştim. elde edilen sonuçlara göre %70’e %30 oranında ‘’olmalı’’ sonucu çıktı. bu da bize gösteriyor ki iş arayanlar ilanlarda biraz daha şeffaflıktan yana.

    abd’de durum farklı!

    amerika’da ki her iş ilanında günlük, aylık ve yıllık ücret dahi yazma zorunluluğu vardır. orada saat başı ücret işlediği için ilana başvuru yapan aday eğer işe alınırsa yılda ne kadar ücret alacak bellidir. ilanlarda minimum pay, maximum pay ve salary yazılma zorunluluğu vardır. peki bu neden önemlidir? her iki taraf açısından karşılık vakit kaybının önlenmesi açısından önemlidir.

    peki türkiye’de durum nasıl?

    türkiye’deki ilanların çoğunluğunda maaş bilgisi ve aralığı yazmamaktadır. genelde satış ve pazarlama işlerinde asgari ücret bilgisi düşülür. global firmalarda şöyle bir durum vardır. her pozisyon için skala bellidir ve her yıl güncellenir. skala da kendi içinde 3 aralık içerir. örneğin 5000-7000 skalasındayken, işveren 5000, 6000 ve 7000 teklif edebilecekse, öncelikle 5000-5500 arası teklif eder, başvuran kişi pazarlığa girişirse kaçırmak istemedikleri biri ise 6000 tl’yi alabilir. şirket politikaları gereği "herkese ilk bandı öner, aday çok iyiyse ortaya yaklaş" 'dır.

    madalyonun diğer tarafı

    iş ilanlarına maaş bilgisinin yazılmasının sakıncalı sonuçları da olabilir. bunun sebebini davranışsal ekonominin temsilcisinden dan ariely izafiyet sorunu olarak tanımlıyor. basitçe, hayatımızdaki şeyleri hep diğerleri ile ilişkisi içinde değerlendiririz. yani bir şeyin aslında tek başına değeri bizim için bir şey ifade etmiyor. önemli olan "şeylerin" izafi değeri. bu durum hem göz ilüzyonlarında kullanılan dairenin büyüklüğü gibi somut şeyler için geçerli hem de mutluluk, mutsuzluk, bir ürünün değeri, başarı tanımınız, eşinizin güzelliği gibi akla gelebilecek her türlü soyut şey için de geçerli. bunun sonucunda çalışanların neden daha mutsuz olacağından başlarsak; predictably ırrational kitabında durumu şöyle açıklıyor. büyük bir yatırım şirketinde çalışan bir adam maaşından şikayet ediyor. dan ariely'nin tanıdığı olan üst düzey yönetici, adama kaç yıldır çalıştığını ve ilk mezun olduğunda mevcut pozisyonundaki maaş beklentisini soruyor. adamının beklentisinin orijinalinde 100,000 dolar olduğu ama mevcutta 300,000 dolar kazandığı ortaya çıkıyor. peki adam neden şikayet ediyor? çünkü hikayedeki bu adam yakın zamanda yan masalarda oturan ve kendisinden daha iyi olmadıklarını düşündüğü diğer bazı çalışanların 310,000 dolar kazandığını öğrenmiş. izafiyet sorunundan ya da halk arasındaki tabiriyle kıskançlıktan dolayı adamın şu an mutsuz olması davranışsal ekonomi açısından tam olarak olması beklenen şey.

    benzer durum üst düzey maaş alan ceo’lar açısından da geçerliymiş. çalışanlar ceo bile olsalar diğer şirketteki tüm ceo'lardan daha çok kazanmadıkça mutlulukları garantilenemiyor. sebep? ceo'ların birbirlerini kıskanıp mutsuz olması ve bahsettiğimiz izafiyet sorunu.

    çözüm nasıl olmalıdır?

    iş dünyasından genel kabul görmüş bazı mesleklerin maaşları bellidir. genelde de ilanlarda bu tarz meslekler için asgari ücret+prim+yemek+servis şeklinde yan haklarla bir ücret skalası yazılmaktadır. esas oturtulması gereken sistem diğer mesleklerin maaş bilgisi için olmalıdır.

    başvuru yapan adaya telefonda ön görüşme olarak maaş beklenti aralığı sorulmalıdır. eğer adayın belirttiği skala şirket limitlerinden ciddi oranda yüksekse her iki taraf açısından zaman kaybı olmaması için görüşmeye çağırmamak gerekir. eğer adayın belirttiği rakam yukarıda örneğini verdiğim skala içerisindeyse görüşmeye çağrılır ve maaş pazarlığı mülakatta sağlanır.

    son bir dipnot: hem işveren hem de işçi açısından orta yolu bulmak için abd’deki sistem getirilebilir. yani ilana o pozisyon için net bir rakam yazmak yerine yıllık kazanç miktarı veya pozisyonun maaş aralığı yazılmalıdır. o maaş aralığına uyan aday da başvuruyu ona göre yapar.

  • madden ilk 3:

    1- etiketine bakmadan alışveriş yapmak.
    2- upuzun tatiller.
    3- ben bugün işe gitmiyorum ulan diyebilmek ve kimsenin hesap soramaması.

    manen ilk 3:

    1- sağlıklı olmak (grip olunca bile çöküyor insan, ötesi yok...)
    2- huzurlu olmak (iç sıkıntısı kadar skimsonik bişey olamaz)
    3- aşık olmak.

  • gönüllüler takımı benden daha iyi besleniyor amk.

    -döner
    -kahvaltı
    -karnıyarık
    -mantı
    -tuttukları balık da bonus

    peki ya ben?
    tost filan. bu ne lan?

    benim hayatım daha hakiki survivor amk

  • şaka gibi. enkazdan çıkan bir kıza mikrofon uzattı. kız kardeşim annem babam enkaz altında ama gelen giden ekip kimse yok dediği an mikrofonu kızdan çekerek oradan uzaklaştı. sen hayrola, oraya insanların dramını göstermeye mi gittin yoksa şikayet gelince iktidara yaranmak için kaçmaya mı? bu konuyu güncel tutalım. utanmaz kadın

  • pazarlama iletişimi stratejileri açısından içgörü / (insight): tüketici davranışları çerçevesinde daha önce ifade edilmemiş ya da fark edilmemiş bir durumu, arka plandaki bir neden-sonuç ilişkisini ya da bir eğilimi gözlemleyip açığa çıkararak, pazarlama faaliyetlerinin önünde yeni bir kapı açmaya yarayan saptamalara “içgörü” denir. tüketicinin ihtiyaçları arasında hiç ya da henüz yeterince karşılanmamış bir boş alan yakalayabilmek ve rakip markalardan önce bu fırsatı değerlendirecek yeni bir yaratıcı konsept geliştirmeye yarar bu içgörüler daha çok…

    pazardaki rekabet ortamında belirli bir markaya avantaj sağlayabilmek amacıyla, görünenden biraz daha derine inip insanların kalbine dokunmak ve belki kendilerine bile itiraf etmedikleri duygularına seslenerek onları şaşırtmak gerekir. gündelik hayat içerisinde üzerinde fazla düşünmeden veya net bir açıklama getirmeden yapa geldiğimiz bazı düzenli davranışların arka planında yer alan gerekçeleri ortaya çıkaran ve inandırıcı bir hikaye kurgusuyla anlatan bir markanın hedef kitlesiyle gönül bağı kurması da kuşkusuz daha kolay olur…

    zaten iletişim stratejileri kurgulanırken, öncelikle tekrarlanan davranış kalıplarına bakılır, bunlar uygun ortak konu başlıkları altında gruplanır ve “daha önce ifade edilmemiş” yeni cümleler kurarak pazarlama yöneticisinin / reklam ajansındaki yaratıcının önünde yeni ufuklar açabilecek içgörüler çıkartılır; ortak noktalar listelenirken de sürekli “neden böyle oluyor da oluyor?” diye sorulur. içgörü sayılacak saptamalar, insanlarda “aynı şeyi ben de hissetmiştim ama bir türlü kelimelere dökmemiştim” dedirtecek ince gözlemlere dayanır…

  • şirket ile şahıs arasındaki farkı bilmeyenlerin beyanı. hissedarı olduğu şirket iflas eder, adam gene şahsi servetini korur. inşaat şirketi çok zarar ediyorsa iflasını ister, kendi kişisel servetinden zararı karşılamaz. anlayacağınız iflas, şirket sahibi zenginler için nimettir. şahıs olsa ölene kadar alacaklar peşini bırakmaz, öldükten sonra da borç çocuklarına kalır. onlar da mirası reddedeceğiz diye mahkemede sürünür.

  • daha fazla "dsmart'ın yeni kampanyaları", daha fazla kombi bakımcısı, daha fazla "20 bin lira ihtiyaç krediniz onaylandı", daha fazla "bekar anneler sik arıyor"...

    off yazarken yoruldum. hayatımızın geri kalanını her gün bu konuşmalardan bir iki tanesini yaparak geçirirken bakalım yorulacak mıyız.

    ek: triggered bir ablamızla olan mesajlaşmamız günümü şenlendirdi. öte yandan bu veri satışı işinin ne olduğunu anlamayanlar da olduğunu gösterdi. bakın işte bu bilgi satışı işi, tam olarak bu işe yarıyor: "bekar anneler sik arıyor" mesajlarının evli barklı kadınlara değil de 36 yaşındaki bekar erkek olan bana gelmesine.

    --- spoiler ---

    (#117901523) bekar anneler ... arıyor ne demek.bu nasıl bir örnek . çok saygısızca!

    07.01.2021 13:43 ...
    atesikus -> : telefonumda en az otuz tane bu mesajdan var onu napacaz?

    07.01.2021 13:59
    normal birileri değildir eminim bu işin ticaretini yapıyordur muhtemlen ama siz genelleme yaparak tüm anneleri karaliyorsunuz

    07.01.2021 14:02 ...
    ayrıca benim telefonuma neden gelmiyor böyle mesajlar bence siz kimlerle takildiginiza bir bakın.

    07.01.2021 14:04 ...
    atesikus -> : siz okuduğunuzu anlama özürlüsünüz ama gene de açıklayayım:

    telefon numaramızın "üçüncü şahıs iş ortaklarıyla" paylaşılması nedeniyle bu numaranın sahibi şu yaşta bekar erkektir şeklinde profilimizi alan şirketler dolandırmak için bu mesajları atıyorlar.

    ben ve tüm anneleri karalamak ne alaka?

    07.01.2021 14:05
    --- spoiler ---

  • - sevgilim aylardır bu anı bekliyordum
    + ah bende sevgilim.. ama sana söylemem gereken bi şi var..
    - yaw boş ver şimdi gel şööle kolları...
    + yaw muhittin bi dinle anlatıyorum bak..
    - eee? ne ?
    + muhittin... bak.. ben daha küçükken.. eeee... tecavüze uğradım..
    - uhmm... şey.. hmm... ya neyse hayatım.. üzüldüm tabi.. ama... sen kendini şimdi iy hissediyosan... yani.. çokta önemli değil...

    (5-10 saniye sessizlik)

    - hmm.. akraba filanmıy dı ?
    + yok ya.. bizim mahallede bi bakkal vardı... böyle renkli şekerle , çukulatalar felan satardı.. bi gün sokakta oynarken bana.. ' sedat bi aşşağıya depoya gelsene sen' dedi...
    - sedat kim lan ?
    + yaw muhittin bi dinle anlatıyorum bak..

    (bkz: bi dur bi sus bi dinle)