hesabın var mı? giriş yap

  • "'eğer bana üç kişiyi çalımlayıp 30 yarddan liverpool'a nefis bir gol atıp tribünleri ayağa kaldırmak mı, dünya güzelini yatağa atmak mı diye sorsanız karar vermesi çok zor olurdu. şanslı biri olarak her ikisini de yaptım. ama birini 50 bin kişinin gözleri önünde''

    "yedi tane miss world ile yattığım söyleniyor ama rakam yanlıştır. doğru rakam dörttür. üçünü reddettim "

    (bkz: george best)

  • başlıkta konunun ciddiyetini kavrayamayanlar var. bu baya büyük bir olay. bunu bir tık üzeri, mahkeme kararıyla pavyona falan satılmanız.

  • aslında bir süreç var. 17-25 aralık'ta rezillikleri çıktı, açık açık "ne istediniz de vermedik, kandırıldık" dediler ve ihanetin itirafını ettiler. ama buna rağmen sürekli aynı kafada devam eden birileri tarafından destek almaya devam ettiler. böyle bir olay normal bir ülkede olsa o gün iktidarda kim varsa devam edemeyip orada biterdi. tabi zaman geçtikçe soma oldu, çözüm süreci oldu tek adam referandumu oldu... en son 24 haziran 2018'de toplum endüstri yerine keki seçti ya, cumhuriyet yerine siyasal islam otokrasisini seçti ya işte o zaman iyice anlaşıldı ki bu toplum umutsuz vaka. kendisini yapılan proleterya muamelesini sorgulamayıp çoluğuna çocuğuna bakacak parası olmadığı halde hala "ben onun g*tünün kılıyım" diye gezen insan basitliğini gördük ya işte orada ülkecek kaybettik aslında. bu tarihten sonra çöküntüler ve rezaletler devam etti tabi ama her seferinde daha az şaşırır olduk. rezillik bizim yaşantımızın normal bir kavramı haline geldi.

  • j.robert oppenheimer : 1904 new york dogumlu, alman asıllı amerikalı unlu fizikci. abd harward üniversitesindeki ogreniminden sonra, ingiltere ve almanya'da da fizik egitimi gormus. ii. dunya savasinda new mexico santa fe los alamos laboratuvarının direktorlugunu yapmıs ve atom bombasının yapılısına buyuk katkıları olmustur. ancak savas sonrası hidrojen bombasının yapımına karsı cıkmıs ve abd'de komunist ve sovyetler birligi ajanlarina yardimci olmakla suclanmistir. kurulan komisyon kendisini sucsuz bulmus ama askeri sirlarin kendisinden saklanmasina karar vermistir. 1963'te abd baskani (johnson) o'na enrico fermi odulunu vererek suclamalardan arindirmistir. 1966'da emekli olmus ve ertesi yılda (1967) princeton'da vefat etmistir. gencliginde, ispanya ic savasina taraf olacak kadar komunist gorusu benimsemesine karsin, stalin'in sovyet bilim adamlarina yaptigi baskilardan dolayi goruslerini degistirmis ve liberal demokrat cizgiye gelmistir. abd'de bir nesil fizikciyi egitmis ve karizmatik kisiligi, liderlik vasıfları ve ogretimdeki ustaligi nedeniyle onlari buyuk etki altinda birakmistir. siyasi baski altinda kalan ve direnen bilimadamlari icin ornek olusturmustur.

  • "daha çok anlat” dedim.
    “hoşuna gidiyor mu?”
    “çok. elimden gelse seninle sekiz yüz elli iki bin kilometre hiç durmadan konuşurdum.”
    “bu kadar yola nasıl benzin yetiştiririz?”
    “gider gibi yaparız."

    (bkz: şeker portakalı)

  • ya bi git, politik meseleymis ve montro sadece mecliste ve diger politik kamu alanlarinda konusulurmus...

    ayni bu kafa 10 yil once de yetmez ama evet diyordu.

    asker politikaya karismasin :((((

    politikacilarin cikar ugruna ulkeyi satmaktan cekinmedigi bir ortamda montro herkesin konusudur, asker de konusur vatandas da konusur.

    100 yil once ulke politikacilara birakilmis olsa simdi ingiliz u$agiydin.