hesabın var mı? giriş yap

  • diyalog tekrarı: tahminen üç saniyede bitmesi gereken karşılıklı bir diyalogun sürekli tekrarlarla uzatılması yöntemiyle gerçekleşir. sadece üç kelime ile anlatılabilecek olay örgüsü işkenceye dönüşür.

    -mert'i en son kemal'in evinden çıkarken görmüşler
    -kemal'in evinden mi?
    -evet kemal'in evinden
    -evden çıkmış ve gitmiş öyle mi?
    -mert kemal'in evinden çıkmış arabasına binip gitmiş
    -mert'in kemal'in evinden çıktığına emin misin?
    -mert'in evden çıktığını duydum, görmedim
    -kemal'in evinden mert'in çıktığını görmüşler demek...çok enteresan
    -evet ben de ilk duyduğumda şaşırdım. mert'in kemal'in evinden çıkarken görülmesi insanı şaşırtıyor

    (allah belanızı versin)

  • vakti zamanında (bkz: düşün ki o bunu okuyor) başlığına bir entry girmiştim. o entryden sonra 4-5 tane mesaj geldi. mesajlardan bir tanesinde kadın bir yazar yazdığım şeylere dayanarak kendisinin eski erkek arkadaşı olduğumu iddia etti.

    ilk 2 gün falan dalga geçtiğini zannettim, sonra ciddi ciddi bana ".....'sın işte kıvırma" , "bu başlığa yazacağını biliyordum" , "çok özledim seni, bir kere daha deneyelim" vb gibi abuk subuk mesajlar atmaya başladı. kendimi ispat etmek için ne yaptıysam inandıramadım. fotoğraf gönderdim " başkasının fotolarını atıp beni vazgeçiremezsin" diyerek iyice bokunu çıkarmaya başladı.

    sonra ver numaranı arayacağım diyerek numarasını istedim, arayıp da sesimi duyunca başkasına mı arattın dese de ikna oldu sonunda. bu sefer de 3 gündür konuşuyoruz bir kahve içeriz artık di mi deyince, durduk yere diyaliz merkezi aramamak adına her yerden engelledim.

  • devlet tiyatrolarında ücretsiz oyunların sergileneceği gün.

    ücretsiz oynanacak oyunları devlet tiyatroları duyurmuş. şöyle:

    istanbul devlet tiyatrosu; cevahir 1: ellerimin arasındaki hayat
    cevahir 2: eğer bu bir film olsaydı
    küçük sahne’de:ikinci dereceden işsizlik yanığı
    çaycuma turne sahnesi’nde saat 15.00’te nice yıllara
    küçükçekmece kültür merkezi sahnesi’nde:çiçeğim solmasın adlı çocuk oyunu

    koz yatağı kültür merkezi’nde saat 14.00’te; purnima ve sırlar ormanı adlı çocuk oyunu üsküdar stüdyo sahne’de saat 13.00’te; : laylaylom adlı çocuk oyunu
    izmir devlet tiyatrosu; konak sahnesi'nde saat 15:00’te:kurban adlı oyun,

    urla belediyesi akm sahnesi'nde saat 14.00’te; lokomopüf adlı çocuk oyunu
    bursa devlet tiyatrosu; avp sahnesi’nde saat 15.00’te; çığ adlı oyun
    adana devlet tiyatrosu; hacı ömer sabancı kültür merkezi sahnesi’nde saat 20.00’de; hoş geldin boyacı adlı oyun

    devlet tiyatroları sabancı uluslararası adana tiyatro festivali açılış oyunu olan tiyatro martı yapımı trabzon devlet tiyatrosu; atapark haluk ongan sahnesi'nde saat 13:30’da: hoş geldin boyacı adlı oyun

    diyarbakır devlet tiyatrosu; cahit sait tarancı kültür merkezi orhan asena sahnesi'nde saat 11:00’de;sevdalı bulut adlı çocuk oyunu

    antalya devlet tiyatrosu;geçmişten gelen kadın adlı oyun saat 20.00’de,

    haşim işcan kültür merkezi sahnesi küçük salon 'da;nasrettin hoca bir gün adlı çocuk oyunu

    erzurum devlet tiyatrosu; dt sahnesi'nde saat 14:00 'te; ayrılık adlı oyun
    konya devlet tiyatrosu; demir adlı oyun dt sahnesi'nde saat 15:00 'te;
    sivas devlet tiyatrosu; ziyaretçi adlı oyun atatürk k.m. sahnesi'nde saat 14:00 'te

    kaynak

  • 36 saat nedir ki be gülüm !!

    uni yıllarında çıktığım sonrasında beni terk eden hatun aradan 20 sene sonra facebook dan msj atıp,

    eeeee daha daha nasılsın bi tenem..

    yazdı.

    o an lokantada bol limonlu ve sarımsaklı kelle paça çorbası içiyordum.
    mesajı silip içmeye devam ettim.

    kendisi evlenmiş, boşanmış, iki tane boyum kadar oğlu olmuş ve bana " bi tenem" yazmış şivesini s.ktiğimin karısı.

  • ilahiyat- gül suyu
    eczacılık- ecza (ilaç)
    tıp- kadavra
    hukuk- eski kağıt
    güzel sanatlar- alçı&boya
    besyo- ter
    mimarlık- yapıştırıcı
    iktisat&işletme- çay&kahve
    reklam&halkla ilişkiler- parfüm

  • ülkemizde günümüz müziğini nasıl buluyorsunuz?

    "her şey bambaşka ve pırıl pırıl olabilirdi. hayatımız, sanatımız, ilişkilerimiz, sokaklarımız, doğamız, sahillerimiz, eğitim sistemimiz, siyasetimiz, maalesef giderek bir batağa saplandı. oysa yüz yıl önce geleceğin ufkuna bir gökkuşağı çizilmişti. gerilemeyi ilerleme diye topluma zerk eden zihniyet, türlü karalamalarla gerçekleri ekseninden kaydırarak, kendi ufukları kadar bir gelecek çizmeye başladılar. güzellikler karartıldığı için, insanlar yetinmeyi öğrendi. o yüzden bazı istisnalar dışında, artık bütün kavramlar sahtedir. bu kıyamet ortamında mucizevi bir şekilde yetişen aydınlık fikirli insanlar ve onların çağdaş eserleri, çölde açan çiçekler gibi."

    (2017 yılı son röportajından)