hesabın var mı? giriş yap

  • work and travel ile yurtdışına giden bir arkadaş, otelde çalışmaktadır.

    biri çağırır ve "iron (ütü)" ister.
    bizimki gider, ayran getirir.

    bunu gören adam sinirlenir,
    eliyle bir şeyi ütülermiş gibi yaparak "iron! iron!" der.
    bizimki ayranı çalkalar.

  • tavuğa neden pansuman yapılamaz?

    1) acil servisler ve pansuman odaları insanlar içindir. bu yerlere insan dışı canlının girmesi bulaş açısından sakıncalıdır.

    2) acil servisler ve bunlara bağlı pansuman odaları gereksiz meşgul edilemez. siz bir dakikada pansuman yapılsın dersiniz. ama o bir dakika içerisinde acil içine 100 tane hasta girebilir. personel de "bekle tavuğa pansuman yapıyom" demek zorunda kalır.

    3) acil servisler ve pansuman odalarında kullanılan tıbbi malzemeler insanlar içindir ve sayılıdır. belli bir maliyetleri vardır. insanlar için kullanılınca bu maliyeti sgk veya başka devlet kurumları öder veya bu malzemeleri sağlar. tavuk için kullanılırsa "siz bizimle dalga mı geçiyorsunuz?" derler. ayrıca sonradan gelmesi muhtemel bir hastaya "yani steril malzememiz vardı ama tavuğa kullandık bitti." demek zorunda kalırsınız.

    4) acil servisler ve pansuman odalarında çalışan sağlık görevlileri insan üzerine eğitim almışlardır. her ne kadar insan düşünebilen bir hayvandır dense de hayvanların biolojik yapısı ve anatomileri insanlardan farklıdır. bu farklılık yüzünden veterinerlik diye bir bilim dalı vardır. insan için eğitim almış sağlık çalışanları hayvanlara müdahale etmez, edemez.

    5) pansuman dediğiniz zıkkım bir dakikada tentürdiyotu, baticonu sür bitti denilen bir şey değildir. öncesinde ve sonrasında yaranın değerlendirilmesini ve muayenesini içerir. ve insanlar için eğitim almış kişilerin bu değerlendirmeyi yapması imkansıza yakındır. ve bu değerlendirme yanlış yapılırsa hayvanlardan insanlara geçiş yapabilen salgın hastalıklar oluşabilir. ve evet abartmıyorum her salgın bir vaka ile başlar.

    6) tavuk ve diğer hayvanların hele ki yaralı tavuk ve diğer hayvanların hastane içerisinde olması yüzünden nasıl hastalıklar ortaya çıkabileceğini düşünmek bile istemiyorum.

    sözün özü hayvanların hastane içerisinde yeri yoktur. tavuğu hastaneye pansumana getiren adam da boş işler peşinde koşan kişidir.

  • geçen hafta nikolay çavuşesku'nun son konuşmasını izledim. hani peşinden halkın hükümet binasını basıp çavukesku'yu helikopterle kaçmak zorunda bıraktığı ve üç gün sonra da yakalayıp kurşuna dizdiği.

    çavuşesku son konuşmasında hala ısrarla "bunlar emperyalist güçlerin, dış mihrakların oyunu" diyor.

    güzel kardeşim, halktan binlerce kişi ölmüş. halk kendisinden binlerce kişi öldüğü halde dış mihrak oyununa gelmek istiyorsa, bu oyuna razıysa, senin görevin o ülkenin yönetimini senden daha iyi yaptığı, halkla daha iyi iletişim kurduğu ortada olan dış mihraka devretmektir.

    düşünsene önünde 10 kişi var 9'unu ölüme yolluyorsun ve kalan bir tane diyor ki "ben sana hala inanıyorum abi". böyle gücü ve karizması olan bir mihraka karşı senin diyeceğin ne olabilir? eğer dış mihrak bu kadar güçlüyse bu mücadeleyi sürdürmek sadece daha çok insanın ölmesine sebep olur.

    diyor ki çavuşesku: "bunlar halkı fakirleştirmek, işsiz bırakmak, ekonomik gücümüzü kırmak, romanya'yı bölmek isteyenlerdir". e halk ikna olmuş sana ne ki? sana ne? madem "dış mihrak" adında bir sorumlu var, ve bütün olan bitenin sorumluluğunu üstüne alıyor, bırak gerisini onlar düşünsün. sen niye ısrar ediyorsun senden güçlü olduğunu kanıtlamış mihraklarla mücadele etmeye?

    eğer halkının özgürlüğünün tehdit altında olduğunu düşünüyorsan o zaman o mihrak kimse ona savaş açarsın, "ama bazı mihraklar" deyip durmazsın. mihrak bir ülke değilse o mihrakın olduğu ülkeyi uyarır ultimatom çeker yine ülkeye savaş açarsın. yok savaş açacak kadar elinde hangi mihrak olduğuna dair net bir bilgi yoksa da o zaman o "mihrak" lafını ağzına almazsın. hayret bişi ya.

  • yaptığı dizilerin friends ile tek benzerliği sit-com olmasıdır. uzaktan yakından alakası yoktur. benzeten insanın sadece iki sit-com izlediğini düşünürüm. friends'te 6 ana karakter varken bu kadının dizilerinde 132 tane karakter vardır. karakterlerin çoğu kaliteli olmakla beraber yaptığı iki dizide de bu karakter bolluğu dizinin boka sarmasına, takip edilemez ve itici bir hal almasına sebebiyet vermiştir. yaptığı iki dizide de modern dünyada yaşamını sürdürmeye çalışan geleneksel türk ailesini işlemiştir diyebiliriz. friends'le alakasını düşünsem düşünsem bulamam. avrupa yakasında babasının muhalebicisini işleten volkan ve dergi editörü kız kurusu adını unuttuğum karakterlerin ya da ev mekanının, dergi ya da muhallebici dekorunun friends ile ne alakası vardır kardeşim. göz var izan var. oturup uğraşsan bulursun, illa ki. geniş aile'de ya da ne bileyim arka sokaklar'da bile bulursun.

  • 7.ay
    -zooooort zort zort zort haahahahahahahahaha
    -pıııııırttt pıt pıtı pıııııııııırrrrrrrrttttt ihihihihhii ay haldun yapma ahaha
    -zoborooooorrrkk bozooooooorrrrtttt ehehe bak ben sana demistim elenceli diye eheh yap yap
    -pırpırprırprırprırıttttt pıtıpıtııırıııırıırırırıttt ihihi ay ay ölücem pırrtt fıjjkkk plob. haldun?
    -ehehehahaahahah noldu canim?
    -altima sictim galiva.

  • “bir politikacı ‘evet’ diyorsa, aslında ‘belki’ demek istiyordur. eğer ‘belki’ diyorsa, ‘hayır' demek istiyordur. ‘hayır’ diyorsa da, gerçek bir politikacı değildir. bir hanımefendi ‘hayır’ diyorsa, ‘belki’ demek istiyordur. eğer ‘belki’ diyorsa, aslında ‘evet’ demek istiyordur. bir hanımefendi ‘evet’ diyorsa, o gerçek bir hanımefendi değildir."

    sebastián pinera *