ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
moralsizlik+yalnızlık+düşük maaş+toplu taşıma
-
standart film başlangısı.
genelde kızımız böyle bir hayat yaşarken girer kadraja ilk.
eğer böyle devam ederse sanat
peşine seri katil falan düşmüşse gerilim
aşk kapısını çalarsa romantik
olay laboratuar ortamında / uzay üssünde vs. geçiyorsa bilimkurgu
bir anda kurt adamlar, vampirler, süper kahramanlar, cadılar çıkarsa fantastik
vs..vs..vs..
en kötü ihtimalle konuşan köpekler, sincaplar falan çıkar, o zaman izlemeyin bak.
zengin semtlerin ortak özellikleri
-
apartman veya müstakil ev hiç fark etmez, bahçesinde ağaçların olmasıdır. ne güzel tezat ama...
sevgili aramayan yalnız insan
-
zihin olarak kendisini buna odaklamıştır. ergen iken "nasıl bir sevgilim olsun?" listesi çok nettir. şöyle olsun, böyle olsun diye doldurulmuştur o liste. ha çoğu zaman o listeye uymaz sevgililer ama bir şekilde liste de sevgiliye göre şekillenir.
fakat kişisel olarak fark ettim ki yaş ilerledikçe o liste "nasıl bir sevgilim olmasın" oluyor. listenin altındakiler de alıp başını gidiyor. bir süre sonra sadece göz ile beğenilen kadınların sayısı bile azalıyor. tabii siz ne kadar beyninizle hareket etmek isteseniz de içgüdüleriniz ya da alt benliğiniz ya da adına her ne diyorsanız, sizden bağımsız sizin adınıza hareket eden parçanız kendince birilerini beğeniyor. ama! baskın çıkamadığı için o beğenilen kişinin üstünü de çizip geçiyorsunuz.
zaman geçtikçe, yalnızlığınıza çözüm için aradığını sevgiliyi aramamaya başlıyorsunuz. olursa olur, olmazsa olmaz diyip çıkıyorsunuz işin içinden. tabii bu kronikleşiyor. bu sefer ne içgüdü, ne beyin mevcut sevgiyi yönlendirecek kimseyi bulmaktan vazgeçiyor. öyle apışıp kalıyorsunuz.
misal bu sene içinde bir hatun kişiyi ilk olarak fiziksel olarak beğendim. sonra takip edip nasıl birisi olduğunu çözemeye çalıştım. olur gibi geldi. sonra hatun kişinin eski erkek arkadaşının kim olduğunu öğrendim. eski sevgilisi olacak herif, bir erkekte nefret ettiğim ne kadar özellik varsa hepsine sahip bir tipti. direkt şöyle düşündüm; ulan bu kız bu herifle sevgili olmuşsa, benim bu kızla hiç işim olmaz.
ooo daha bu işin güven kısmı var. o güven duygusu yok mu... o kadar acayip bir şey ki.
neyse, kısacası tercih olarak başlayan bu hal, daha sonra kalıplaşıyor. eğer yalnızlığa katlanacak birisi değilseniz "ben kimseyi aramıyorum" triplerine girmeyin. zira kimse de gelip "ben seni seviyorum galiba, bir sevgili mi olsak acaba?" demez.
saniyelik salaklıklar
-
ameliyatlı çene bağlıyken elbette sadece missüt alabilmek için bakkala girilip eldeki kağıda "çilekli missüt" yazılmasına cevaben bakkalin kağıda "çilekli yok muzlu var" yazması.
29 mart 2020 istanbul'da verilen ev partisi
yaran fıkralar
-
temel, hac farizasını yerine getirmek üzere eşi fadime'yi de yanına katıp kabe'ye gitmiş.
sıra şeytan taşlamaya gelince fadime kocaman taşları alıp iblise fırlatıyor. her seferinde daha büyük bir hınçla koca koca taşları alıyor, "kör gözüne şeytan" diyerek fırlattıkça fırlatıyor.
elinde taş kalmayınca ayakabısına eğilip çıkarıyor.
tam fırlatacakken temel yetişip kolundan tutuyor ve sinirli bir şekilde, "sen ne yapıyorsun?" diye soruyor.
panikleyen fadime, "şeytan taşlıyorum ne yapacağım?" diyebiliyor ancak.
aldığı cevaptan tatmin olmayan temel iyice hiddetleniyor: "ula manyak mısın kadın? sen bunun kim olduğunu biliyor musun?"
fadime, "kim olacak şeytan iştee" deyince önce "ya sabır" çekiyor, sonra hafiften kulağına eğilip akıl vermeye başlıyor:
"ula gözünü seveyim beni çıldırtma! taşladığın şeytan bir zamanlar allah'ın en sevgili meleğiymiş. yarın onların arası düzelir, biz kötü oluruz. sen her ihtimale karşı taşları ölçülü at!"
...................
belki daha önce burada yazılmış bir fıkra olabilir ama çalıştığım kurumda 15 temmuz darbe girişimi sonrası fetöcü olduğu için khk ile atılan vatandaşların bir bir geri döndüğünü ve çalışmadığı döneme ait maaşları da faiziyle aldığını görünce (ki kendileri net fetöcüydü) bu fıkrayı bir anımsamak, anımsatmak istedim. hatta dur bununla ilgili bir de başlık açayım.
(bkz: fetöcülerin memuriyetlerine bir bir geri dönmesi)
muhteşem yüzyıl
-
--- spoiler ---
mahidevran'ın kanuni'ye yüzüğü neden hürrem'e verdiğini sorduğu ve surat astığı sahnede anladık ki padişah da olsan hatundan trip yiyorsun arkadaş. türk erkeğinin kaderi, türk hatununun geleneği bu. bak ucu saraya dayanıyor.
--- spoiler ---
(bkz: bu devirde kimse sultan değil)
yunan basınındaki 23 nisan haberi
lig tv'nin üyelerine 30 liraya maç yayınlaması
-
lig tv'nin shaktar donetsk - fenerbahçe şampiyonlar ligi 3. tur rövanş maçı için lig tv üyelerine dahi uygulayacağı tarifedir. kimsenin satın almamasını diliyor ve ilk ihalede bu terbiyesiz hırsızlardan kurtulmayı umuyorum.
kaynak: tribün dergi
sabah sabah işe starbucks kahvesiyle gelen kız
-
oglum bir kahveden de insan tespiti yapmayin artik. nedir ya, 4 liralik 300ml sividan bahsediyoruz. milletin isi gucu yok sabahtan aksama kadar milletin yedigine ictigine, giyinimine bakip "haci bu soyle bir kiz, su boyle bir erkek" hayat bu mu simdi? birak starbucks icen tikky, kahve dunyasi icen kezban.
ne rahatsiz milletiz ya biz.