hesabın var mı? giriş yap

  • cevabı şudur:

    eğer yeniden çevirmesini isterseniz, dolu gelme olasılığı: 2/6 = 1/3

    eğer çevirmeden sıkmasını isterseniz, dolu gelme olasılığı: 1/4

    şöyle ki:

    i=ilk sıkılan, b=boş, dolu=d

    ilk sıkılanın boş geldiğini bildiğimizden elimizde kalan olasılıklar şu şekilde:

    idd (öldün)
    ibdd (yırttın)
    ibbdd (yırttın)
    ibbbdd (yırttın)

    eğer olasılık hesaplarına güveniyorsan, çevirmeden yeniden sıkmasını istemelisin.

    ayrıca kurtulun artık şu facebook soruyormuş, google soruyormuş klişelerinden. yıl oldu 2015.

    edit: 1/4 değil, 2/5 diye mesaj atanlar oluyor. eğer siz de böyle düşünüyorsanız kurşunların ardarda olduğu koşulunu gözardı ediyorsunuz.

  • ankara’dan istanbul’a taşınmadan önce yaşadığım ev 130 metrekare dubleks bir apartman dairesiydi. istanbul’daki ilk evimse 55 metrekareydi. şimdiki de 75 metrekare. yani alkışı da duydum ihaneti de gördüm, sesim de oldu sessizliğim de sevgili suserlar. o bakımdan azıcık bilmişlik yapacağım izninizle…

    öncelikle downsizing şahane bir şey, gerçekten hafifliyorsunuz. ama geniş alanlarda yaşamaya alışmışsanız biraz zorluyor ister istemez. yine de bir süre sonra alışkanlık haline geliyor, beğendiğiniz bir şeyi - ki bu “şey” bazen bir şapka bile olabilir - alırken “benim bunu koyacak yerim var mı?” diye düşünüyorsunuz ve gerçekten elzem olanların dışında alışveriş yapmadığınız için bütçenize de faydası oluyor.

    gelelim tavsiyelerimize,

    - köşe ya da “l” koltuk almayın. gözünüzü seveyim abla sözü dinleyin, almayın. hem dekorasyon hem işlevsellik açısından sizi çok kısıtlayacak, inanın. onun yerine beğendiğiniz bir üçlü koltuk ya da kanepe, yanına da puf alın. hem ayağınızı uzatırsınız, hem dekorasyonunuzu zenginleştirmiş olursunuz ve hem de ihtiyaç halinde kullanılmak üzere fazladan bir oturma alanı yaratmış olursunuz.

    - almaya, en gerekli parçalardan başlayın. heveslisiniz biliyorum ama kendinizi dizginlemeye çalışın, gördüğünüz her güzel şeye atlamayın. bırakın eviniz zaman içinde ihtiyaçlarınız doğrultusunda şekillensin. her salonda orta sehpa olacak diye bir kaide yok.

    - tüm evi bir anda “düzme”menin bir faydası da şudur, kaliteli parçalar almak için size fırsat verir. ve arkadaşlar mümkün mertebe kaliteli parçalar alın. bekleyin, para biriktirin, bir müddet minderde oturun ama sırf yasak savmak için, sırf ihtiyaç görülsün diye mobilya almayın. o eşyaları her gün göreceksiniz, her gün kullanacaksınız ve her biri sizinle ilgili bir şey söyleyecek. evinizin “yuva”ya dönüşmesi için ve o evde huzurla oturabilmeniz için severek kullanacağınız, güzel eşyalar alın. “şimdilik bunu alalım da sonra bakarız” dediğiniz her eşya evinize çakılıp kalacak. kıyıp atamayacaksınız, verecek yer bulamayacaksınız, haliyle de değiştiremeyeceksiniz. sinir sinir bakışacaksınız öyle…

    - hiçbir şeyi takım almayın. evinizin mobilya showroomu gibi görünecek olması bir yana, tüm takımı küçük evinize sığdırmakta zorlanacak, yatak odası takımının komodinini hole koymak zorunda kalacaksınız. parçaları zaman içinde tamamlamak evinize daha sıcak bir hava katacak inanın.

    - “süs” kategorisine giren şeyleri almış olmak için almayın. zaman içinde arkadaşlarınızdan gelen hediyeler, seyahatlerinizden getirdiğiniz parçalar vs derken bir sürü “süs” eşyası biriktireceksiniz zaten. ama duvarlarınızı da boş bırakmayın. “şimdi asarım, yarın vazgeçerim, değiştirmesi zor olur” diye çekiniyorsanız, ikea’da mosslanda çerçeve rafları var, onlardan edinin. tablo ya da fotoğraflarınızı istediğiniz kombinasyonla sergileyebilir, istediğinizde değiştirir, ekleyip çıkarırsınız.

    - küçük evde misafir ağırlamak için şişme yatak üstüne tanımam. kendinden motoru olanlardan 2 tane tek kişilik ya da bir tane iki kişilik yatak edinin. çok işinize yarayacaktır.

    - bu biraz zevk meselesi tabii ama salon halınızı el dokuması seçin. tercihen kısa hav yüksekliğine sahip sık dokunmuş bir model olsun. bünyan mesela. hatta halıyı alıp salonun kalanını onun etrafında, onun renklerine göre bile şekillendirebilirsiniz. el dokuması halılar pahalı, biliyorum. ikinci el dükkanlarını ziyaret edebilir ya da internette de çok uygun fiyata güzel halılar bulabilirsiniz.

    - ve last but not least ailenizin evinden bir parça getirin. bir sandalye, bir minder, bir örtü… ne olursa… emin olun gözünüze çarptıkça gülümseyeceksiniz.

    hayırlı olsun

  • bu konuda bir kaç şey yazmak istiyorum. bilen biliyor ama bilmeyenler daha önce kullanmayanlar için aydınlatıcı olacağını düşünüyorum;

    eğer haritalama özelliği olan bir süpürge aldıysanız;

    (referans olarak bende viomi v2 pro var)

    1- ilk etapta evi tanıtırken benden size tavsiye yerleri değişebilecek tüm objeleri yukarı kaldırın, örn: sandalye kutu yerde duran saksı gibi. çünkü saksının olduğu yeri süpürülebilir alanın dışında bırakıyor sonra da saksıyı kaldırsanız dahi o kısmı süpürmüyor, aynı şekilde sandalyelerin ayağının yeri değişebilir eski yerini süpürmüyor. bundan kurtulmak için tüm evi yeniden tanıtmanız gerek, gerek yok. yeri değişebilecek her şeyi kaldırın evinizin haritasını tam çıkarsın sonra saksı olduğu için o alanı süpüremesin önemli değil, kaldırdığınızda süpürecek veya sağa sola kaydığında her yerini süpürecek çünkü tüm alan süpürülebilir alanın içerisinde.

    2- diğer modeller için geçerli mi bilmiyorum ama evi tanıtmaya başlarken şarj ünitesinden başlamalı kesinlikle elle müdahale etmeyin kafası karışıyor. temizlik bitti deyip şarj ünitesine geri gelip yerleştiğinde haritalama tamamlanıyor. şarj ünitesinden başlayıp şarj ünitesinde bitirmezse temp map'e atıyor, kayıtlı harita oluşturmuyor.

    2. evinizde onun görebileceği hizada ayna varsa örn: gardrop boy aynası gibi aynanın diğer tarafını da oda zannediyor. evi tanıtırken aynaların onun görebileceği hizasını kapatırsanız problem yaşamazsınız. yoksa her temizlikte aynadan diğer tarafa geçmeye çalışıyor. geçemeyince bırakıyor ama vakit kaybı.

    3- küçük kilim paspas gibi eşyaları süpürürken kaldırmanızı tavsiye ederim çünkü kendini onlara bir şekilde dolamayı başarıyor.

    4-bazı büyük kırıntıları alamayabiliyorlar. dış pervaneleri büyük kırıntıyı çok ittiriyor süpürdüğü alandan çıkıyor. ittirdiği yeri süpürmeye gittiğinde bu sefer de başka bir tarafa ittiriyor.

    5- fırçalarını ve haznesini düzenli temizlemenizi ve hep temiz tutmanızı tavsiye ederim performansını korumak için, zaten tüm fırçaları da haznesi de kolay çıkan aparatlar.

    6- mob özellikleri tartışmaya açık. hem benimkinde hem başka modeller kullanan arkadaşlarımınkinde süpürmesi kadar iyi bir performans göremedim.

    7- mi home uygulamamda her parçanın kaç saat kullanım ömrü kaldığı canlı olarak yazıyor buna göre yedek parça sipariş edebilirsiniz.

    8- evin haritasını çıkardıktan sonra temizlik zamanları ayarlayabilir bir kere kurduktan sonra her hafta istediğiniz saat ve günlerde istediğiniz odaları otomatik süpürtebilirsiniz.

    9- bu küçük bir alet beklentinizi ona göre tutun, boyundan çok büyük iş yapıyor ama sonuçta büyük bir markanın turbo premium gold best first el süpürgesi gibi değil.

    10- 2 cmye kadar her şeyin üzerine çıkmaya çalışıyor çıkmasını istemediğiniz bir şey varsa temizlik öncesi kaldırın.

    aklınıza takılan bir şey varsa yeşillendirebilirsiniz.

  • az ışıklı, az eşyalı, sıcak bir odada sabaha kadar uyuyan birini izleyip sabaha karşı gitmek gibi, bu adamın şarkılarını dinlemek.

    geçen sene, bir gazetedeki "20 soruda siz" temalı bir testte, "nasıl ölmek istersiniz" sorusuna, adını hatırlayamadığım bir adam "leonard cohen dinleyerek..." cevabını vermişti. evet demiştim kendi kendime; leonard cohen tam olarak öyle bir şey galiba.

  • poşetten para alma durumunu ben de pazarlama hatası olarak görüyorum. ancak pazarlama hatası olarak görenler bir çözüm önerisinde bulunmamış. bazı kişiler de poşetten para alınarak poşet israfının engellenebilir olabileceğini savunmuş.
    benim önerim : her bir ürün için ürüne belli miktarda poşet parasını eklersin. kasada da bunu hesaplarsın. örneğin bir ürünün satılması istenen tutarı 9,75 tl ise 0,25 tl poşet parası eklersin ve 10 liradan satarsın. satınalma kararına etkileyecek bir tutar değil sonuçta. kasada da müşteri örneğin bu üründen 4 adet aldıysa, poşet almazsanız 1 tl iadeniz oluşacaktır dersin. müşteri kendi karar verir o 1 lirayı alıp almamaya. poşet kullanması gerekiyorsa bunu reddeder ve poşeti kullanır. 1 lirayı almak istiyorsa da alır ve poşeti israf etmemiş olur. müşteri taciz edilmemiş olur, ekstra indirim algısı da yaratılabilir.

  • 40 yılda bir olabilecek, hoş bir tesadüf. her iki tarafında absürt bir durumu olgunlukla karşılaması da hoş olmuş.

    ben mesela şimdi bir düşündüm de, bundan 50 sene sonra birisi aynı şeyi volkan demirele sorsa muhtemelen bastonu kafaya yerdi.