hesabın var mı? giriş yap

  • haydar:
    "sıfır bir değer değildir. bir sayı bile degildir. ancak başka bir sayının yanına gelince değer yaratır, tıpkı sevda gibi. sevdanın da tek başına değeri yok. ille de biri olmalı. sıfır ne kadar çoksa sayı o kadar çoğalır. sevda ne kadar çoksa insan o kadar çoğalır, büyür.

    biri dese ki, "sevdamı al, kendine ekle, bir ömür ile çarp, sonra sonsuza eşitle". yine değeri sıfır mı olur senin için?"

    evet (bkz: yedi numara)

  • ayşen gruda kendisine bir röportajda yöneltilen "artık kadın komedi oyuncusu çıkmamasını neye bağlıyorsunuz?" * sorusuna beren saatin çok iyi bir komedi oyuncusu olduğu cevabını vermiş. hatırladıkça gülüyorum, hakikaten büyük komedyen ayşen gruda. (bkz: swh)

  • 2 yıl oldu. 730 gün boyunca her aklıma geldiğinde gözlerim sulandı, burnumun kemiği sızladı. her sıkıldığımda, güzel olan şeyi paylaşmak istediğimde, anneler gününde, doğumgününde, doğumgünümde başkalarının önemli günlerinde senden telefon bekledim. bazı akşamlar rüyama girdiğinde dünyanın en mutlu insanı oldum.

    önemli toplantılarıma hayır duanı almadan girmeye hala alışamadım. tıpkı kandillerde evin telefonunu çevirdiğimde babamın sesini duymaya alışamadığım gibi. karadeniz’e bilet almaya elim bile varmıyor, seni büyüdüğüm evin kapısında görmek istiyorum çünkü hala. soğuk bir mermerle çevrili bir toprak parçasında değil.

    o çok sevdiğim ıspanaklı börekler senin elinden olmayınca birer kor parçasına dönüşüyor. ipek eşarplar bile canımı acıtan birer nesneye dönüştü . “annem beğenir” diyerek alamayacağımı biliyorum artık hayatım boyunca.
    bendeki sarı kafalı , çırpı bacaklı çocuk seninle beraber toprağa girdi.üstünden iki sene geçti acın küllenmedi , küllenmeyecek.

    seni hala çok seviyorum.

  • bence ayar değil. cevapta şunlar da yazıyor:

    "niye biz topladığımız vergileri eğitime, sağlığa, sosyal güvenliğe, ar-ge'ye harcıyoruz? şimdi bize söylesin, hangi harcamayı kısacak? eğitimi mi kısacak, sağlığı mı kısacak, maaşları mı düşürecek? hayır. yoksa çıkarsınız, seçim arefesinde vaatlerde bulunursunuz ama o vaatlerin içini doldurmanız lazım. yoksa milletin gözünün içine baka baka yalan atamazsınız."

    vallahi klozeti altından, sabunluğu granitten, aylık elektrik faturası 750 bin tl olan bir saray yapmazsan, bir yerden bir şey kısmana da gerek kalmaz. bir hırsıza oy vermektense, gerçekleştiremeyecek olsa bile amacı topluma fayda sağlamak olan birine oy vermeyi tercih ederim.

  • friday car: sorunlu veya hatalı arabalar için kullanılan bir ifade. zira haftanın son işgünü işçiler yorgun ve dikkatsiz olabileceği için, cuma günü üretilen arabaların hatalı çıkmasının çok daha olası olduğuna dair bir inanış varmış, buna istinaden de böyle bir ifade ortaya çıkmış.

    lemon: aynı anlama gelen başka bir kelime. benzer şekilde, üretim hatası olan arabalar için kullanılır. reklamcılık tarihinin en meşhur ve en başarılı reklamlarından biri olan şu vw beetle reklamı ile yaygınlaşmıştır.

  • hayranlık bir tapınma değil, daha çok bir "dikkat celbidir".
    hissederiz ki karada yürüyemeyen o yengeç, kıyıda çırpınan bir balık kendi dünyasında, suda müthiş bir zerafetle yüzmekteydi.
    her aşkın başlangıcı böyle bir "başka dünyanın zerafeti" algısıdır.

    ulus baker
    hadi blues dinleyelim.