hesabın var mı? giriş yap

  • haşmet babaoğlu okuma yazması olan hiç kimseyi çıldırtamaz...

    haşmet babaoğlu gizli gizli elindeki şarap kadehini yudumlarken bu salak kelimeleri bir araya getirdiği için sözüm ona muhafazakar avantasıyla kafasını güzel yapar.

    helalinden kazanan, eğilip bükülmeyen, yaşamak istediği hayatı dilediği gibi yaşayan kimseler anca bu deli saçması şeylere yazık sırıtmasıyla bakar. ve asla okumaz. okuyacak değeri vermez.

  • ilk öğrenilmesi gereken '-yor olacağım' kalıbıdır.

    mesela "sizi boş toplantı odasına alacağım" diyemezsiniz gramerde yoktur. "sizi boş toplantı odasına alıyor olacağım" denir. böylelikle samimiyetsizliğiniz paçanızdan akar.

  • sol ayakla gaza sağ ayakla frene basılarak yapılıyorsa ustalık göstergesidir.

  • ataturk'ün dogdugu evin kundaklandığı haberi üzerine ve gazeteci huseyin cahit yalçın'ın uyan ey ehli vatan başlıklı provokatif yazısıyla galeyana gelen halkın 1955 yılında istanbul'da azınlıklara ait olan ev, işyeri mağaza vb.yi yağmalamasıyla oluşan olaylar ki bunlar türkiye genelinin ve istanbul özelinin azınlıklarımızın güvenini kaybetmesine ve akıllarına gelen ilk işin artık bu diyarlardan göç etmek olmasına yol açmışlardır. bu da tabii ki azınlıkların gündelik yaşama kattığı renkleri soldurmuş, azınlıkların kendilerine has kültürleriyle toplum hayatına getirdiği canlılığı, efendiliği, medeniyeti ve gelenekleri yok etmiş bugünkü maganda, kro arabesk, düşük seviyeli hayatı hak etmemize neden olmuştur

  • tarantino bu filmde ; toplumu, insan dogasinin kendi genetik mirasinin izin verdigi olcude hayatta kalmasini darwinist bir bakis acisiyla gosterir. hatirlayacak olursaniz filmde , calvin candie'nin, siyahların, beyinlerinin yapisindaki farkliliktan oturu, dogal olarak itaatkar bir yapida olduklarini belirttigi bir sahne vardir.

    psikanalist sigmund freud'un hayatta kalma icguduleriyle olan teorisi, darwin'in teorisinden izler tasir. freud, insanoglunu, dogustan bencil ve etkili bir sekilde rekabet etmek ve ayni zamanda guclu kalmak icin ne gerekiyorsa yapmaya istekli olarak betimler.

    freud'a gore, dogustan gelen arzumuz, insanlarin takdirini kazanmak ve icinde bulundugumuz sosyal cevrede en ust duzeye cikarak, yasamaktan en buyuk zevki elde etmektir. ancak , bu zevki elde etmek icin (ve tabii ki olasi cezadan kacinmak icin de) defacto kurallar ve yasalar, diger insanlarin ihtiyac ve refahlarini dikkate almanizi zorunlu kilar; boylece bir uygarlikta hayatta kalmak icin, dogal ve zevk arayan arzularinizi (id) sosyal ve ahlaki acidan kabul edilebilir formlara donusturmeniz gerekir (ego-superego)

    bu nedenle, cezadan, sosyal retden ve yuz kizartici durumlardan kacinmak icin, diger insanlarin ihtiyaclarini ve sosyal ihtiyaclar ile ilgili arzularinizi id ile ego arasinda surekli catisma yasayarak muzakere etmeniz gerektigini soyler. bu bilinc ve benlik arasindaki uzlasma, kisisel dinginlik ve ic huzur icin en iyisidir..ayrıca, genetik mirasiniz da bu muzakere ve sonrasindaki uzlasma icin bir yol gostericidir. hayatta kalmak icin uygun olan budur.

    --- spoiler ---

    schultz'un yakin zamanda azad ettigi siyah django'yu ele alalim : schultz, yasadisi sekilde cinayetlerinin karsiligini istiyor, django ise karisi broomhilda'yi kolelikten kurtarmak istiyor. ikisi hem uyum icinde hem de yalnizdir (django id'i temsil ederken, schultz superego'yu temsil eder). schultz'un django’nun tutkusuna ve hirsina ihtiyacı varken, django’da schultz’un zekasina ihtiyac duyar. ikisi de boylece kendi hirs ve arzularina ulasmak icin bir uyum yakalar. django , odul avcısı schultz ile alti ay gecirir, bu sure zarfinda ondan bir cok sey ogrenir ve ona yardim eder, bunun karsiliginda ise schultz ona karisini kolelikten kurtarmaya yardim edecektir.

    filmde darwin ve freud'un insan dogasi teorilerinin de bir cok ornegi mevcuttur. tarantino, insanin hayatta kalmak icin en uygun ozelliklerini nasil kullanacagini iki farkli karakter ustunden cok guzel betimler. mandingo dovusunde tasvir edildigi gibi mi? ya da, schultz gibi hayatta kalmak icin bize yardim eden ustalik ve akil gibi mi? ya da belki de, insan dogasinin en yalin ve guzel ifadesi olan django ve broomhilda arasindaki sevgi ve tutku ile mi? schultz'un karakter evrimi de, bizi, tarantino'nun ulastigi yer hakkinda bilgilendirir.

    insanoglu, sadece kendi arzu ve tatminlerinin pesinden giderek, mutlulugu ve ic huzuru yaklayamaz. schultz -bir onceki paragrafta belirttigim gibi- karakterindeki evrim soncucu django'yu ozgurlestirerek maddi odulden daha buyuk tatminler oldugunu kesfeder, boylelikle , schultz da bir nevi "zincirlerinden" kurtulmus olur.

    --- spoiler ---

  • karşında bir adet "bilgisayardan anlamayan mal" varsa yaptığın en basit hareket bile bu kapsamda değerlendirilebilir.
    yıllar yıllar önce:
    ben: klavyede numaralara bassam da yazmıyor. çok uğraştım yazmıyor.
    karşımdaki : (burada konuşmasını bekledim ama konuşmadı)
    ne mi yaptı? hepiniz tahmin ediyorsunuz zaten. numlock tuşuna bastı ve geri döndü gitti. yine hepinizin tahmin ettiği gibi arkasından mal gibi bakakaldım.

    yıllar sonra başka bir şehir, başka bir şirket
    acemi çalışan: klavyede numaralara bassam da yazmıyor. klavyem mi bozuldu?
    ben: (ben de konuşmadım)
    yüzümde manidar bir sırıtış ile numlock tuşuna bastım.
    ama arkamı dönüp gitmedim. sonuçta empati yapmam kolaydı. arkamdan mal gibi bakmasına izin veremezdim.
    yıllar önce benim yüzümde de beliren "bukadarbasitbirşeyinasılolurdaakıledemem bakışı" ile bana bakan minik arkadaşa "üzülme benim de başıma gelmişti" dedim.
    böylece bu duruma düşen tek salağın kendisi olmadığını bilmenin iç huzurunu yaşamasına müsaade ettim. *

  • başlık: gerdek gecesi karim'dan kan gelmeyince

    1. köy ahalisi laf etmesin diye balkona japon bayrağı astım. simdi kahvede oturuyoruz herkes cay ısmarlayıp enseme şaplak atıyor.