hesabın var mı? giriş yap

  • bir norveç aşığı olarak içinde bulunduğum coğrafya ve hayata bir defa daha sövdürtmüştür. dünyanın bir yerlerinde bazı insanlar ne hayatlar yaşıyor, tek suçumuz doğduğumuz yeri seçememiş olmamız. diğer taraftan sadece bin kilometre güneyde bir arap veya sefalet içinde bir afrikalı olarak da gelebilirdik hayata. bilemiyorum altan hayat gerçekten çok garip ve adil değil. cennet de cehennem de biz doğmadan çok önce kurulmuş dünyada ve seçim yapma hakkımız yok.

  • ne kadar birikmiş içe atılmış bok püsür varsa kusulan maildir.
    ve sonu gelmez, yo öyle değil, şöyle:

    re: ikimiz için de en iyisi oldu
    re: re: ikimiz için de en iyisi oldu
    re: re: re: ikimiz için de en iyisi oldu
    .
    .
    .
    .
    re: re: re: re: re: re: re: re: re: re: re: re: re: re: re: re: re: re: re: re: re: ikimiz için de en iyisi oldu

  • birçok farklı alana yönelebilme esnekliği ve çok iyi iş imkanları sağlayan bir bölümdür. ama tarihteki en eski mühendislik falan degildir.

    (bkz: piramit)
    (bkz: mö2500)
    (bkz: inşaat mühendisliği)

    gelen mesajlar uzerine duzeltme: en eski muhendislik budur sudur tartismasi zaten cok anlamli degil; insaat muhendisligini sadece endustri muhendisliginden daha eski disiplinlere net bir ornek olarak verdim.

  • hâl eki olan -de'yi çıkardığınızda cümle, yapısal olarak bozulur:

    iş yerinde geç saatlere kadar çalıştık.

    izmir'e ağustosta gideceğiz.

    kimliğinizi yanınızda bulundurunuz.

    bağlaç olan "de"yi çıkardığınızda anlam daralır ama cümleniz hâlâ sağlamdır:

    ben de sizinle geliyorum.

    bekledim de gelmedin.

    ona bugün de ulaşamadık.

    akılda tutun, %99,9 çalışır.

  • utanç verici olan annesinden utanan cahil insandır.
    anne lan bu! 5 para etmez insanlara yalakalık yaparsınız, anneye gelince tukaka!
    seni doğuracağına taş doğursaymış harbiden.

  • "avrupa görmemiş öküz türkler." demişim gibi olacak biliyorum ama vallahi amacım türkiyedeki alkol fiyatlarına dikkat çekmek.
    şu pakete verilen 169 tl ile çek ripablikte mandıra alınıyor.
    iki ortak daha bulursanız bira fabrikası kurup bira dolu havuzunuzun keyfini sürebilirsiniz.

    geyiği bir tarafa bırakırsak ölümü gösterip sıtmaya razı ediyorlar insanı türkiyede.
    o fiyata içki mi olur lan.

    sırf nasıl düdüklendiğinizi daha açık anlayın diye aynı yahut muadil markaların fiyatlarından örnek vereceğim.

    bira, 60 kuruş. (onlu pakette alınırsa 50 kuruşa kadar düşüyor)
    votka 70lik 19 lira
    johnnie walker black label 32 lira
    şarap 11 lira (tekrar baktım da bugün 11'e çok daha kaliteli şaraplar alınıyor. standart sofra şarapları 6 lira)

    içki içmeyi lüks hale getiren politikaya sokayım.
    onu kanıksayan halkın da dibine vurayım.

  • forrest gump'ta forrest ve jenny arasında geçen şu konuşma, (esasında forrest'in son cümlesi)

    forrest: "will you marry me? i'd make a good husband, jenny."
    jenny: "you would, forrest."
    forrest: "but you won't marry me."
    jenny: "you don't want to marry me."
    forrest: "why don't you love me, jenny? i'm not a smart man, but i know what love is."

  • kimi zaman günün ilk dakikalarında okuyanı neşelendiren durum güncellemeleri bütünüdür:

    --- spoiler ---

    "keşke sabah telefonun alarmı çaldığında polis kapıyı kırarak içeri girip: 'yat yat yat!' dese, biz de geri yatsak..."

    --- spoiler ---