hesabın var mı? giriş yap

  • bir süper kahraman filminin sanat eserine dönüştürülmüş halidir. süper kötü kovalayan ve filmin sonunda zor da olsa hepsinin hakkından gelen klişe süper kahraman filmlerinden çok ötede bir filmdir. hakkında anlatılacak onlarca şey var. heath ledger'ın harika oyunculuğu ve christopher nolan'ın yönetmenliği karakterlere verilen diyaloglarla birleştiğinde ortaya bir sanat eseri çıkmış. hans zimmer'ın müziklerini de es geçmemek lazım tabii ki.

    filmde doğruları söyleyen hep kötü karakterler olmuştur. gerçekleri konuşan karakterler joker ve harvey dent'dir. yozlaşmanın ve kötülüğün günden güne arttığı dünyamızı çok iyi özetlemişlerdir ve film, 'insanlar aslında iyi kalpli, dünya bir gün düzelecek' yalanını gözler önüne sermiştir. insanların kendi çıkarları için ya da işlerine gelmediğinde nasıl başkalarının hayatlarını hiçe saydıklarını gözümüze soka soka işlemiştir film.

    heath ledger için ayrı bir paragraf yazmamak olmaz tabii ki. joker karakterine öyle bir kalıbını bastı ki bugüne kadar animasyonlardaki ve filmlerdeki canlandırlamaları silip süpürdü hafızalardan. daha sonra yapılacak olanlara da geçilmesi zor bir engel koydu. başka yapımlardaki bir çok psikopat karaktere ilham kaynağı oldu. ne kadar cani olsa da dünyanın hak ettiği kişi aslında joker'dir.

    filmin eksikleri de yok değil tabii ki. objektif olmak gerekir. joker'in planları fazla ütopik kurgulanmıştı. bir çok yeri spontane gelişen olayların her kısmına önceden planladığı oyunlarla müdahale etmesi hiç gerçekçi ve mantıklı değildi. gölgeler birliği'nin o kadar alt yapı ve yetkili insanlarla hayata geçirebildiği planların çok benzerlerini tek başına yapabilmesi çok saçmaydı. bir de batman'in dövüş sahneleri çok kötüydü. en az 15. kattan aşağıya rachel'a sarılarak düşüyor ama ikisine de hiç bir şey olmuyor. hadi süper ütopik, bizim bilmediğimiz bir teknoloji var kostümünde; ya rachel? ayrıca dövüşürken neden robot gibi hareket ediyordu batman anlayabilmiş değilim.

    sonuç olarak eksiklere rağmen film, bittiğinde size çok farklı duygular hissettiriyor. etrafınızdaki düzeni ve insanları bir kez daha sorgulatıyor. üstüne bir de aksiyon eklenince tadından yenmez bir film haline dönüşüyor. bir daha benzerini zor görebileceğimiz bir film.

  • başlığın şükela entry'lerine bakayım dedim; kullananda akıl yokmuş, onlar zaten ölsünmüş, ne de olsa doğal seçilimmiş... siz ne zalim, ne taş kalpli insanlarmışsınız ya. birileri yazmış diğerleri de bu görüşlere alkış tutmuş. "ölsün" diye atıp tuttuğunuz insan lan. sizin gibi nefes alıyor, seviyor, sokakta falan yanınızdan geçiyor.

    daha geçende içen 3 kişiye rastladım. anadolu'nun kuş uçmaz kervan geçmez bir yerinden gelmişler. konfeksiyon atölyesinde çalışıyorlarmış. aldıkları para kuş kadar, tahsil yok, yol gösteren yok, mahalle boktan, hayat boktan, hayaller yıkık, tünelin ucu bombok bir yere çıkıyor. tutunacak bir dal, bir çıkış yolu aramışlar ama bulamamışlar. sarıldıkları malzeme bu olmuş. "canını seven bonzai kullanmaz" falan diyorsunuz ya... o adamların öyle sevilecek bir hayatı yok zaten.

    sözlükte türlü türlü antidepresanın altına "hayatımın en kötü döneminde karşıma çıkan müthiş ilaç."diye yazmayı biliyorsunuz... o insanların tüm ömrü sizin "hayatımın en kötü dönemi" diye tanımladığınız şekilde geçiyor, belki de daha kötü şekilde... fakat onların karşısına "çıkıveren" antidepresanlar yok çünkü imkan yok, az buçuk imkanı olana ise yol gösteren yok. onların antidepresanı bonzai olmuş.

    sözlükte bonzai güzellemesi yapanlara bakmayın. bu malzemeyi bilerek ve tercih ederek kullanan insan sayısı çok çok az. buzdağının görünmeyen kısmını, yaşadığı berbat hayattan bir süreliğine de olsa uzaklaşmak isteyen ama cebinde sadece beş lirası olanlar oluşturuyor. çok bir şey istemiyorum; biraz empati kurun, bu insanları ve onları bu hale getiren sistemi de biraz sorgulayın. neyse saat geç oldu, yatayım. siz de uyumadan önce vicdanınızı üzerinize örtün, yoksa kalbiniz soğuyup taş kesiliyor.

  • sn. cumhurbaşkanımızı dilimize sahip çıktığı için destekliyoruz. sırada türkçe ezan var biiznillah.

  • hasan'a "100 defa anlatıyoruz hala kural hatası yapıyosun" deyip oynadığı ilk oyunda kural hatasından elenen bozok online mı?

  • başlık: beyler aileme cok büyük yalan söyledim
    entry: bu sene beni ünvden mezun olacak zannediyorlar ama ben daha sinavi bile kazanamadim, her sabah evden cikiyorum 4 yildir kahveye gidip geri geliyorum, napiim lan ben öldüreyim di mi annemi babami

    `@4`: o değilde bu yalanı 4 yıldır yiyecek kadar mal ailen varsa senin üniversiteyi kazanamaman normal

  • çoraplarını çıkarıp çocuklarının ellerine takmış, donmasınlar diye. çocuklarıyla sıcak bir yuvada yaşamak varken donarak ölmesi bu dünyanın ne kadar adaletsiz ve iğrenç bir yer olduğunun ispatıdır.

  • içki içmiyorum, hiçbir zaman da içmedim çok şükür; fakat içmek isteyenin özgürlüğünün en başta ben savunurum.

    virüs yasakları ile ne alakası olabilir içki satışının ..?

    bakın bu sarı inekdir, bugün bunu verirseniz yarın ağlamaya hakkınız olmayacaktır.

    dünyanın hangi ülkesinde virüs kısıtlamalarında içki satışı yasaklanmış?

    zorunlu edit: ben bu entryi gece sahura kalktığımda, başlıktaki ilk entryi okuduktan sonra girdim. yasak var mı , yok mu ben hala anlamadım. eğer yasak yoksa araştırmadan yazdığım için hatalıyım. yasak varsa görüşlerim aynıdır.

    yeni edit :
    andy warhol abimizin bir zamanlar " herkes bir gün 15 dakikalığına ünlü olacak " demesi gibi , günümüzde insanlar değilse de bazı konular bir günlüğüne gündem oluyor ve sonra da unutuluyor. bu alkol yasağı mevzusu da aynen bu şekilde oldu ve şu anda kimsenin umurunda değil , çoktan unutuldu bile . . .
    benzer şekilde sol framde gündem olan , fırtınalar koparan her konu bir gün sonra unutulup gidiyor.
    sağolsunlar birçok arkadaş mesaj göndermiş hepsine teşekkür ederim ; avrupada alkol yasağı yokmuş , sadece akşam belirli bir saatten sonra ( bu saat her ülkede farklı ) alkollü içki satışı varmış. bazı ülkeler cafe vb. yerlerde içki içilmesini bir süreliğine yasaklamış , ama evde içmek serbestmiş.
    bir tek rusya 11 günlüğüne bizdeki gibi içki yasağı koymuş ; bunun sebebi olarak da millet ayık kalsın ki , onlara aşı yapabilelim diyeymiş :)

  • takımla maç yapma kısmına takıldım bu ödüllerde.
    türkiye'de yenilmedik oluşum kalsın istemiyorlar herhalde.

    edit büdüt: şimdi editlemek istemezdim ama takımla deplasman gezisi de sıkıntılı. düşünsenize uçakla gittiğiniz yerden takımın yediği gol sayısına göre otobüs, minibüs, zeplin bilimum araçlara dönüyorsunuz. artık fark fazla olursa otobüsü çekin diye önüne mi sürerler köle gibi bilemedim. futbolcuların gerçek hayattaki zekası oyun zekası gibiyse orada unutulmanız da ciddi bir olasılık. olmadı 11 kişi + siz para toplayıp özel araç falan tutulur, adamlar zengin.

    bu arada ben de fenerbahçe'liyim ama en son chelsea maçına gittim, zirvede bıraktım.*

  • yola cikmadan 3-4 saat once alinan kolayi termosa doldurup buzdolabina koymak, yola cikma vakti geldiginde kolanin neden sogumamis olduguna hayret etmek.