hesabın var mı? giriş yap

  • sen beni, benim haberim olmadan sigortala. yıllarca bir köşede benden habersiz dağ gibi borç biriksin. sonra haberim olmayan bir borç yüzünden vatandaşı olduğum ülkenin hastanelerine giremeyeyim. işte sosyal devlet, işte vatandaş sevgisi.

  • filmin kendisi kadar sinema salonları için tasarlanan minimalist afişi de efsanedir.

    ünlü poster, grafik resimler yapan ve star wars: the empire strike back filminin afişini de görsel
    tasarlayan roger castel tarafından tasarlanır. tasarımında örnek olması için peter bencley'in kitap kapağından esinlenmesi istenir.

    görsel

    ilk bakışta çok benzer görünmesine rağmen kitap kapağı, film afişi kadar terör estiren bir havaya sahip değildir.

    kastel'in yaptığı ilk konseptlerden biri:

    görsel

    afişin son hali için fotoğraf ve illüstrasyon kombinasyonu kullanır. yüzücü olarak poz vermesi için 24 yaşındaki model allison maher ile 35 dolara anlaşır. maher bir sandalye üzerinde uzanırken yüzme hareketlerini taklit etmiştir.

    basit ama korkutucu tasarım çok başarılı bulunur ve anında filmin pazarlama çalışmalarının ayrılmaz bir parçası olur. tv, gazete ve dergilerde ağzı açık köpekbalığı görüntüleri kullanılır.

    film gişe rekorları kırdıktan sonra kastel'in yaptığı afiş, filmin hayranları için kültürel bir miras olmaya ve denizde terör estirilen diğer filmlerin afişlerine ilham olmaya devam etmektedir.

    görsel

  • 1948 yapimi bir vittorio de sica filmi.
    yonetmenin ve italyan yeni gercekciligi'nin basyapiti sayilir. yonetmenler ve sinema elestirmenleri arasinda yapilan anketlerde hemen hemen hepsinde en iyi on film arasina girebilmis ender filmlerdendir. hatta kimi sinema elestirmenlerine gore dunya sinemasinin en iyi dramasidir ki bu yargiya ben de sonuna kadar katiliyorum. hic bir film bu denli dramatik olamaz.
    melodramdan uzak, sanati gozardi etmeyen, realist cizgide ve oldukca yalin... iste ben buna film derim.

  • büyük bir fabrikada nitelikli bir iş makinesini kullanıyordum, fabrikadaki maaşlar hemen hemen aynıdır, makineyi kullandığım için benim maaş biraz daha fazlaydı..

    makineye verilen tabakanın işleme süresi 15-20 dakika, bazen yarım saati bulurdu, bende makinenin başında, öylece beklerdim,

    işim çok rahattı, çalışma saatleri nizamidir, servis var, cumartesi pazar iş yok, ara sıra cumartesi mesai olurdu, sigorta var, maaşlar aksatılmadan ödenirdi,

    bu işimi bırakıp kendim iş kurmaya verdim, patronum severdi beni, -bırak oğlum, yapamazsın, çalış işte- derdi, en sonunda vadalaşırken -allah göstermesin yapamazsan, kapatacak olursan buranın kapısı sana hep açıktır- demişti.

    kendi işimi kurdum, ilk başlarda iyiydi, bazen iş olur bazen olmazdı, işler çok olduğu zaman -nasıl yetişecek- sitresi, işler az olduğu zaman -giderler, ödemeler- sürekli insanın aklında.

    kira stopajı, muhasebe ücreti, ssk bağkur primleri, kira, çalışan maaşları, ödemelerin ardı ardası kesilmiyor, 1 hafta 10 gün iş olmazsa sıkıntılar başlıyor,

    akşam eve gidiyorum, sürekli aklımda iş oluyor, arkadaşlarımla herhangi bir ortamda takılıyorum, yine aklımda iş var, aklımdan bi türlü atamıyorum, acaba şu işi alabilecez mi, alsak yetiştirebilecekmiyiz, yetişdirdik diyelim ödeme yaparlar mı?

    kafamda öyle bir sitres oluşdu ki, sakalım ve saçlarım hızlı bir şekilde beyazlamaya başladı, ne büyük abimde nede kardeşlerimde sacında sakalın beyazlık yok,

    halen işimin başındayım, gittiği yere kadar diyorum, ama gidecek yer kalmadı.

  • gelirken pasaportla mı girdiler ki sınırdışı edilecekleri zaman pasaport'a ihtiyaç olsun diye sordurandır.

  • (yıllar evvelinde, saçlara geçici rasta yapılmış, bakkaldan birşey alınmış, çıkılacak...)

    - annene temizlikte yardım ediyorsun herhalde?
    - nasi abi annamadım?
    - saçlarını süpürge etmişsin de aahhaha!
    - ehe...
    - ahahahahah!!!