hesabın var mı? giriş yap

  • 80 milyonun çalıştığı, ürettiği, kazandığı tüm değerleri ve tarihten gelen kurulu düzeni, kurumlarını; sırf seçim kazandı diye mülkiyetine geçirip kendi özel şirketi gibi yönetmek istiyor. yönetiyor da.

  • '' almanya'da aileler odanın kapısı açık olsa bile çalıp öyle giriyor. bizimkiler kilitli kapıyı zorluyor lan.''

  • sayıştay raporlarına göre iski'ye ait cliolar 100 km'de 63 litre yakıt yakarak adeta akaryakıtı içmiş.

    iski'nin diğer araçlarının yakıt tüketim ortalamaları;

    1-renault clio: 100 km’de 63,19 litre
    2- fiat doblo: 100 km’de 34 litre,
    3- fiat doblo: 100 km’de 33 litre
    4- fiat doblo: 100 km’de 27 litre
    5- fiat doblo: 100 km’de 24 litre
    6- ford tourneo: 100 km’de 42 litre
    7- ford tourneo: 100 km’de 37, 45 litre
    8- renault fluence: 100 km’de 22,32 km

    link

  • kucuk goguslu bir kadin olduguna dair ipucudur. zira buyuk goguslu bir hatun sutyenini unutmaz .unutamaz

  • http://game-oldies.com/…nba-basketball-sega-genesis
    http://game-oldies.com/…sketball-nintendo-super-nes

    bu yukaridaki linklerden sega ve nintendo versiyonlarini ucretsiz olarak oynayabilirsiniz.

    acikcasi gercekten zamaninin otesinde bir basketbol oyunuydu, biz o tarihlerde amiga'da railroad tycoon oynadigimizdan trenlere mehabbet ile bakip muhasebeci olmaya heves ettigimizden pek dikkat edemesek de iki arkadas veya daha onemlisi iki kuzen bir araya geldiginde muhtac olunan oyunlardan biriydi. hele ki nasil oldugunu anlamadigim bir sekilde 90'larin basinda bir anda basketbol askiyla yanip tutusan genclik yetistiginden boyle kurallara sadik ve adeta simulasyon havasini yakalamis oyunlar cok revactaydi. sonra ayni elemanlar gece gunduz basketbol sortuyla dolasmaya baslamislardi hey gidi gunler.

  • beyaz gömleğin de ıslanınca iç gösterdiğinin farkına varılınca, siyah gömleğe geçileceğini düşündürür.
    gerçi o zamanda içte beyaz sütyen parlar, ooouv şimdiden bir hareketlenme oldu. yetkililer elbet buna da bir çözüm bulacaktır.

  • her yeni yıla girişte, nedense aklıma hep faruk nafiz çamlıbelin

    "içlenme,tabiattaki yekpare kederden
    yas tutma,dağılmış diye kuşlarla çiçekler;
    onlar dönecektir yine gittikleri yerden,
    onlarla giden günlerimiz dönmeyecekler..."

    mısraları gelir.