ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
5 yaşındaki kızına seni sevmiyorum diyen anne
-
aynı binada ikamet ettiğimiz bir hanımefendi.
zor bir hayatı var, eşi ile mahkemenin uzaklaştırma kararı nedeni ile ayrı.
maddi sıkıntıları da var.
az önce açık camdan 3 kat aşağıda olmasına rağmen duydum;
- neden babana gitmiyorsun ? seni sevmiyorum !
hırıltılı ama yüksek sesle yanıtladı dünya güzeli busecik ;
- ben de seni sevmiyorum...
5 yaşındaki miniği sevgi tehdidi ile terbiye etmek...
kız da inatçı ama...
yine de çok ama çok şeker.
seslerini duyunca içim içime sığmadı, bir yetişkin çocuğuna "seni sevmiyorum" diyordu !
bu nedenle komşu hakkı, mahremiyet, özel hayat demedim, yazma ihtiyacı duydum.
o çocuk büyüyünce sevmeyi öğrenebilecek mi ?
tashih : mahremiyet sınırlarını aşmak gibi bir gaflete düşmüşüm, paylaştığıma pişman oldum
ama bu kadar kişi yazınca da silmekten de imtina ettim. merhametin kendi sıfatım olmadığını unutmuşum.
bu tarz benim
-
öykü serter: bugün nereye gidiyorsun tuğçe?
tuğçe: canım çok sıkıldı. sevgilime dışarı çıkmak istediğimi söyledim, dans edeceğim bir yerlere gidelim dedim. dans etmek istiyorum.
kemal: biliyorsun biz dans etmeye gideceğim diyenleri burada dans ettiriyoruz. müzik verelim.
(abe kaynana n'aptın bize n'aptın bize eşliğinde garip bir dans sergilenir.)
saykodelik lan bu program.
2 ton uyuşturucu ile yakalanan suudi prensi
-
kendi ülkesinde cezası idam olan bir şeyden tutuklanan prens...
iade edilirse idam edilmesi gerekir şeriat kanunları gereğince, lübnan hükümeti bir prensi hapiste tutup siyasi skandal yaşamak istemez, muhtemelen iade edecekler, suudiler de prensi idam edemeyecekleri için üstünü kapatacaklar...
ağrı kesici yüzünden idam edilmiş türk tır şoförü vardı eskiden, ilaç türkiye'de reçete ile satılan, arabistan'da ise yasaklı bir ilaçmış, adamın kafasını kesmişlerdi...
o kadar allah'ın emrini yerine getirmeye meraklılarsa prensin de kelle gitsin diyorum, çifte standart olmasın yani...
bugünkü bilgi ile 2000 yıl önce yaşamak
-
cok sey bildigini sanan insan sanrisi. bak aci bir gercek soyleyeyim, 2000 yil once yasayan insan temel yasam konusunda senden bilgilidir. modern insan cok sey biliyor ancak kendisini hayatta tutacak, medeniyet olmadan da yasamini surdurecek bilgilerin pek azina sahip.
200 yil onceye aynen bugunku bilgilerinle gittin mesela, hangi bilgin sana ustunluk saglayacak. hadi muhendis, doktor falan olursan bir nebze. iibf mezunu olup da hangi bilginle ustunluk saglayacaksin?
modern insanin kendisini bir bok sanmasi beni bitiriyor yani.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: sineklerle nakliyata başladım anlatıyorum
1. kağıttan gemi yaptım. sonra 25 tane sinek yakaladım. sinekleri ayağından iple kağıttan gemiye bağladım. ilk önce; 5 tanesi kaldıramadı gemiyi sonra 10 tanesi hafiften oynatmaya başladı sonra 15 tanesi baktım gemiyi kaldırıyor. ama geminin yolcusu yok diye yolcusu olduğunda kaldıramayacaklarını düşündüm ve 25 indi bağladım gemiye. şuan gemiyle odanın içinde deneme nakliyatları yapıyorum; cipsleri ve çikolataları rahatlıkla taşıyabiliyorlar. yakında bu sinek sayısını arttırıp uluslararası cips ve çikolata nakliyat işine giricem. tabi sinekleri biraz eğitmek lazım. dışarıya çıkardım nerede bok var oraya gittiler cipsler ziyan oldu biraz eğitimden sonra caps varrr *
amerikan hukuk sisteminden soğumak
-
amerikan hukuk sistemi; izlediğim muvilerde olsun, dizilerde olsun öteden beri dikkatimi çekiyor. bu sistemde başta jüri sistemi olmak üzere anlayamadığım tonlarca şey var. mesela taraflar bazen mahkeme öncesi bir tartışma yapıyorlar aralarında, böyle kameralı kayıtlı... bu nedir çözemedim. iki avukat aralarında yemek yiyip 100 bin dolara olur bu iş diyorlar, ondan sonra hakimin karşısına çıkıp "biz anlaştık yoranır" diyorlar, olay bitiyor. yolda sokakta gezen garip garip adamlar var, numaradan insanlara çarpıyor, insanların kapılarını çalıp "doğalgazdan geliyoruz" falan diyorlar. ondan sonra da pat diye adamın kucağına bir belge atıp "you've been served" deyip kaçıyorlar. bu belgeyi alan da apışıp kalıyor, daha belgeyi veren adamın peşinden koşup yakalayanını görmüş değilim. gerçek bir terbiyesizlik örneği. insanın kucağına belge bırakıp kaçmak da nedir? yakışıyor mu delikanlıya? olgun bir davranış mu bu? bu sorular hep kafamı kurcalıyor.
işte amerikan hukuk sisteminden soğumak aslında böylesi bir karmaşık sürecin ürünü. ne kadar mahkemeli, jürili, hapishaneli film varsa izleye izleye amerikan hukuk sisteminden soğudum. abd'de yaşamıyorum ama hep bir gün başım abd hukuk sistemiyle belaya girecek ve benden en az bir buçuk, bilemedin iki milyon dolar kefalet isteyecekler gibi geliyor. beceriksiz avukatım ve bölge savcısının düşmanlığı yüzünden hapse girmek istemiyorum. suçu üstüme yıkmak isteyen polislerin eyalet hapishanesinde mutlaka tanıdıkları vardır ve benim gibi beyaz sıska çocuklara orada pek iyi davranmadıklarını herkes bilir. allahım sen beni hırsızla, uğursuzla terbiye etme yarabbim. bu konuyla ilgili belki bir gün texas eyalet hapishanesine düşersem lazım olur diye bir türkü besteledim. sözlerini sizlerle paylaşmak istiyorum. tüm amerikalı kader mahkumlarına gitsin:
eyalet hapishanesinde volta atanda
zencisi, latini, nazisi banyoda karşıma çıkanda
yürek taş kesildi, titreme geldi o anda
ellerin kırılsın bölge savcısı
param olaydı iyi avukat tutaydım
jürideki asabi yaşlı kadına yoldaş olaydım
kodesimin demirlerine tırrrrrrrrr diye sürtülen kara cop olaydım
ellerin kırılsın bölge savcısı
solaryum dönüşü aynasızlar beni zenci sananda
arabadan indirip ağzıma ağzıma vuranda
olayı kameraya kaydetmesi gereken görgü tanığı uyuyanda
ellerin kırılsın bölge savcısı
şimdi texas mahpus damında namım söylenir
bir gün nazilerin, bir gün zencilerin elinde yürek dağlanır
sıla hasretinden gözler hep yaşlanır
ellerin kırılsın bölge savcısı, ahım var sende bölge savcısı
söz/müzik/düzenleme: gofret beyin history x
direnişin en marjinal beşlisi
-
tayyip'in baştan beri marjinal diye nitelediği o grubu sonunda bulmuşlar, bize de deşifre etmek düştü.
gerçekten bakmaya doyamıyorum. ilk bakışta uzaktan kundakta bebek sandığım sağdaki amca ile açılış yapılıyor. sola doğru ilerledikçe durum iyice ilginçlik kazanıyor. bayrağın arkasına saklanmaya çalışan ama bir yandan da polisleri kesen amcanın gözleri bir çocuğunkini andırıyor. onun arkasına saklanmış tedarikli genç olaylara hazır gelmiş. en soldaki amca ise tam tersi yahu benim ne işim var burada, neredeyiz biz der gibi bir halde, üzerinde yeleği çok tatlı gözüküyor.
gerçekten mükemmeller, harikalar, ne diyeyim hepsini ayrı ayrı sevdim.
http://galeri7.uludagsozluk.com/…-gurubu_463558.jpg
palu ailesi
-
“kutsal kitaplarda çokça adı geçen ‘şeytan’, gerçek dünyada size ahlak dersi veren bir yobazdan başka bir şey değildir.” friedrich nietzsche
dipsiz göl eskisinden çok daha güzel oldu
-
hükümet taş yağdırsa "kafam yamuğudi düzeldi" diyecek adamlar oy kullanıp benim hayatımla oynuyor lan. sana su veren itfaiyenin hortumuna dipsiz gölden su çeksinler.
ak saray'ın yıkılması
-
bir üniversiteye, bir hastaneye veya bunlara denk bir kuruluşa devredilebilir. yıkmak kadar ahmakça bir şey olamaz. kendi paramızla yapılan şeyi bir hırsla kendi elimizle neden yıkalım? neden mantıksız işler peşinde koşalım..
sevgilisine 3 liralık dürüm yediren erkek
-
(bkz: entry nick uyumu) *
reis filminin gişede çakılması
-
bu veriye baktığımızda recep'leri değiştirerek sayın ivedik'in cumhurbaşkanlığı söz konusu olduğunda halkın çok daha geniş bir kesiminden destek alacağını anlayabiliriz.