hesabın var mı? giriş yap

  • tehlikeler arz eden bir meyvedir.
    1- ''lağım kokusuna aldanmayın harika tadı var'' diyenlere aldandım.
    burnumu tıkayıp denedim.
    hayatımda yediğim en berbat şeydi.
    tadı bozulmuş kavuna benziyor. kokusu iki gün odadan çıkmadı.

    2- durian yedikten sonra içki içmeniz tavsiye edilmez.
    keşke bunu ben de zehirlenmeden önce bilseydim. öyle böyle değildir efendim. bağışıklığı çökertecek derecede kuvvetli bir zehirlenme yaşayabiliyorsunuz. ilk bir hafta ateşli, istifralı ve aralıklarla titremeler gelen dönemde ''sıtmaya mı tutuldu?'' korkusu yaratabiliyor çevrede.
    ''dünyanın öbür ucunda ne işin var!'' diye bir de azar işitiyor insan o halde iken. işin daha da kötüsü uçağa alınmayıp iyileşene kadar ülkenize dönemeyebilirsiniz. hiç bir uçak firmasını ufak bir zehirlenme geçirdiğinize inandıramazsınız. hayırlı uğurlu olsun.
    ben, yaklaşık bir ay sonra yataktan kalkıp günlük hayata geri dönebildim.

    bir de otelimizin duvarında kocaman ''no durian allowed'' yazısı asılıydı. bir durian resmi koyup üstüne de çarpı koyarak yuvarlak içerisine oturtmuşlardı. kuru kafayı hak etmişsin durian.

  • mesaj: seni terkettigime cok pismanim. cok uzgunum. :'(((( peki ya sen nasilsin??
    cevap: her zamanki gibi uzun boylu, atletik yapili, zeki ve yakisikliyim.

  • üst edit 4: (#126681376)

    üst edit 3: (#126627108)

    üst edit2: arkadaşlar yalvarırım bölgeye yakın olanlar gitsin görsün, lütfen. otel açıklamalarında karalama kampanyası demiş. yanımızdaki otelin rant sağlaması demiş. videoda ki herkes oranın sakini, hepsi komşumuz. gidin oradaki halkla konuşun. birde tehdit etmişler hukuksal savaş bla bla. bir tane yetkili gelsin oraya, lütfen.

    üst edit: daha fazla kanıt isteyenler olmuş,
    youtube linki buyrunuz

    bunlarda anlık görüntüler, foseptik çalışmaya devam ediyor anlık
    fotoğraflar;
    görsel
    görsel
    (görseller ve video anlıktır. saat 10:35)

    başlığı nasıl açarsam daha çok gündem olur ya da ses getirir bilemedim. fakat, bu oteli arama sitelerinde arayanlar rahatlıkla bulsunlar diye kendi adıyla açmak istedim. hangi otele gittiklerini bilsinler, kararlarını öyle versinler.

    başlığımıza konu olan oteli bir hisarönü sakini olarak iyi biliyorum. patika yol olması gereken yolu kendi otellerininmişcesine kapatarak otelin foseptiğini de o yola yani ormanlık dağ alanına aktarmışlardır.

    bugüne kadar yerel halkı çeşitli nedenlerle sindirerek oradan geçmesini engellemişler ve dahası bunu normalleştirmişlerdir.

    ta ki bugüne kadar!

    hisarönü bildiğiniz gibi çok büyük bir felaketten çıktı. yangın neredeyse tüm hisarönü'nü sardı. işte hisarönü'nde yangın çıkan bir diğer sokakta huzur sokağı idi. neyse ki tomalar zamanında yetişmiş ve evlerimizde oluşan ve oluşacak olan hasarı en aza indirmişlerdir.

    otel ve yerel halkın sorunu aslında bugüne dayanmıyor. daha önce de bir çok kez aynı yol kullanılmak istenmiş fakat otel sahiplerinin üst düzey tanıdıkları olması sebebiyle engellenmiştir.

    bugün ise bu yolun kullanıma açılması artık elzem hale gelmiştir. tahliye olması gereken yerel halk, bu yol açık olmadığı için tahliye olurken zorluklar yaşamıştır. sahile aralarında 100m bile olmayan evler bu yol açık olmadığı için tahliyelerini sokağın diğer tarafından yaklaşık 1 km uzaklıktaki başka bir yolu kullanarak tahliyelerini gerçekleştirmişlerdir.

    iş bununla da bitmiyor. tapu kadastro müdürlüğü bu yolu patika yol olarak belirlediği halde otel bu yolu gelişi güzel bir şekilde kapatmış ve geçişleri engellemiştir.
    gerekçeleri ise üst düzey insanları tanıdıkları ve arkalarına almalarıdır.

    aşağıda krokiyi paylaşıyorum;
    görsel

    itfaiye mahallemize geldiğinde bu yolun açılması gerektiğini ve olası tahliye işlemleri için elzem ve acil olduğunu belirttiği halde bu otel yolun açılmaması için elinden geleni yapmaktadır.

    videoda yerel halkı dinleyebilirsiniz;
    video

    son olarak otel arazisini birlikte kullanan başka bir otel daha mevcuttur. bu otel yardım için gelen bir çok insana kapılarını açmıştır. fakat, yine başlığa konu olan otel, komşusu olan otele geçişleri engellemiş ve yardımımıza koşan onca yardımseveri mağdur etmiştir. video hotel galife

    sesimizi burdan duyurmak istiyorum, ekşisözlük bugüne kadar böyle olaylarda duyarsız kalmadı ve bu duruma da kalmayacağına canı gönülden inanıyorum.

    lütfen sesimizi duyun ve duyurun! "arkamızda üst düzey insanlar var" diyerek orman yolunu foseptiğe çevirmiş bu otelin daha fazla oradaki insanları mağdur etmesine engel olun.
    #oyolaçılacak

    edit: üst düzey tanıdıkları için link

    çiçek mi suluyorlarmış?!
    görsel

    edit: güzel insanlar destek vermeye devam ediyorlar, kampanyayı ben başlatmadım ama sesimizi duyan güzel insanlar kampanya açmışlar, buyrun linki

    hepinize ayrı ayrı teşekkürlerimizi sunuyorum. hepiniz birer umutsunuz, harikasınız.

  • çılgıncasına yapılaşan, dağı taşı tipsiz çirkin evlerle dolan belde.
    fakat susuz belde.
    su yok datça’da.
    yok abi su.
    yeraltısuları var, onlar da kuruyor.
    yol kenarında, bayırda çayırdaki çeşmeler birer birer kuruyor.
    buna rağmen evlerin otellerin bahçelerinde havuzlar dolup taşıyor, bahçelere yerleştirilmiş sulama sistemleri tüm gün fırıl fırıl çalışıyor, sular yollara taşıyor. evin sahibini uyardığında “faturasını ben ödüyorum sanane” diyor.
    3-5 seneye datça çöle dönecek, içecek su kalmayacak,kimse farkında değil.

    hadi, doğal yaşamı, ağaçları, estetiği falan geçtik, unuttuk, vazgeçtik bunlardan. ama su olmadan nasıl yaşanacak? şu an datça’da son 1-2 senede yapılmış evlerin tamamı dolsa, mevcut yeraltı suları birkaç senede tükenir. her sene daha da kuraklaşıyor, daha az yağmur alıyor. bu kadar insan, bu kadar ev susuz ne yapacak, çok merak ediyorum.

    2017 de 1 ay kadar süren bir susuzluk yaşadık, mahvolduk. denizden bidonlarla su taşıdık tuvalete dökmek için. ve geçen 3 senede binlerce yeni ev yapıldı. ve bu evler 1+1 400.000 liraya satılıyor, bahçeli falan da değil. 2.000 liradan aşağı kiralık ev bulmak zor.

    bu işin bir ilmi yok mu?
    buranın su kaynağı bu kadardır, bu kadar eve yeter, bu yüzden böyle böyle tedbirler alınmalıdır..
    tabii burası türkiye, bugünü kurtaralım, yarına allah kerim.

    belediye de bütün yıl datça’ya gelin diye deli gibi reklam yapıyor. tamam turizm geliri önemli datça için. ama su yok abi, çok yakında susuz kalacak datça.
    kaçak yapılar, site inşaatları türkiye’nin en önemli tarihi kazı bölgelerinden biri olan knidos’un dibine kadar girmiş, denize sıfır (gerçekten sıfır, adam kapıdan çıkıp denize giriyor, bağlarözü isimli, knidos’a 3-4 km mesafede bir kıyı) evler yapılmış, hepsi dimdik ayakta duruyor, hızla çoğalıyor, belediyenin umrunda değil. belediye sağda solda prefabrikleri, derme çatma barakaları yıkıp fotoğraflarını facebook’tan paylaşıyor.

    huzur adası falan değil; biraz etrafında olup bitenlere duyarlı insanlar için huzursuzluğun, yokoluşun, çirkinleşmenin, yıkımın, çölleşmenin adresi datça.

    edit: ekşişeyler’e düştükten sonra çok sayıda mesaj geldi, hepsini cevaplayacak vaktim yok, özür dilerim. herkese teşekkürler.
    datça belediyesi de “kısmen doğru” demiş, yanlış olan ne varsa memnuniyetle düzeltirim.

  • her şeyi bir kenara attım, takeşi kitano ile fazıl say'ın aynı karede gözükmesini sağlayan ayardır. ayrıca fazıl say tam o sondaki hareketli eklemeyi yapınca takeşi amcamızın bir irkilmesi vardı ki fazıl say'ı sevmek için tek sebebimdir. olay 1:25'te vuku bulmakta.

  • hoşlanılan kişi akla düştüğünde bir tane atılır, hemen arkasından karşılık gelir ama bu karşılık o an için fazla anlam taşımaz.

    kişiyi asıl havalara uçuracak olay, ertesi gün aynı döngünün karşıdaki kişi tarafından başlatılmasıdır.

    hey gidi hey, içimden sıcacık bi' şeyler aktı geçti lan.