hesabın var mı? giriş yap

  • şu hayatta iki şeyi unutamam:

    1) yeni zelanda haber bültenlerinde ilk haberin kırkılmaktan kaçan koyunun bulunmuş olması
    2) iskandinav ülkelerinden birindeki gençlikle ilgili bir belgeselde, kızın tekinin "üzerimizde çok toplumsal baskı var. kırmızı ışıkta karşıya geçerseniz, tüm gözler üzerinize dikiliyor" demesi.

    ışıd, el nusra ile koyun koyuna yaşamak; dibine kadar yolsuzluğa batmışken hesap vermek yerine muhalefeti suçlayan dünyanın en yüzsüz iktidarına sahip olmak; hesapça okumuş yazmış adamların üye olduğu bir forumda evlenmeden 25 kez vurdurmuş kız başlıkları okumak.

    yağni diyorum yağni.

    debe edit: güldünya ve nç'yi unutma.

  • naz yapacak kimseleri olmadığından eften püften hasta olmazlar. rahatsız olduklarında kendi kendilerine idare etmeyi bilirler. duruma sitem etseler de en azından bu durumda kimseye bir şey açıklamak zorunda değillerdir. yalnızlıktan korkmayın. sizi "hasta edenler" daha tehlikelidir sosyal hayatta.

  • batarya konusunu yazıyorum iyi dinleyin.

    bu cihazın bataryasını değiştirmek dünyanın en kolay tamiratı olabilir. hayatında eline tornavida almamış bir insan için üç dakika falan sürer.

    1- bu cihazların orijinal pilleri en kısa sürede mort oluyor bundan kaçış yok.

    2- servis an itibariyle üç dakikalık işe 3000 tl istiyor. yani rakam güncel kalsın diye 100 usd + diyelim.

    3- cihazın bataryasını sökmek aşırı kolay. cihazı ters çevirip altındaki tüm vidaları söküyoruz. alt kapak kolayca çıkıyor ve batarya dimdizlak ortada.

    4- bataryanın kabloları modemin arkasındaki hat mandali gibi mandallı şekilde cihaza bağlı sadece mandalı sık kabloyu çek batarya kablosu ile elinde. bataryayı yuvasından çıkarırken elinden kayıyorsa dar tarafına bir çubuk ya da meyve bıçağı sokarak tut.

    5- gördüğüm kadarıyla hepsiburada vs'de yedek batarya 1000 tl civarı güncel kurla 35 usd. belki sirkec'de daha ucuz?

    6- yeni bataryanin kablosunu mandalla cihaza tak, kapakları vidala.

    7- henüz yeni batarya gelmedi ama yorumlara baktım yedek batarya orijinalinden daha uzun çalışma süresi veriyor diyorlar.

    8- elektronikten daha iyi anlayan işin kurduysan batarya ünitesinin içindeki kalem pilleri tek tek değiştirerek işi çok daha ucuza halledenler de var.

    işte kısa video:
    youtube

    allahsız olmayın sukela oy verin

    debe edit diğer robot süpürge markaları için de yaklaşık olarak geçerli bunlar.

  • türkiye gibi iş gücünün ucuz olduğu ülkelerde yapay zeka kimsenin mesleğini çalamaz, merak etmeyin siz böyle neredeyse bedavaya çalıştırılmaya devam ettiğiniz sürece hiç bir işveren sizin yerinize pahalı bir makineyi düşünmeyecektir. hadi yine iyisiniz!

  • kargo çalışanı taşıdığı değerli kargoyu kendi akrabasıyla birlikte hacılasın, kargo şirketi bu duruma kayıtsız kalsın. taşıdığın kargonun sorumluluğunu alamıyor isen kapat git o şirketi. çok rezalet başlığı gördüm ama bu rezalet ötesi bir durum.

  • avrupa'nın türkleri dışarıda tutmak için bulduğu çözümlerden birisidir. domuz yemeyen türkler ülkelerine giriş yapmasın diye sabah akşam her yeri domuzlu ürünlerle bir güzel kokutuyorlar. hatta teşvik amaçlı belediyeler evlere bedava domuz eti gönderiyor. yoksa yedikleri yok ha, sırf şekil olsun diye ürünlerini satın alıyorlar.

    not: hatta bu sabah tren istasyonunda gördüm. temizlik görevlisi kılığına girmiş bir tip yerleri domuz yağı ile silip bir yandan da üstlerine "işlem tamam hans" diye onay veriyordu. "ooooh biraz da şuraya domuz süreyim", "hmmmmh şuraya da domuz koyayım".

  • kendimde de gözlemlediğim korkunç bir eylem. tüyler ürperten bir dönüşüm. şimdi açık konuşalım: kendimizle başbaşa kaldığımız anlarda, acıkan karnımızı huzura kavuşturmak için hazırladığımız eppek arası tomato peynir gibi gıdaları yerken insanlıktan çıkmıyor muyuz? özellikle geceleri sinsi sinsi hazırladığımız eppek arasını yerken, uydurmasyon dürümleri yutarken o ekmekle o dürümle kavga etmiyor muyuz? dişlerimizi eppeğe geçirip 45 derecelik bir açıyla kafamızı sallar gibi kopardığımız her lokmada bir vahşi yaşam belgeseli tadı yok mu? normalde son derece beyefendi insanlarken, uçan kaburgalıların kanatlarını söken kratos gibi olmuyor muyuz eppek arası yerken?

    avvvvvvvvkkkk avvvvkkkk diye yutmuyor muyuz ekmek arasını? neden en sakinimiz, en beyefendimiz, en hanımefendimiz bile ekmeğe hülya avşar'ı öpmeye hazırlanan ibrahim tatlıses haşinliğiyle yaklaşıyor? sırf şu ritüel yüzünden eppek arası yemeden önce ibrahim tatlıses bıyığı takmayı düşünüyorum. insan eppek arası gıdayı alırken bu kadar mı coşar arkadaş? o yüzden böyle subway mabwey gibi mekanlarda hiç huzur bulamıyorum. sandiviçiniz kaç santim olsun diyorlar, isyan edesim geliyor. sandiviçim 10 santim olsa ne olur, 75 inç olsa ne olur efendi, sen bana vahşileşmeden sandiviç nasıl yenir ondan bahset. kendisini sandiviç, dürüm ya da eppek arası bir gıdayı yerken vahşileşmiş hissetmeyenlere leydi gaga'nın sigaralı gözlüğünden yapacağım kendi elimle. şu an ağzımda 10 adet sigara var, hepsi eşit yansın diye yaktım koydum ağzıma. fakat son sigara zamlarından sonra gözlüğün maliyeti yükseldiği için sigaraların hepsi lodos denizcisi marka. marka sempatik ama tat bir garip, inşallah ölmem...

  • tdp bulmaca çözmektedir. yeğen anında yanında biter.

    y: hala gasteyi karalamasana dedem kızıyo!! (daha 5 yaşında bile değil)
    t: karalamıyorum halacım bulmaca çözüyorum.
    y: ben de çözcem! (sanki biliyo bulmaca çözmenin ne olduğunu)
    t: iyi hadi bakalım soruları sesli okuyayım, sen de bildiklerini söyle bana. (niohaha)
    y: tamam. (bir güzel kurulur halasının yanına, gözleri sabitleyip sorulara odaklanır. breh breh)
    t: eski bir uygarlık?
    y: ...
    t: kehle?
    y: ...
    t: kütahya'nın bir ilçesi?
    y: ...
    t: resimdeki şarkıcı?
    y: ??
    t: eheh. maden tetkik arama?
    y: ...
    t: kaput bezi?
    y: ...
    t: mübarek ayımız?
    y: yogi !!

  • o günkü maçta gol atamayan takımın hücum oyuncularına bakalım;
    orhan çıkırıkçı (trabzonspor), ünal karaman (trabzonspor), mehmet özdilek (beşiktaş), hami mandıralı (trabzonspor), aykut kocaman (fenerbahçe), feyyaz uçar (beşiktaş), saffet sancaklı (kocaelispor).

    bilen bilir bunların hepsi o dönem ligin tozunu attıran adamlardı. o gün sahada ikinci lig'in son sırasındaki takım (bkz: boluspor)'un bile bırakın gol atmayı çok rahat yenebileceği bir takım olan san marino karşısında a milli takımın hayvani hücumcuları kariyerlerine kara bir leke sürmüşlerdir bana göre. (bkz: utanç) (bkz: ayıp).