hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi

  • parası olan kimseler arabadan anlamaz arkadaşlar, bakın etrafınıza arabadan en çok anlayan tiplerin genelde ekonomik olarak alt gelir grubunda olduğunu görürsünüz.

  • kendini her şeyi yapmaya muktedir sayan, her şeyin mümkün ve yapılabilir olduğunu zanneden kişinin mustarip olduğu karakter deformasyonu. haddini bilmeme, kontrolden çıkmış gurur ve kibir.

    sofokles'in antigone'sinde devletin başı hükümdar kreon da aynı hastalığın kurbanıdır. genelde yönetmek isteyenlerin rahatsızlığıdır. kimine göre insana özgü evrensel bir kusurdur. (thomas hobbes) kimiyse bu kusuru yaratıp körükleyenin modern uygarlık olduğu kanısındadır. (jean-jacques rousseau)

    martin heidegger'e göre modern toplumun ve modern insanın baş belasıdır. teknoloji yoluyla her şeyi halledebileceğini, her derde çare bulabileceğini, her mesafeyi katedebileceğini ve bunun için gerekli olan her şeyi göze alabileceğini, gerekirse bütün dünyayı ve dünyadaki başka varlıkları hatta insanları araçsallaştırabileceğini, dünyanın efendisi olabileceğini sanan zavallı ve haddini bilmez, kendi kibrinin kurbanı olmuş insan. ruhunu şeytana satmış bir mefistofeles, ölümlü olduğunu unutmuş doktor frankenstein, iktidar saplantısıyla hep daha fazla güç isteyen macbeth.

    hubris'in panzehiri, diyor heidegger, gelassenheit: her şeyi dönüştürmeye ve kontrol etmeye kalkmayın, varlığın sesine kulak verin, kendinizi varolan diğer varlıklara açın, onların başka başka tarzlarda kendilerini gerçekleştirmelerine izin verin, ölümlü olduğunuzu hatırlayın ve güç istencinden vazgeçin. hayır, her şey mümkün değildir; insanın değiştiremeyeceği, iradi olarak kontrol edemeyeceği, onun bütün arzu ve hedeflerini aşan şeyler vardır. insan, ölümlü bir varlıktır. yapıp ettiği her şey, bütün her şey bu faniliğin izini taşır. bunu hatırlayarak yaşayın.

    hamlet de güç istencinin yarattığı hubris'e dikkat çeker ve hemen ardından faniliğimizi ve kırılganlığımızı hatırlatır: "çamur içinde bir delik, bir tümsek; budur bekleyen bizi".

  • $ehirlerarasi yolculuklarda biz erkeklerin sikca ba$ina gelen hissel durum. zerre alakasi yoktur abazalik ilen, ipnelik ilen. tepeden tirnaga temiz ve sevimli hislerin dogurdugu durum.
    ornek olay, tamamen mizansendir:
    ankara - izmir hatti, alinmi$ metro firmasindan bilet, izmir'e akilacak. bir ilkbahar gecesi, saat 01:00 gibi. otobuse binilir, hemen sagda solda guzel kizlar dikkat ceker, bu kismi abazalik, ipneliktir bak o dogru, "-uff ne duzgun kari baba be, kalcalarina kurban..." gibi... bunlar pek klasik erkek geyikleri.
    sonra yolculuk hali ba$lar, etraf karanlik. yol i$iklarinin, asfalt otobanda yazdigi $iirler...
    o guzel kizlardan pek bir begenileni pek bir hastasi olunan uyur. sen de kenarda artik uyur musun ne bok yersen. ertesi sabahin gune$i parlamaya ba$layip izmir'e yakla$irken, o kiz hala uyuyordur. ama ne uyumak. melek mi, prenses mi, huri mi... ba$ o ince boyundan hafif sola yatmi$, o pembecik dudaklarin uzerinde cig gibi ter, saclarin daginikligi, yolculuk oncesi makyajdan kalma kalem hafif silinmi$. 2-3 dakikada bir kafayi ufak hareketler ile saga sola cevirir, bu hareket esnasinda boynun on kismindaki o iki kiri$ ortaya cikar, aralarindaki o cukur, dunyadaki en guzel yeridir belki... i$te o zaman direk opesi gelir insanin kizi...
    daha fazla yazamayacam. elim ayaam titriyo bak...
    (bkz: hisli entry) (bkz: smiley koymak istiyorum) hatta koydum.

  • aynen arkadaşlar erkeğin aldatmasının konuyla hiçbir ilgisi yoktur erkek nezaketen aldatır. erkeğin aldatması yaşama ve canlılığa minik bir veda busesi, allah'ın yarattığı bunca güzelliğe bir takdir gibidir... kadının aldatması ise bir milli güvenlik sorunudur, bir pekakadır, bir çocuk katlidir, pogromdur, bir uluderedir. lütfen amınızı bilin kadınlar ülkemizin sınır güvenliği ve dünya barışı söz konusu.

  • bu seferki yazılı bir diyalog... 11 yaşındaki ilay'ın eğitim hayatına emekli öğretmen anneanne el koymuştur. ödevler, sınavlar, testler anneanne kontrolünde yapılmaktadır. ilay'ın matematik öğretmeni çok titizdir. her derste, hem defter, hem de kitap ödevlerini kontrol edip imzalamaktadır... anneanne tarafından kampa alınan ilay biraz bunalır, biraz da kendini takdir etmek ister...

    kitap ödevlerinden biri de, işlenen ünitenin öğrenci tarafından öz değerlendirmeye tabi tutulmasıyla ilgilidir. ilay bütün konulardan kendine en yüksek notu verir. "öğretmenin notu" kısmına da şöyle yazar:

    öğretmenin notu (ilay'ın yazısıyla): çok akıllı bir öğrenci. performansını her gün arttırıyor (70, 85, 96). ayrıca çok tertipli ve titiz. o kadar da tatlı ki... dürüst olmak gerekirse sınıftaki bütün öğrencileri sempatik bulmuyorum ama ilay'ı çok seviyorum. aynen böyle devam et ilay!

    ödevi kontrol eden öğretmen yorum kısmını okuyunca gülmeye başlar ve ödevi imzalarken şöyle bir not düşer:

    "aynen katılıyorum :)))"

  • - kerimcan kanka naaptık biz....
    + ....
    - bak kerimcan çok içmiştik sarhoştuk. bunlar aramızda kalacak taaammmı.
    + taam.

    - aşkım ben geldiiiiimm.
    ğ hoşgeldin aşkııım nası geçti tatilinnnn.
    - sıkıcıydı yaaa.. sen yoktunnnn ki :(( ygg:fdg..
    ğ oooo aşkımmm bidahakine beraber giderizz..

  • mesaj: seni terkettigime cok pismanim. cok uzgunum. :'(((( peki ya sen nasilsin??
    cevap: her zamanki gibi uzun boylu, atletik yapili, zeki ve yakisikliyim.