hesabın var mı? giriş yap

  • prof. dr. övgün ahmet ercan'ın canlı yayında söylediği sözdür.
    tam olarak dediklerini aktaracak olursak, "yoksulluk ne kadar fazlaysa, deprem size o kadar yakındır. depremde zaten yoksullar ölür, zenginler ölmez. hiçbir ünlünün, hiçbir zengin kişinin enkazdan çıkarıldığını duymadınız, duymayacaksınız. dolayısıyla ana sorun yoksulluktur. "

  • (bkz: az bilinen efsane duyarlar)

    edit: bu tiplere zaman zaman sjw de deniyor. türk halk diliyle "havadan nem kapan" tayfa olarak da bilinirler. yine bu tipler, linç olarak da adlandırılan av vakti yaklaşınca duyar kasarlar ve birinin ağzından çıkacak en ufak kelimeye bakarlar.

    edit2: bunlar değişik adamlar. tarihte bu oyunu geliştirenler, yani taşların elle yapıldığı zamanda yaşayan kişiler; her bir taşı sanat eseri kabul ediyor ve taş yapan ustalar oluyor. böylesi değerli bir şeyi dayanıklı malzemeden yapmak lazım ama taşların da karışmaması, net bir şekilde seçilmesi, zeminle de uyum içinde olması gerekiyor. mantıklı olarak da fildişi ve koyu renkli taş kullanmak akıllara gelmiş. bunu, buradan alıp nelere bağlıyorlar.

    edit3: bir de "neden kadın yok?" denmiş. iyi de taşların türkçe isimleri, erkek de değil: piyon, kale, fil, at, vezir. sayarsan bir tek kral var. hem bu bir savaş simülasyonu. oyunun ortaya çıktığı tarihlerde, kaç savaşta kadın var? hem vezirin birçok dildeki karşılığı da "kraliçe" olarak geçmekte.

  • - nerede bu kadın ya bir dakika durmuyor evde.
    + baba komşuya gitti ne yapsın akşama kadar evde mi oturacak?

    on dakika sonra;

    - bak hâlâ gelmedi! çayı bile kendimiz demliyoruz!
    + tamam baba tamam!

    tam çayı içecekken kapı anahtarla açılır ve anne içeri girer ve babam bombayı patlatır:

    - hanım ben de tam diyordum ki anneniz olmayınca çay bile içilmiyor bu evde nerede kaldın yahu?

  • binek otomobile 9 kişi binilince haliyle insanlar kucak kucağa otururlar, elemanlardan biri öndeki 2 koltuğun ortasında yarı oturur-yarı ayakta durmaktadır

    şöför: vay be, bu kadar ağırlığa rağmen 4. vitese takabildim
    ortada oturan: evet evet, ben de farkettim.

  • geçen kış evimde yaşadığım soğuk algınlığı sonrasında gittiğim hastaneden "size bizden daha iyi bakarlar" deyip gönderdikleri otel. çogzel yani.

  • ön bilgi: 22 yaşındaki kisaltma kablosu, 51 yaşında, yılların tecrübesi, baba kisaltma kablosu'nun yaşıyla dalga geçerek aşık atmaya çalışır.

    (kablo ps3'ün başında hunharca top spin 4 oynamaktadır.)

    baba - ne oynuyorsun lan yine?
    ben - tenis baba.
    baba - ver bakayım ben de oynıycam.
    ben - dur baba çok kritik.
    baba - olm ver bi deniycem, heves ettik.
    ben - ya baba ne ps3'ü geldin 51 yaşına, emekli oldun, play station'a saracağına, hıyar yetiştirsene.
    baba - 22 senedir yapıyorum o işi ben.
    ben - saygılar...

    beni pek yarmadı ama, sizi yarar diye düşünüyorum.

  • annesi ilkokul mezunu olan bir yazar olarak söylüyorum ki, imkanları olmadığından zamanında okuyamadığı için 3 çocuğunu da üniversitelerde okutmuş ömrümden ömür versem hakkını ödeyemeyeceğim kişidir.

    anneliğin diplomayla yapılmadığını bilmeyenlerin beyanıdır.