ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
6 nisan 2000 galatasaray leeds united maçı
-
hakan sükür'ün kafa golünden* sonra ercan taner'in su sözlerini unutamadigim mac.
- hic farketmez hic farketmez... alman italyan ispanyol ingiliz hic farketmez...
ahmet davutoğlu'nun kızının eşinden ayrılması
-
adam, kızının eşinden niye ayrılmış lan?
tanım: anlaşılamayan olay
sucuğu moleküllerine ayıran büfeci
-
iddia ediyorum pastırma makinesi bu kadar ince kesemez.
cimrilik, adam kazıklama, üç kuruşluk malı 33 kuruşa iteleme, aç gözlülük ve nicesi neler yaptırıyor insanlara.
yurdumun standart esnafı işte.
bu rekatı da tüm sevenler için kılalım diyen hoca
-
insan sevgisiyle dolu bi' hoca, cemaatini de bu şekilde yönlendiriyor. hümanist. evet.
sabrina gonzalez pasterski
-
insanlık tarihinin gelmiş geçmiş en zeki insanlarından birisi olan pasterski akıllı telefon kullanmıyor ve hiçbir sosyal medya hesabı da yok. mit'den 5 tavan ortalamayla mezun olacak başka bir insan evladı olacağını düşünmüyorum. bu kadının zekasının limiti olmayabilir.
hayatın insanları
-
hayatın sana biçtiği rol oturmamışsa üstüne, bırakıp bir köşeye çekilirsin. ama kendine biçtiğin rol oturmamışsa üstüne, o zaman oynamak zorunda kalırsın. kendini iyi tanımalısın ki, oynadığın rol iğreti durmasın. iş adamcılığı oynarken takım elbiselerini, ev kadıncılığı oynarken sahiciliğini giyinmen yetmez. dürüst'ü oynarken, gözlerini kırpmadan bakabilmen, yalan söylemediğini göstermez. bazıları anlar, çünkü bazıları benzer oyunların içindedir. oyunda olmayanlar da anlar, çünkü bazı kokular dağılmaz, havada asılı kalır. (hayatın insanları - zehra yiğiter)
üniversite kampüslerinin halka açılması
-
üniversiteli kızların vay haline.
edit: aklıma şimdi geldi, odtü'de o ormanın içinde on numara mangal keyfi olur.
atatürk havalimanı'ndaki iki pistin yıkımı
pisssssmi
-
-ümraniye'den geçer mi oğlum?
-geçer teyze.
-pissssssmi....
imamoğlu'nun gece yarısı mecidiyeköy'de gezmesi
-
iletişim daire başkanlığı çalışanı arkadaşlar tarafından hala bir kusur bulunamamış başlık. fahrettin abilerinden fırçayı yiyecekler bu gecikmeler yüzünden.
melih ecertaş'ın thy yönetim kuruluna atanması
amerika'da çalışma hayatı
-
yeni işe baslayanlara sorumluluk verilmekten hiç çekinilmeyen bir iş ortamıdır. staj yaptığım dönemde ilk gün manager a "mr. soyadı" diye hitap etmiştim de, öyle olmuyor bu işler falan demişti. 1 hafta sonra ceo yla falan tanıştım hep ismiyle falan hitap ediliyor tabi o zamanlar garip gelmişti.
sorumluluktan bahsediyorduk. miktarı bende kalsın yüksek meblağlı projelere daha stajyarken beni tek sorumlu yaptılar ki, ben kendime o sorumluluğu vermem. yani vermezdim o zaman öyle düşünüyordum.
yaş farkı gerçekten hiç önemli değil. bu da en onemli farklardan biri olsa gerek. 40 yıldır sektörde olanlar var, onlardan daha tecrübesizmişim, gençmişim konuşurken veyahut ortak çalışırken hiç bir ima görmedim. öyle olunca da insanın özgüveni doğal olarak artıyor.
şöylede bir olay yaşamışlığım var:
8 ay önce falandı bir hata yapmışım ki dillere destan. suçu atacak kimse bile yok . strese bindim tabi. managerım senin hatan değil, şirketin yeterince düzenli olmamasının hatası falan dedi.
valla reyizsin diyecektim de reyiz in ingilizcesi o an aklıma gelmedi.
adamın dibisin dicektim , bottom of a men. o da saçma olacaktı ondan da vazgeçtim.
1hafta sonra bi büyük rakı aldım verirken de dedim ki sen delikanlı adamsın peynir kes, kavun doğra yanında bundan iç lion milk.
m. avcı'nın tepki çeken mus'ab bin umeyr'e tweet'i
-
buradan bir şey çıkmaz,
peygambere hakaret etmemiş sonuçta,
bazıları ülkenin kurucusuna hakaret ederken, bir şey olmuyor da ...
yoldan geçen, 1000 kişiye sor 2 kişi bilmez mus'ab bin umeyr kimdir diye. buradan halkı nasıl kin ve düşmanlığa teşvik edeceği, düşünülür ?