ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bir bilgisayar oyununda yapılmış en zalimce şey
-
fm’de elcağızımla yetiştirdiğim oyuncumu bosman kuralıyla takımına katan torino’ya ayar olup, oyuncunun tüm özelliklerini oyun içi editörle 1’e indirmiş, maaşını da 9 milyon euro yapmıştım. var mı lan öyle el emeği göz nuru altyapı oyuncusuna çökmek? uğraşsınlar dursunlar
tr'de sinemaya gitme oranının 2019'da %45 azalması
-
türkiye'de sinemaya gitme oranının 2019'un ilk yarısında %45,1 azalması durumu.
http://www.beyazperde.com/…emekov1thaaqaz-6x_ef7i3g
yeni sinema yasasıydı, yılmaz-cem-şahan üçlüsü dahil olmak üzere sinemacıların bu yasaya alkış tutmasıydı, kampanya ve promosyonların kaldırılmasıydı, mısırıydı kolasıydı derken, seyirci de bu karmaşadan ve sinemaya gelen bok gibi filmlerden, devamlı süper kahraman filmlerinin gösterime girmesinden rahatsız olacak ki, seyirci sayısı yarı yarıya düşmüş.
valla su veren itfaiyenin hortumu meselesi geçerli bizim açımızdan! sinema seyirci içindir; seyirciyi düşünmeyen sinema salonları ve yapımcılar, firmalar düşünsün gerisini. kola mısır hesabına birbirinizi yiyip sonra gelin güvey oluyorsunuz, ama olan bizim bilet paralarımıza oluyor, üstüne bir de reklam bombardımanı! öööyle sikimsonik filmlerinize seyirci bulamazsınız işte!
ahmet hakan'a hakaret etmenin 3000 tl olması
-
"yavsak ahmet hakan" mi demis
ateistlerdeki otobüste su içmezse ölecek hastalığı
-
teşhisi koyana "tutma o zaman bana mı tutuyorsun ?" karşılığını vereceğim var olmayan hastalık.
hem sen bunu nefsini terbiye etmek için yapmıyor musun abi ? aç kalmak için değil açı anlamak için yapmıyor musun ? e o açların önünde her gün milyonlar tıkınıyor, sen daha 2 yudum su içen adama katlanamıyorsun ama ?
bu ne perhiz bu ne lahana turşusu ?
otobüste su içmezse ölecek ateist hastalığı yoktur, orucunu bireysel olarak tutamayan, orucun amacını kavrayamamış insan hastalığı vardır. geçen sene sokakta su içti diye iki kızın dayak yemesi bu hastalığa bir örnektir.
togg verilerinin mercedes'i darmaduman etmesi
-
mercedeste çalışan mühendis arkadaşlarla görüştüm, sabah akşam toplantılarda togg'u konuşuyorlarmış. togg almanya'ya girerse tükkanı kapatır gideriz diyollarmış.
kimsenin nefret etmediği 10 türk vatandaşı
-
(bkz: şener şen)
rusya'nın 72 ton beyaz eti geri göndermesi
-
adamların bize gönderdiği beyaz ete bak, bizim onlara gönderdiğimize bak. tabi geri gönderirler.
çalışan anne
-
bir şarkıcının başarısı nasıl ki sahne arkasındakilere bağlıysa, çalışan kadınların özellikle çalışan annelerin hayattaki duruşu da yine sahne arkasındakilere bağlıdır. kimler midir onlar? ilk sırada kadının kocası gelir. sizi destekleyen, eksiğinizi görmeyip üzerini kapatan bir eşiniz varsa tebrikler 1-0 önde olan azınlıktansınız. baba olacağını duyduğunda sevinçten bir büyük açtıran, dokuz ay boyunca karnınızı okşayan, doğum yaptığınızda baklava dağıtan adamın, bebeğin kolik sancılarıyla birlikte uykusuzluktan şikayet etmesi ve "yok mu bu sıpanın kapatma düğmesi?" diye sorması arasındaki süre yaklaşık 40 gündür. bu süreç, diş ateşi, yürüme egzersizleri, "çocuğum iki dakka dur yaa" dönemi, iki yaş sendromu, üç yaş inadı ile devam ederken bir bakarsınız ki adam arazi olmuştur. fiziksel olarak yanınızda, yatağınızdadır evet ama aklı fikri kuş olup uçmuştur. bu sırada kadına ne olur peki? kadın kadınlığını unutur ve çoğu zaman geri gelmemek üzere kaybeder. çocuğu yaparken gösterilen heves yerini arkasını dönüp horlaya horlaya uyumaya bırakır.
sahne arkasının ikinci aktörü ise anne/kayınvalidedir. torununa bakan, bakamıyorsa bile başında duran bir anne, çalışan kadının en büyük destekçisidir. çalışan kadının elinde oje, saçında fön varsa annesi sayesindedir. anneniz/kayınvalideniz çocuğunuza bakıyorsa susmanın ne demek olduğunu en çok bu zaman diliminde öğrenirsiniz. çünkü ne kadar yanlış yaparsa yapsın alttan almak ve sunulan bu nimete nankörlük etmemek durumundasınızdır. peki anneniz çocuğunuza bakmıyorsa ya da bakamıyorsa? elinizden hiçbir şey gelmez. ne annenizi bakıcılık yapmadığı için suçlayabilirsiniz ne de dünyaya henüz gelmiş o masum yavruyu karnınıza hatta bir yumurta hücresi olduğu günlere geri gönderebilirsiniz. yapılacak tek şey "elin kadınlarıyla" uğraşmaktır. bakıcı bulamazsınız. bakıcı bulursunuz parayı beğenmez. parayı beğenenini bulursunuz sonra bir bakarsınız ki tuvaletten çıkarken ellerini yıkamıyor. temizini bulursunuz zamanında gelmez. zamanında gel dersiniz "beğenmiyorsan başkasını bul" der. her allahın günü evinizi ve yavrunuzu bir yabancının sevk ve idaresine bırakıp yollara düşersiniz. bu sürecin sonucu, insanlara olan saygıyı ve sevgiyi kaybetmektir. bakıcı kadınlarla o kadar yüz göz olursunuz ki bundan sonraki hayatınızda ne zaman bir insandan hizmet almaya kalksanız direk çirkefe bağlarsınız. kazığı çok, tecrübesi bol olan bir dönemdir.
sahne önünde çalışan kadını destekleyen üçüncü kişiler ise her türlü destek personelidir. bu personelin müdiresi ise eve gelen (gelebiliyorsa) gündelikçi kadındır. allah onların hepsinden razı olsun. temiz çamaşır, ütülü gömlek bulabiliyorsa çalışan kadınlar, yine bir çalışan kadın sayesindedir. bu konfora sahip olabiliyorsanız şükredin. zira günde 12 saat çalışıp haftasonlarını temizlik ve yemek yaparak geçiren kadınlar çoğunluktadır. paraları vardır ama bütçeleri yoktur. çünkü ödenmesi gereken kredi taksitleri, yapılması gereken market alışverişleri ve her ay kocasının maaşı ile birlikte zar zor birleşen yakaları vardır. ikinci gruba giriyorsanız, öz saygınızı yitirmeniz işten bile değildir. tabiri caizse eşekler gibi çalışıp elinde avucunda hiçbir şey kalmadan yaşamanın başka bir sonucu olamaz zaten.
sahne arkasının en haylaz çocuğu ise patronunuz / amiriniz / müdürünüz / şefinizdir. çalışan annenin bu konudaki şansı ise fifty/fifty 'dir. eğer patronunuz çocuk büyütmüş, uykusuz kalmış ve eşine değer veren birisi ise tebrikler. dört ayağınızın üstüne düştünüz. eşinden nefret eden, erkek üstünlüğüne inanan, empati yeteneğinden yoksun bir mobbing kralının eline düştüyseniz vay halinize. çocuğunuzun ateşini ancak ve ancak watsaptan takip eder kreşin ilk gününde o küçücük melek arkanızdan ağlarken geri dönüp ona sarılamaz ve insanlıktan çıkarsınız. çalışan kadın bu dönemde profesyonelliğini kaybeder. işini sadece para kaynağı olarak görür ve her gün daha fazla nefret eder. iyi bir mesleğe sahip olmanın bedeli bir çocuğun gözyaşları olmamalıdır.
tüm kadınların, kadınlıklarını yitirmeden, insanlara ve kendine olan sevgisini, saygısını kaybetmeden, profesyonel bir erkek gibi çalışıp anne olabildiği günleri görmek dileğiyle...
not: iş bu entry bir 8 mart entrysiydi. bir çalışan anne tarafından yazıldığı için ancak bu gece postalanabildi.
alternatif ikea eşya isimleri
-
boke: tahta sapli tuvalet acacagi. $5.99
yarek: palto askisi. tek paltoluk. $23.99
oronzb: yatak. tek ki$ilik. $499.99
anäm: mermer klozet kapagi. $199.99
zatisunggur: renkli mendil seti. $1.99
takkë: kadin sutyeni. $12.99
çalışma hayatının tek cümlelik özeti
-
çalışmak güzel ve/veya keyifli bir şey olsaydı üzerine para vermezlerdi.
2 şubat 2024 palalı sabri'nin ölümü
-
hayatta güzel şeyler de oluyor.
bahçeli'nin hayatını anlatan filme isim önerileri
başbakanın kızını türkiye'de okutmayan sistem
-
cumhurbaşkanı'nın başörtülü olmayan oğlunu amerika'da okutan sistemle aynı sistemdir.