hesabın var mı? giriş yap

  • galatasarayin ve milli takimin kalecisi... kendisi girişken bir insandır... milli takıma seçmedi diye mustafa denizli'yi dövmeye gitmiştir... aslında bunu her oyuncu yapabilir, ama hayrettin izmire gitmiştir, farkını göstermiştir...

  • radyoloji uzmanının radyoloji teknikeriyle arasında 1000 lira maaş farkı mevcut. böyle giderse mr çekecek cihaz olacak fakat mr yorumlayacak doktor kalmayacak. hem de çok değil 1-2 seneye bunlar olacak.

    edit: sevgili arkadaşlar. hiçbir mesleği hiç kimsenin yaptığı işi kötülemiyorum. ne de felaket tellallığı yapıyorum. yarının gelişi bugünden bellidir. bugün mhrsden randevu almanın imkansızlaştığını hepimiz biliyoruz. teknikerin yanlış çekimi sebepli eksik yapılan bir radyoloji yorumunun cezasını radyoloji doktoru çekiyor. kim bin lira farkla böyle bir riske girer.

  • babam sorumsuz bir adam olduğundan, hayatı boyunca hiçbir işte dikiş tutturamadı. biraz da şanssız adamdı, neye elini atsa kuruttu durdu. bu yüzden asla maddi olarak düzlüğe çıkamadık. çok şükür hiçbir şeyimiz eksik olmadı ama yarınımızdan da hep endişe ettik.
    şanssız adamdı dedim ya, üniversiteyi kazandığım sene iyice dibe vurdu.

    üniversite eğitimimi dedem (babamın babası) sayesinde bitirdim desem, sanırım babama haksızlık etmiş olmam. üstelik bunu o da kabul eder. aklına geldikçe ''sen yat kalk dedene dua et'' diye hatırlatır durur.

    mavi önlük, beyaz yaka ile okula adım attığım ilk günden, lise son sınıfa kadar her sabah ayakkabımın içine harçlık bırakan dedem; üniversite hayatım boyunca da her ay emekli maaşını benim hesabıma aktardı. bu fedakarlığa rağmen 2 sene okulu uzattım, of! bile demedi. mekanı cennet olsun.

    diğer dedemle pek içli dışlı olamadım mesafeler yüzünden. ben tatillerde köye gitmeyi sevmezdim, o da gariban adam; ancak 2-3 yılda bir gelirdi. çocukluk işte, şimdi imkanım olsa gölgesinden ayrılmam.

    teyzem anlattı, duyunca mahvoldum. ölmeden 2 hafta önce ''yazık'' demiş.
    - yazık bize, hiçbirşey yapamadık çocuğa. uzak ilde bir başına yavrucak. ne bir kez yanına gidebildim, ne üç kuruş parayı denkleyip yollayabildim, kızmıştır bana.

    bir öğle vakti köy kahvesinde kalbine yenik düştüğü gün, gömleğinin cebinden adımın soyadımın yazdığı küçük bir kağıt çıkmış.
    adım, soyadım ve hesap numaram.
    duyunca mahvoldum..

    nurlar içinde yat güzel dedem.

    ve yeteri kadar öpemediğim için o pamuk ellerini, kızma bana. çocukluk işte, şimdi imkanım olsa gölgenden ayrılmam.

  • "korona virüs çıktığından beri bir kere bile test yaptırmadım.halen de yapmış değilim.bu virüsün fazlaca abartıldığını; influenza'dan farklı olmadığını düşündüm"

    annesinin durumunun ağırlaşmasına ve iki defa hastaneye gitmek zorunda kalmasına rağmen halen şu zihniyette olmak gerçekten araştırma konusu olmalı.

    diyabet hastası ve muhtemelen yaşı ilerlemiş olan annen belki de şuan aşı sayesinde hayatta.

  • üstedit: her şey bu konuşma ile başladı. @aydinlanayazan uyardı video eklememişim

    erdoğan'ın bugünkü kılıçdaroğlu'na yönelik imada bulunduğu "haysiyetsizdir, onursuzdur, şerefsizdir, haindir" açıklamalarına cevaben chp grup başkanvekili engin özkoç çok sert açıklamalar yapıyor. canlı yayın bitince link paylaşacağım. mecliste konuşuyor şu anda. "müslümanların ölümüne neden olan bop eş başkanı şerefsizdir, onursuzdur, haysiyetsizdir" diyor ve bu ithamlar tüm konuşma boyunca devam etti devam ediyor. engin özkoç'un ifadelerinden birkaçı:

    "şehitlere kelle diyen bir kişi haysiyetsizdir, şerefsizdir, onursuzdur, vatan hainidir."

    " etrafta şeytanlaştıracak insan arıyorşeytani planlar yapıyor! şeytan mı arıyorsun? şeytanın ta kendisi sensin! baş şeytan abd ile işbirliği yapıyorsun! ordumuz, idlib'de gereksiz yere duruyor biz evlatlarımıza sahip çıkacağız!"

    " şehit cenazeleri daha kalkmamış, şehit evlerinde haykırışlar dinmemiş, şehit haberleri gelmeye devam ediyor. haysiyetsizliğin, şeytanlığın, şerefsizliğin ve onursuzluğun resmini görüyor musunuz? türkiye'de şehitler gelirken, daha "başınız sağ olsun" demeyen, evlatları için "allah rahmet eylesin" demeyen kişi trump'a akıl vermiş de, putin'e akıl vermiş de, ekonomide şöyle yapmış da... o trump sana mektup gönderdi, aptal yerine geçecek lügatlar kullandı. sen o mektubu cebine aldın, trump'ın yanına gittin. sen atatürk'ten bahsediyorsun. atatürk kim, sen kimsin? atatürk türkiye cumhuriyeti'nin kuruluşunun lideridir, sen türkiye cumhuriyeti'ni itibarsızlaştıran akp'nin genel başkanısın. atatürk eğer bugün olsaydı, ne o trump o mektubu yazmaya cesaret edebilirdi ne de türkiye'nin cumhurbaşkanı türkiye'yi bu duruma düşürürdü. atatürk bugün olsaydı, suriye'de ne mehtmetçiğimiz şehit olurdu ne de o saray'dan değil gelir meclis'ten bu mücadeleyi yürütürdü."

    edit: link

    edit 2: sözlerle ilgili engin özkoç hakkında soruşturma başlatılmış link

  • bilale anlatır gibi anlatmaya çalışacağım.
    iki ilaç arasında aynı etken maddeye rağmen fiyat farkını oluşturan iki değişken vardır.
    1- ilacın etken maddesinin yapıldığı ülke
    2- etken madde eşdeğerlik kontrol ve testlerinin yapıldığı fabrika-ülke

    yani ucuz ilaç, hindistan-çin menşeli etken maddeden yapılmıştır ve yine bu ülkelerin kurallarının geçerli olduğu labratuvarlardan eşdeğerlik-etkinlik onaylarını almıştır. buna karşılık pahalı dediğiniz marka ve bilindik ilaçlar örneğin fransa veya almanya gibi avrupa ülkelerinde üretilir ve test edilir ve haliyle bu ülkelerin ürettiği ve test ettiği ilaçlar daha güvenilirdir. etrafınızdan sıkça duyduğunuz "falanca ağrı kesici bana iyi gelmişyor ama filanca şak diye ağrımı kesiyor" hikayesi bununla ilgilidir.
    yani arkadaşlar olayın pek çok boyutu mevcut. söz konusu olan karmaşık organik moleküller topluluğudur. üzerinde etken madde aynı yazıyor diye içindeki kimyasal da aynı olmak veya aynı etkiyi göstermek zorunda değildir.
    son söz: konunun doktorla, eczacıyla, mümessille falan alakası yok. devletin sağlık harcamalarını subvanse etme yeteneğinin sonuna geldik. yani para bitti. kapitalist sistemde paran bittiyse donlarını avm den değil, çarşamba pazarından alırsın.