hesabın var mı? giriş yap

  • sabah 7-9 ve akşam 17-20 saatleri arasında katıldığım öneri. tabi ki yaşlılarımıza saygı falan önemli ama sabahın kör karanlığında kalkıp işe gitmeye çalışan, akşama kadar çalışıp iş çıkışı da sürünen adamın halini de anlamak gerek.

  • milliyet gazetesi haberi.

    bu da linki

    http://www.milliyet.com.tr/…ce serbest kaldi&ver=17

    evli ve 39 yaşındaki bir kişi parkta erkek arkadaşıyla oturan kızı tehditle kaçırıyor. erkek arkadaşını bir tokatla uzaklaştırıyor ve kıza tecavüz etmeye çalışıyor. evet buraya dikkat tecavüz etmeye çalışıyor!!! kızın iç çamaşırlarındaki sperm örneklerinden anlaşılıyor tecavüz etmeye çalıştığı ve ne oluyor biliyor musunuz? tecavüze yeltenen kişi yeterli tehdit oluşmadığından ve kız 18 yaşından büyük olduğundan dolayı savcı tarafından serbest bırakılıyor. yani hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam ediyor. biz de bu memlekette adaletten ve kalkınmadan söz edelim.

    evet değerli arkadaşlarım. 18 yasından büyük kızlara siki sokmadığınız sürece istediğinizi yapabilirsiniz. tecavüzcü sayılmıyorsunuz. adalet böyle çalışıyor bu ülkede.

  • başıma gelen bok gibi durum…

    2 gün önce evlendik, çıkıp tatile geldik.
    tamamen tesadüf eseri zaten şüphelendiğim bir kadınla aldatıldığımı öğrendim.

    hayatımda hiç bu kadar boktan, anlamsız bir durumun içinde bulmamıştım kendimi.
    bir insan hayatındaki insanı hem aldatıp hem neden evlenir? 2 gün geçmişken alınan ayrılık kararı ailelere nasıl açıklanır? peki ya aldatıldığım günler… anlar… iş çıkışı yorgun argın sırf düzen otursun diye eve iş yapmaya gittiğin anlarda bile evleneceğin insanın o’nunla olduğunu, seni aldattığını öğrenmek… bilen bir ton insanın olduğunu görmek… onların da nikaha gelmesi ve sana acıdılar mı arkandan mı güldüler düşünürken kendini düşünceler arasında kaybetmek… seni aldattığı anlarda saf saf hazırlıklarla ilgili bir şeyler gönderip sorduğunu fark etmek…

    hayatımda daha büyük kötülük, daha büyük kalpsizlik çok az görmüşümdür. daha bir konfor alanımın bile olamadığı evden 900 km uzakta, evsiz ve kimsesiz stresten gebererek kalakaldım. ailelere açıklamak… 2 gün önce kutlama yaptığın insanlara açıklamak… sonra hop bir anda tekrar hatırladığın ‘salak yerine konmuşluk’ duygusu.

    kimseye açıkça bahsedemiyor olmak, bir sevdiğine sarılıp haykıra haykıra ağlayamamak…
    gerçekten delirmelik bir şeyin içine insanın hayatındaki ‘en mutlu günleri’nden birinde düşmek benim gibi güçlü geçinen biri için bile çok dağıtıcı, çok çok zor bir şeymiş.

    allah iyi insanlarla karşılaştırsın duası bu insanlar yüzünden var. keşke beni de allah iyi insanlarla karşılaştırsaydı da bu duyguların altında ezilmek nasıl bir şey hiç bilmeseydim.

    ekleme: öncelikle yazılan destek mesajlarına ve entrylere teşekkür ederim. dönemiyorum ama okuyorum. entrylerde de mesajlarda da nasıl öğrendiğim sorulmuş: bilen, masamıza oturmuş bir arkadaşının kendisine attığı ‘silmenin unutulduğu’ bir mesaj sayesinde öğrendim. deştim, dahasını öğrendim.

    “şüphelendiğin biriyle neden evlendin” diyenlere ne diyebilirim ki çok haklılar.

  • 27.03.2020’de istanbul’a geldim. o tarihte herhangi bir seyahat sınırlandırması yoktu. içişleri bakanlığı’nın 28.03.2020’de çıkan seyahat sınırlandırması genelgesiyle 30.03.2020’de olan dönüş uçuşum iptal oldu.

    uçuşların yapılıp yapılmayacağı, yapılacaksa da nasıl yapılacağının netleşmesiyle 29.03.2020 tarihinde sabah erkenden istanbul yeni havalimanı’na giderek eczanenin çaprazında bulunan check-in yaptığımız yerde (b29-b44) form doldurdum.
    https://eksiup.com/p/tw3616634xpu
    https://eksiup.com/p/qc36166435de
    https://eksiup.com/p/sr361667pxsv

    yarım saat kadar bekledim ve tam karşısındaki seyahat izin kurulunun seyahat iznimi onaylamasından ismim okundu.
    https://eksiup.com/p/7e361665faj4

    ıslak imzalı seyahat izin belgemi aldım. sonra thy’nin belirlediği şehirlerden birine gitmek üzere 30.03.2020’de sabah erkenden uçuştan 4 saat öncesinde olacak şekilde havalimanına geldim.

    thy bilet hizmetlerine gidip ıslak imzalı seyahat izin belgemi ve kimliğimi gösterdim. uçuşların 28.03.2020’de sınırlandırılmasından önce gidiş dönüş biletlerimi aldığımı için herhangi bir ödeme yapmadan biletimi aldım. tekrar check-in yaptığımız yere gittim ve biniş kartımı aldım. gerisi zaten normal prosedür.

    istanbul yeni havalimanı’nda gerekli kolaylığı gösteren tüm çalışanlara sabırları ve gösterdikleri ilgi alaka için teşekkür ederim.

    t : uçak veya otobüs seyahati için zorunlu olarak alınması gereken belgedir.

  • istanbulun bir yakasından bir yakasına geçilmesi son derece önem teşkil eden bir durum vardır. karşıya iskele son vapuruyla gidilicek ve karşıdaki tren'e binilip memlekete gidilicektir. kazara kacırırsak vapur'u aynı zamanda treni, istanbul bankları beni beklemektedir uyumak için. koşu başlamıştır, son 400 e girilince hız artmıştır.. uzaktan vapur görülmüştür, hafif ayrıktır. yeni kalkmıştır denilip hız yükseltilir, iskeleden içeri girilir, bileti mileti sittir edip turnikenin üzerinden atlanılır herkesin şaşkın bakışlarının altında. kapı acılır koşulur koşulurrrr ve karsıda yarım metre ayrılmış yeni kalkmış vapura carl lewis misali uzun atlama yapılır ve haliyle yere yapışılır yüzünde mutlu ve son dakika golu atıp sakatlanan gururlu futbolcu gülümsemesi vardır. lakin herkes size gülmektedir, onlara derdinizi anlatırsınız ama gülme daha da artar ve beni yıkan, şebek yapan o cümle gelir

    yolcunun biri : biz daha henüz iskeleye yeni yaklaşıyorduk.!!

  • bir troll ağlıyor gözleri yaşlı.

    1.si bu tünel projeleri "istanbul 7 tepe 7 tünel" sloganıyla başladı.
    ve 3. tünelden sonra durduruldu.
    durduran kişi bizzat reis-i cumhur.
    o zamanki açıklaması da, "metroların daha efektif olduğunu gördük, tünelleri bırakıp metro yapacağız" demişti.

    o zaman gıkı çıkmayan troll gelmiş, şimdi "inanmoyoraaaaaaaam" yapıyor.
    mayışlar yatmış.
    iyisiniz.

  • oyun basininin ne kadar güvenilir oldugunu gözler önüne seren oyun.

    biliyorsunuz uzun süredir bir oyun kitligi var. bu kitlikta cikan tüm oyunlar altin degerinde. o yüzden ne cikarsaniz sattigi gibi ayni zamanda ne cikarsaniz gündem oluyor. returnal gibi bir oyun bile günlerce incelemelere konu oldu mesela.

    ama gelin görün ki cikali 1 haftadan fazla olan bu oyunu incelemeye deger görmedi sevgili oyun basinimiz. hepsi adeta ölü taklidinde. herhalde arpalari gelmedi. hani hepsi birlikte tatile cikti diyecegim art arda video da yayinliyorlar.

    hadi desek ki oyun dandik veya beklentileri yoktu atladilar.öyle bir ihtimal de yok. oyunu gelistiren tim schafer yönetiminde double fine. yani bu oyundan beklentilerinin olmamasi mümkün degil. oyun cok basarili. her sahnesi ayri ayri ve inanilmaz detayli tasarlanmis. seslendirmeler, grafikler harika. 40 yasinda adam, absürt konulu, cizgi film grafikli bir oyuna zombi gibi kapilip oynuyorum.

    oyunun metacritic puanlari da cok iyi. ki "neden rusca yok yeaaa" sebepli rus comarlarin saldirisina ugradi oyun metacriticte. bagimsiz bir stüdyo üzerinde baski kurmak icin metacritic puani bilincli olarak düsürüldü. girin bakin yüzlerce 1 puan var ve "oyun cok güzel ama rusca olmadigi icin 1 puan" yaziyor. bu bile basli basina bir haberdir normalde oyun basini icin ama bu bile görmezden gelindi.

    oyun basini oyun incelemek icin para aliyor olabilir. sonucta onlar da para kazanacak. ama parayi veren düdügü calar misali calisiyorlarsa benim güvenimi de kaybederler. yarin öbür gün "üfff ya last of us, cok iyi oyun" dedikleri zaman pipime takmam, parayla iyi yorum yapiyorlar derim.

    oyunu bitirmedim ama bitirmek üzereyim. her bölüm büyük titizlikle hazirlanmis. mekanikler ayni kalsa da oynanis sürekli degisiyor. bazi görevleri tamamlamak icin degisik özelliklerinizi kullanmaniz gerekiyor ve bu yüzden ayni oynanisa bagimli kalamiyorsunuz. sürekli yeni, yormayan ama sikmayan bulmacalar var. hikaye eglenceli. seslendirme ve grafikler cok iyi. oyuna deger katan bir sürü minnak dokunus var. özellikle yetenek agacimiza sonradan eklenen minnak raz ve onun diyaloglari mükemmel bir detay. sana puanim 9/10 kanka

    edit: oyunu dün aksam bitirdim. son 2 bölümü lucrecia's lament ve fatherland follies oyunun gözümdeki degerini daha da arttirdi. oyunun son bölümünü film yapsan muhtemelen bir cok pixar cizgi filminden daha cok izlenir. puanimi 9,5 yapiyorum. oyunun atmosferini bir oyuna benzet deseniz belki cok alakasiz gelecek ama beyinlerde gecirdigimiz bölümleri bioshock'lara benzetirim. özellikle son kisimda bioshock infinite ortamini cok iyi hissettim. cizgi film grafikleri cocuk oyunu beklentisi yaratabilir ama sirinlikle karanlik arasinda ilginc bir dünyasi var. oyunun ilk baslari belki sizi sikabilir ama her dakika daha eglenceli oluyor. game pass varsa kesinlikle oynayin. ya da oynayacak oyun ariyorsaniz.

    büyük bir stüdyo bu oyunu cikarsaydi kesinlikle game of the year'in en güclü adayi olurdu. ki bu haliyle de almasi lazim bence. oyunda bazi mekaniklerdeki güdüklükler disinda her sey mükemmel. bu güdüklükler bazen gereksiz düsmemize veya 8 kere ziplayip ciktigimiz yerden düsüp tekrar tirmanmamiza neden oluyor ve bilerek böyle birakilmis olmasi da muhtemel.

    edit 2: entry debeye girmis. oyun basinini elestirdik madem, isini iyi yapanlari da övelim. türkiyeden 2 kanalin oyun hakkinda incelemesi var. vallahi de billahi de reklam yapmiyorum. ikisinin de baska videosunu bile görmedim. disket kutusunun videosunu ilerlete ilerlete izledim dün gece oyunu bitirdikten sonra, digerini izlemedim bile. ama sonunu acip ne demis diye baktim. ikisini de hala takip etmiyorum. simdi takibe alacagim.

    1. disket kutusu oyun incelemesi:
    https://www.youtube.com/watch?v=urliyyfseb0

    2: anil keskinbas oyun incelemesi:
    https://www.youtube.com/watch?v=angfc4bzeli

    3. bonus olarak konsol üssünün canli yayini oldu ciktigi gün. ama kanalinda yaptigi haber/sohbet videolarinda lafi gecmedi:
    https://www.youtube.com/watch?v=ckpnwqkb3fi

    edit 3: oyungezer de sitesinde bir inceleme yayinlamis: https://oyungezer.com.tr/…me/psychonauts-2-inceleme