hesabın var mı? giriş yap

  • 15 gün önce askere uğurladığımız arkadaşın güncellemesidir:

    durum: şafak 160

    altındaki yorum, yarılma sebebini açıklıyor:

    yorum: gerizekalı, kısa dönemsin sen zaten 155 gün askerlik yapacaksın.

  • yanlışlık olmasın diye söylüyorum:

    barış getireceğini iddia eden hdp daha 2 gün önce bu örgütün kurucusu ve liderinin posterleri gölgesinde yürüyüşler yaptı.

    ancak tabi bizim sıradan akıllarımızın almayacağı bir şeyler vardır. mit filan yapmıştır. ondan hdp harika bir örgüt.

  • tesla'nın son yazılım güncellemesi ile gerçekleştirdiği olay. kesinlikle görece basit bir "takip mesafesi uyarısı" değildir.

    olayın altında yatan mantık ise şöyle: tesla radar işaretini öndeki arabanın altından ya da çevresinden yansıtarak iki öndeki arabadanın konumunu buluyor (bunu yaparken radar işaretinin hangi arabadan yansıdığını ayırt etmek için de öndeki aracın mesafesini optik sensörlerle hesaplıyor).

    bu şekilde hem öndeki arabanın, hem de onun önündeki arabanın mesafelerini biliyor. eğer öndeki iki arabanın çarpışmasının kaçınılmaz olduğuna karar verirse daha kaza gerçekleşmeden frene basmaya başlıyor, kaza gerçekleştikten sonra da çoktan kazaya karışmadan durmuş oluyor.

  • bu hikaye kıbrısda geçmis gerçek bir olay; yasli bir amca, eseginin üzerinde karayolunda seyretmektedir.
    bunu gören trafik polisleri, amcaya takilmak isterler ve durdururlar.

    polis: be amca, necin dakman golani?
    (golan: emniyet kemeri.)

    amca: dakmam be iste!

    polis: e bak gördün mu, simdi ceza keseceyik.

    amca: kes bakalim ne keseceysan da gidecem, acele isim var.
    polis: peki amca, cezayi sana mi yazalim yogsam esege mi?

    amca: ???

    polis: yani cezayi sana yazarsak bes milyon ödeycen, esege üç milyon
    ödeycen.

    amca: bana kes o zaman.

    polis: neden sana keseyon amca?

    amca: onun sicili temiz kalsin, polis yapcez onu !!!!

  • karsiniza gecip baskalari hakkinda atip tutmasi ve arkasindan atip tuttugu kisilerle yuzunuze baka baka kanka olmasi.

    sizin de arkanizdan atip tutuyordur kesin.

  • silinmesi gereken ve bir süreliğine çaylağa dönüştürülmesi gerektiğini düşündüğüm bir yazarın açtığı başlık. yapmayın, açmayın şu kalıpta başlıklar. "istanbulda deprem olması ihtimali" vs deyin. burada ben ve benim gibi deprem şoku yaşayan, yakınlarını kaybeden kişiler var. sizi bilmiyoruz ama biz gerçekten tırsıyoruz gerçekten oldu mu diye.

  • türkiye'de, beşten fazla kelime içeren tüm cümlelerde anlatım bozukluğu vardır gibi geliyor bana.

    fark eden, umursayan var mı bilmiyorum ama memlekette cümle kurabilen yok. hat höt, bıt gibi komutlar dışında anlamlı ve akıcı bir dil kullanamıyor insanlar.

    mesela tv'lere bakın. adamlar cümlelere bir başlıyorlar; ortalarda bir yerde bir noktalı virgül koyuyorlar; sonra başka bir dala atlayıp tümlece kadar ilerleyip; cümlenin sonunda da alakasız bir yüklem koyarak işi bitiriyorlar.

    bazen düşünüyorum; türkçe konuşmak isteyen bir yabancı olsa, bu cümleleri anlayabilir mi? herhalde gramer kitabını filan yerler; biz bu dili çözemiyoruz diye. sokaklarda, insanlar arasında da durum böyle. bu yüzden de insanlar birbirlerine doğru dürüst bir şey aktaramıyorlar ve kavgalar da biraz bu yüzden çıkıyor belki de.

    merak ettim. ingilizce kanallarda dilin nasıl kullanıldığına dikkat ettim. ama adamlar gerçekten insan gibi cümle kuruyorlar. cümleleri bittikten sonra bunun başı kıçı nerdeydi diye düşünmüyorsun.

    biz de insanlar düşünmeden, organize olmamış boş cümleler kurduğu için diyaloglar da vasat. dil düşüncenin evidir, demiş wittgenstein. bizim ev, tepemize çökmüş anlaşılan. bu durumumuzu, gelişen internet teknolojisiyle dilin esnemesine de bağlayamayız tabii.

  • katarlı kamal saleh al mana'nın sahibi olduğu boheme ınvestment gmbh tarafından işletlen mc donalds türkiye’nin akıl almaz fiyatlarıdır. amerika birleşik devletlerinin standart kampanyasız cheeseburger fiyatı 1,49$ dan satılırken. mc donalds türkiye aynı ürünü 74 tl veya bugünün kuruyla 2,74$ a satmaktadır. peki hangi kalemden dolayı fiyatlar daha yüksek? kira mı? personel mi? ürün maliyeti mi? hepsinin türkiye’de daha düşük olduğunu biliyoruz. ama fırsatçı katar’lıların bu memleketin adamını söğüşlemesine tabiki kimse birşey demeyecektir.