ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kent'in 2015 ramazan bayramı reklamı
-
27. saniyede "tr" logolu plakanın görülmesiyle çekim hatasının yapıldığı reklam. tr logosu 1995 yılında karayolları trafik yönetmeliğiyle hayatımıza girmişti.
işte o an
alternatif link
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"mandalina ne güzel ya bıçaksız soyuluyor, çiğnemesi kolay, istersen yüzük oluyor, meyve daha napsın amk. kalkında kabuklarınıda çöpe atıverin."
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"ingilizce ismi dragonfly (ejderha sineği), ispanyolcası caballito del diablo (şeytanın midillisi) olan bi hayvanın türkçe ismi nasıl yusufçuk olur yahu. ülkemizdeki yusufçuklar bu yüzden özgüven eksikliğiyle büyüyor."
kendi iletimdir, o kadar da ukalayım.
sabancı'nın torununun sabah 6'da kalkması
-
rubidyum'un atom numarası 37'dir.
kanser araştırmasını açıklamaya hapis cezası
-
2011-2016 yılları arasında sağlık bakanlığı için yapılan kapsamlı
(bkz: ergene-dilovası bölgesi kanser araştırması) raporunu halka açıkladığı için "infial yaratma amacı" taşımakla suçlanan bizzat raporun hazırlayıcılarından bilim insanı bülent şık için istenen (5-12 yıl) cezadır.
http://m.t24.com.tr/…aya-12-yil-hapis-istemi,788055
edit: merak eden arkadaşlar için araştırma projesinin kapsamı ve bülent hoca'nın o zaman yazdığı açıklayıcı yazı bi seneye yakın zaman önce yazdığım (üstte bkz.verdiğim) "ergene-dilovası bölgesi kanser araştırması başlığında var.
edit 2: bazı arkadaşlar araştırmanın sadece bülent şık'a ait olduğu yanılgısına düşmüş. bu bi "bakın ben ne buldum" değil. bizzat sağlık bakanlığı’na bağlı türkiye halk sağlığı kurumu tarafından çeşitli üniversitelerden bilim insanları ve bakanlık personelinin katkıları ile yürütülmüş ve derinlemesine araştırması yıllar almış bi proje. bülent şık, bu derece emek verilmiş, halk sağlığını yakından ilgilendiren ve üstelik sonuçlanmış bi araştırma raporunun sümen altı edilişine isyan ederek açık edicisi.
otuzluk abilerden genç sözlük erkeklerine öğütler
-
bir ormanın ücra köşesindeki çadırda bile elinden cep telefonunu bırakamayıp ekşi sözlük’te malumatfuruşluk yapayım diye çadır başında tespit kanırtmaya kasan sosyal medya müptezellerine kulak vermeyin.
elon musk
-
trump'ın danışmanı olmuş.
edit: adamların sağı bile vizyonlu. hayaller elon musk gerçekler yiğit bulut..
edit2: o kadar vizyonlu değilmiş sonuçta sağ bu ne bekliyoruz :/
üniversitelerden siyaseti tamamen temizlemek
-
üniversitelerden siyaseti temizlemek yerine ilkokuldan itibaren "farklı düşüncelere saygı" diye bir ders koyalım. daha çok işe yarayacaktır.
8 yıl sonra gelen edit: başlık başa. yazar tüymüş ya da uçurulmuş.
bir polisten beklenmeyen davranışlar
-
-yer balıkesir ayvalık karayolu ; radara giren modelli yedi sekiz araç arka arkaya dizilmiş,yüz km üzerinde bir süratle radara yakalanıp bu araçların arkasına ekleniyoruz evrak kontrolu yapan trafik polisinin başında üç dört kişi meramını anlatmaya çalışıyorlar.belliki acil işleri var,memurun ceza yazamıyacağı kadar önemli şahsiyetler.
polis sinirli yorgun ortalığa yüksek bir sesle ;
-mazereti olmayan devletin yüksek yerlerinde tanıdığı olmayan kim var.
sürücümüz aslan abi ;
-memur bey biz bu duruma uyuyoruz.
polis bizi işaret ederek ;
-siyah doğan gidebilir diğer araçların mazeretleri kabul edilmemiştir.vekillerinize saygılarımı iletin hepinize ceza kesecem...
.
2 eylül 1633 büyük istanbul yangını
-
eski istanbul, on yedinci, on sekizinci asır istanbul'u, zarif konaklar, köşkler, saraylar şehri idi. her köşesinde, her biri birer sanat eseri olan zarif ve muhteşem binalar yükselirdi fakat bütün bu konaklar, köşkler, saraylar ahşaptı. o devirde, bugünkü gibi yangın söndürme araçları da yoktu. sadece her mahallede tulumbacılar teşkilatı vardı lakin bir kere ateş ahşap evleri kavurmaya, kollara ayrılmaya başladıktan sonra bu ilkel araçlarla bu afetin önüne geçmeye imkan olmazdı.
alevler yakabildiği kadar yakar, dilediği yerde dururdu. bazen koca şehrin büyük bir kısmını yok ederdi.
dördüncü murat zamanındaki yangın da bunların en fenası idi. katip çelebi , bu yangın için istanbul'un beşte birinin kül olduğunu söylemiştir.
ilk ateş cibali kapısı dışındaki bir gemi kalafatçısının dikkatsizliğinden çıkmıştı. cuma sabahı idi. yangın o gün, o gece tam 24 saat sürdü ancak pazar sabahı söndü. yangının devamı süresince padişah, sadrazam, vezirler, bostancılar durmadan çalışmışlardır.
yangın çıktıktan biraz sonra sahildeki gemilere sirayet etti. ayakapı semtine kadar sahili mahvetti. mustafa paşa çarşısına kadar geldi. oradan kara musa paşa'nın oturduğu zarif hamza paşa sarayı'nı, onun yanındaki yahya paşa sarayı'nı, aşık paşa'da çeşmi efendinin muhteşem sarayını kül etti. naima'nın rivayetine göre bu saraylar, her biri dört beş kat muhteşem sanat abideleri idi. bilhassa, çeşmi efendi sarayı'nın zer-i lacivert ile boyanmış tavanları bir harika idi.
çeşmi efendi sarayı'ndan sonra yangın üç kola ayrıldı. bir kol, sultan selim camii'ne, ikinci kol sahil boyunca uzanarak fatih civarında haydarpaşa'ya üsküplü camii'ne unkapanına, zeyrek camii'ne doğru giderek, yolu üzerindeki kurşuncu başı-zade mustafa paşa'nın, tarifi imkansız bir sanat eseri olan konağını, birkaç dakika içinde silip süpürdü. üçüncü kol, aşık paşadan sultan mehmet yolunu tuttu, camiinin sağ ve solundaki iki cadde boyunca uzanan sarayları, küçük ve büyük karaman'ı, saraçhane'yi yaktı, sarıgüzel'e ilerledi.
bu müthiş yangın, yeniçerilerin yeni ve eski kışlalarını, birçok askeri ihtilallerin, fesat ve entrikaların merkezi olan orta camii havalisini mahvetti. oradan molla gürani'ye ve fener kapısından bilal paşa ve lütfi paşa camiilerine, şah-ı hüban sarayı'na, unkapanı yakınındaki at pazarına kadar uzandı.
rivayete göre, bu büyük afette 20 bin ev, dükkan, konak ve saray yanıp kül olmuştur.