hesabın var mı? giriş yap

  • kesinlikle içinde bulunduğum ikilemdir.

    okuduğum bölümden ötürü akademik altyapıyla yetiştirilmiş olmama rağmen içimde bu tarz bir isteğin tek bir emaresine bile rastlamadım yıllardır.
    eskiden beri içimde resmen esnaf bir dayı var ve sürekli olarak durup durup ''hadi'' diye sesleniyor. üstelik etrafımda ve ailemde tek bir esnaf bile yokken sadece bende böyle bir aşk olması da genetiğin mucizesi.
    büfe olur, efendime söyliyim tekel bayisi olur, restoran olur, hep sürekli bir alayım satayım, ticaret yapayım, dükkan işleteyim hevesindeyim.
    bi laboratuara kapandığını düşün, makalelere gömüldüğünü falan, bi de işlek caddede büfe falan işlettiğini. oha lan büfe süper olm.
    ama sermaye şart.

  • "otisabi"

    ipe sapa gelmez
    saptan ipe gitmez
    topluma mal olmaz
    daldan dala konmaz

    sabi sabi sabi sabbirini
    oti oti oti oti otisabirani

    havadaki kuşlar
    klavyeyi tuşlar
    banyodaki duşlar
    sıcak suyla haşlar

    oti oti oti oti otttirini
    sabi sabi sabsabbarani

    aristoyu andın
    tiridine bandın
    güllaç güllaç güllaç
    sütlaç sütlaç sütlaç

    sabi sabi sabi sabbirini
    oti oti otissa bararani

  • kafası çalışan insandır.
    amk memleketinde hala ama ihtiyaçdan dileniyorlar yok sistem yok çaresizlik diye inanıp bunlara para veren salaklar var. sanıyor ki adamın/ kadının çok acil paraya ihtiyacı var çok kötü durumda o yüzden dileniyor. lan gerizekalı adam dileniyor çünkü bu işi meslek edinmiş. adam bu işi meslek edinmiş çünkü çalışmak adama zor geliyor. haftada 50 saat eşek gibi çalışıp 1000 tl kazanmaktansa salakların kendi ayaklarıyla yanına gelip para vermelerini bekleyerek daha fazla kazanıyolar

  • genç nüfusu bu kadar fazla olan bir ülkede faturanın, ekonomik kabızlık ve işsizliğin faturasının dönüp dolaşıp emekliye çıkması da efsane bir durum. ne yapak uyutak mı yaşlıları yeşilada emmi. kulak arkamızı mı istersin yaşlı kıyımını mı de hele, söyle.

  • özellikle geceleri kendini daha da ağır hissettiren ağrı türü. ağrının geceleri daha çok hissedilmesinin ise 4 sebebi bulunuyormuş:

    1. daha fazla kan akışının olması
    gündüze nazaran geceleri daha çok yattığımız ya da yatar pozisyonda olduğumuz için kan, kafamıza daha çok akın ediyor ve ağız gibi hassas alanlardaki baskıyı daha da artırıyor.

    2. dikkat dağıtıcı şeylerin daha az olması
    gün içerisinde dikkatimizi dağıtacak daha çok şey olması, vücudumuza daha az odaklanmamıza sebep oluyor. geceleri ise dikkat dağıtıcı şeylerin daha az olması işleri tam tersine çeviriyor. dolayısıyla oluşan ağrıyı çok daha net hissedebiliyoruz.

    3. gece atıştırmalıkları
    akşam yemeğinde tatlı bir şeyler yediysek ya da gece gece bir şeyler atıştırdıysak bunların parçacıkları dişlerimizin arasında kalıyor ve bu da ağrıyı daha çok hissetmemize sebep oluyor.

    4. dişleri gıcırdatmak
    geceleri dişlerini gıcırdatanlara illa ki denk gelmişsinizdir. hatta askerdeyken elemanın biri o kadar çok dişlerini sıkıp gıcırdatıyordu ki benim içim kıyılıyordu. bu diş gıcırdatmaları da çenedeki basıncı arttırdığı için dayanılmaz ağrılara sebep olabiliyor.

    gece vuran diş ağrılarından kaçınmak için ise yatmadan önce soğuk, asidik ya da tatlı bir şeyler yeyip içmemeye dikkat edilmesi gerekiyor. ayrıca dişi fırçaladıktan sonra ağzın gargarayla çalkalanması da tavsiye ediliyor.

    kaynak

  • sen büyük evsahibi, rulo yapmalik dergi editoru, terlik fabrikatoru saim bey. sen mi büyüksün? hayır ben büyüğüm, ben, yaşar usta. sen benim yanımda bir hiçsin, anlıyor musun. larvalarima, yumurtalarima hiç birşey yapamayacaksın. zehirleyemeceksin, ezemeyeceksin, mağlup edemeyeceksin bizi. çünkü biz birbirimize feromonlarla bağlıyız. biz bir aileyiz. bunu yıkmaya senin gücün yeter mi sanıyorsun? dokunma artık kolonime. dokunma yavrularima. eğer onların antenine zarar gelirse ben, ömründe bir karıncayı bile yememis olan ben, yaşar usta, hiç düşünmeden ucar sen uyurken agzina girerim. girerim ve gotunden cikana kadar da dönüp arkama bakmam bile.