ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
3 ağustos 2014 r. tayyip erdoğan istanbul mitingi
-
setlist'i belli olmuştur.
1- artık eski türkiye yok (tiesto mix)
2- bunlaaar (bir klasik olarak)
3- pensilvanya ihanet şebekesi (akustik)
4- ekmel daha milli marşını bilmez live performance (dev ekranlardan gösterilecek)
5- cehape genel müdürü (remix)
6- eey bahçeli
7- milli gelir şuydu bu oldu v.b. (drum solo)
8- milletin adamı (acapella)
9- dombra (uğur ışılak cover)
bağdat baharat'ın göktaş hukuk'a borçlanması
-
çok fantastik diyaloglara gebe olay.
g: borcunu öde adamı hasta etme tırrek!
bb: delikanlı, biz şimdi sana 1 ay ödeme yapmayalım, sonra yumurta olarak ödeyelim?
(bkz: göktaş hukuk bürosu)
(bkz: bağdat baharat)
framing effect
-
günümüzde gazeteciler tarafından en çok kullanılan etki yönetimi yöntemlerinden biridir. sosyolojik ve sosyo-psikolojik olmak üzere iki perspektifi vardır. framing, yani çerçeveleme; bir olayın hangi çerçeve içerisinde anlatıldığına göre birbirinden tamamiyle zıt olabilecek kadar farklı etkiler yaratır. framing sadece habercilikte değil, ekonomi, politika gibi bir çok farklı alanda kullanılır.
bu kuram anlatılırken habercilikte en çok verilen örnek de budur. resmin sol tarafını bi gazetede görüyorsanız askerin acımasız olduğunu, sağ tarafını görüyorsanız askerin merhametli olduğunu düşünürsünüz. gerçeği anlamak için ortadaki tam resmi görmeniz gerekir ki nerdeyse hiçbir gazete bunu bu şekilde basmaz.
iyi bir framingin anlaşılması gerçekten zordur ve dolayısıyla insanları kolaylıkla manipüle edebilir. ortalamanın (çok)üstünde zekaya sahip ve framingde ustalaşmış biri bile iyi bir framingi farketmeyebilir. öyle ki framing ustası nobel ödüllü daniel kahneman bile kendisinin yeni ve iyi bir framingi anlayamayacağını söylemiştir. şuradan da röportajın o kısmını izleyebilirsiniz. daniel abimizin de dediği gibi framingden etkilenmeyen insan yoktur, kötü ve ısıtılıp ısıtılıp servis edilmiş frame vardır.
edit: imla.
ahmet ercan'ın hocam yerine bilgem deyin önerisi
-
insanların şu "hocam" hitabıyla alıp veremediklerini hiçbir zaman çözemeyeceğim. altlık-üstlük kaygısı gütmeyen, karşıdakine gereken saygıyı veren müthiş bir hitaptır. bilgem ne lan? yok allah diyelim anasını satayım.
sucuğu moleküllerine ayıran büfeci
-
iddia ediyorum pastırma makinesi bu kadar ince kesemez.
cimrilik, adam kazıklama, üç kuruşluk malı 33 kuruşa iteleme, aç gözlülük ve nicesi neler yaptırıyor insanlara.
yurdumun standart esnafı işte.
14 ağustos 2020 barcelona bayern münih maçı
-
arkadaşlar berat beyden açıklama geldi, barcelona hiç olmadığı kadar iyi durumdaymış.
ibb sosyal tesislerinde bira satışı
-
ben sahil kentinde büyüdüm. çocukluğumda -90lar- tüm çay bahçeleri ve belediye tesislerinde bira satılırdı. babam öğretmen, tüm öğretmenevleri ve milli eğitimin işlettiği plajlarda da alkol satılırdı. emekli öğretmenlerin veda yemekleri öğretmenevinde yapılırdı ve şarkılı türkülü eğlenceler olurdu. liselilere masal gibi gelebilir ama bunlar gerçek.
neymiş belediye alkol satarsa oy kaybedermiş, tartıştığımız şeye bak. allah belasını versin böyle ülkenin.
anglachelm
-
iddiaları vs biraz geç de olsa izledim.
arada ben de her normal insanın yapması gerektiği gibi kendi yazdığından şüphelenen, arada "belki de ben yanlış biliyorumdur" diyen biriyim. kendimi yanlış bulduğum gidip düzelttiğim vakidir.
ama okullarda cüzdanından atatürk resmi düştüğü için 15 yaşındaki çocuğa mobbing uygulayan "abiler" beni hedef almaya başladıysa herhalde doğru yoldayım diyorum.
siyasi partilerle benim pek bir işim olmaz. benim şahsi önderim mustafa fehmi kubilay'dır. tarikatlara, irticaya, yobazlara ve bunların şakşakçılarına bir gıdım yol vereceğine dik durup başını vermeyi tercih etmiş olan subaydır. bu ülkenin kurtuluşuna giden ve artık unutulmakta olan o yol kubilay gibi insanların başları ile döşelidir.
o yolda benimkinin de olmasından şahsen gurur duyarım.
kendimi savunmayacağım. benim yazdıklarım ortadadır. zaten sayı olarak çok da fazla bir yazı yok, isteyen gider okur ve ne anladıysanız odur.
sevgilinin gerçekten güzel olduğunu anlama anı
55'indeki adamın 15'indeki piçin pabucunu boyaması
ben ne ara 22 oldum hissi
-
14 sene önce yaşamadığım his. yeni nesil çok hisli.
istanbul'daki martı problemi
-
neredeyse entry bitene kadar scooter sandığım problem.