hesabın var mı? giriş yap

  • benim.

    denklem aslında çok basit.

    yaşamak istemediğin şeyi yaşatmayacaksın, dürüst olacaksın, adam olacaksın. bu kadar.

  • retrospektif baktığımda kariyeri film senaryosuna en uygun basketbolcu olduğunu görüyorum.

    ufak bir kasabada doğup keşfedil. lige yabancıların küçümsendiği yıllarda gir. kariyerinin başında bocala. çalış, çalış, çalış.

    allstar olarak kendini kanıtla. oynadığın en yetenekli ve en yakın arkadaşın takımdan ayrılsın. çalış, çalış, çalış.

    süperstar olarak kendini kanıtla. nba finaline çık, 2-0 önde ve 3.maçta da farklı öndeyken nba tarihinde görülmediği kadar çok serbest atış düdüğü çalınmaya başlansın. dramatik şekilde seriyi kaybet. çalış, çalış, çalış.

    mvp olarak kendini kanıtla. normal sezonu açık ara önde ve favori bitir ama ilk turda elen. çalış, çalış, çalış.

    zirve dönemin geçiyor derlerken yine kariyerinin sonuna gelip şampiyonluk kazanamamış önemli oyuncuların bir araya geldiği kadroya lider ol. takımın en skorer ikinci oyuncusu sakatlanıp sezonu kapasın. kimse şans vermezken playoff'ta son şampiyon lakers'ı süpür, geleceğin üç mvp'sini barındıran thunder'ı ez, finalde rakip daha önce finalde karşılaşıp yenildiğin bu sefer üç hall of fame oyuncuya sahip daha güçlü bir heat olsun. hasta ol, serinin büyük kısmını 39 derece ateşle oyna. geriye düş, geriden gelip şampiyonluk kazan.

    bayrak adam olarak kariyerinin başından sonuna takım değiştirme. lige girdiğinde dalga geçilen takımını saygın bir takım halinde bırak. başlattığın uzun şutör akımıyla oyunun oynanışını değiştir. en çok sayı atanlar listesine tepeden gir. hall of fame seçil. forman emekli edilsin. heykelin salonun önüne dikilsin. ismin şehirde bir caddeye verilsin. pozisyonunda tarihin en iyisi olarak anıl.

    ne hayat ama!

  • muhtemelen defalarca söylenmiştir ama yine de biraz detaylı olarak açıklayayım: the office'in amerikan versiyonunun ilk sezonu size tırt geliyorsa bunu görmezden gelmenizi tavsiye ederim çünkü ilk sezon tamamen ingiliz versiyonundan uyarlamadır.

    michael scott'ın ingiliz karşılığı olan david brent'i oynayan ricky gervais; işinde kötü olan, çalışanlarına da kötü davranan, başkasının yerine utanma isteği doğuracak espriler ve hareketler yapan birini çok iyi canlandırmış olsa da nedense bu konseptteki bir insanı ya steve carell iyi oynayamadı ya da bir ingiliz üzerinde doğal duran bu rol bir amerikalı üzerinde eğreti durdu.

    neyse dizinin berbat geçen ilk sezonunun ardından steve carell, the 40 year old virgin filmi ile sempatik bir salağı çok iyi oynadığı için ve film de amerikada o dönemde iyi anlamda patladığı için dizinin yazarlarından olan greg daniels, michael scott'ı da ikinci sezonda uyuz olunan bir tipten sempatik bir salağa dönüştürme kararı alıyor. ki bu kararına diğer senaristler karşı çıksa da son söz greg abimizde olduğu için diğerleri de paşa paşa bu karara uymak zorunda kalmışlar.

    işte bu karar sayesinde the office'i ilk kez izleyen çoğu kişi "ilk sezonu izledim ama beğenmedim" diyerek diziyi bırakıp bir efsaneden mahrum kalıyor. birinci sezonda diziyi bırakan birilerine denk geldiğinizde onlara şefkat gösterin.

    edit: "ilk sezonu izlemeden ikinci sezona başlayayım mı?" gibilerinden neredeyse yirmiden fazla mesaj aldım. 1 bölümü 20 dakika olan 6 bölümlük ilk sezonu izleyemeyecek kadar vaktiniz değerliyse zaten hiç başlamayın. anime fillerı izlemiyorsunuz sonuçta, size "bu bölümleri atlayın" diyecek halimiz yok. bu yüzden artık "ilk sezonu izlemesem olar mığ?" gibilerinden komik sorular sormayın, tşk. kaldı ki ilk sezon da iyidir ama dizinin reyting olarak istenen seviyeye gelmediği ve neredeyse iptal aşamasına gelindiği için "berbat" ve "tırt" terimlerini kullandım.

  • bunun aciklamasi yilin ilk alti ayinda 78.6 milyar lira acik veren butcenin ve 5 milyar lirayi bulan saray harcamalarinin bedelini halka yeni vergiler yoluyla yikmaktir, baska da bir sey degildir. hadi vatandas pamuk eller cebe.

  • toplanın, lokmacı geldi.

    adana kebap:
    1- batıkent paşa kebap
    2-ciğerci apo
    3-dayının yeri

    2021 edit.
    ( apo favrikaya döndü geçiniz. ikinciye balgat cahit usta’yı koyuyorum. paşa kebaba ise o tarihten beri gitmedim. )

    ciğer/kuzu şiş:
    1- dedecan ocakbaşı (terbiyeli kuzu şiş)
    2- ciğerci apo (ciğer, yürek)
    3- balgat masabaşı kebap (ciğer, kuzu şiş)

    (2021 edit: burada da apoyu alıp yerine dayı’nın yerini koyalım. ayrıca kızılay müslüm kebap’taki baharatlı ciğer de efsane)

    lahmacun
    1- dedecan ocakbaşı
    2- urfalı hacı mehmet
    3- baklavacı hacıbaba

    döner:
    1- peçenek
    2- çankaya lokantası
    3- cici piknik

    2021 edit: peçenek de oldu fabrikasyon. bence kaçtı tadı özellikle yeni şubelerde. iskitlere yine gidilebilir. cici piknik’te de eski tadı bulamıyorum.
    buraya mutlu döner’i yazalım ayrancıdakş.

    ev yemeği:
    1- bolu akın lokantası
    2- sele next level
    3- çukurambar köroğlu işkembe

    kokoreç
    1- yıldız mah. curcuna kokoreç
    2- pikolet
    3- vampir (etmanyak markası)

    sakadat/çorba:
    1- köroğlu işkembecisi
    2- beykoz
    3-hamlakit
    2021 editi: balgat çukurova restoran

    pide:
    1- kuzey yıldızı
    2- zigana
    3- karadeniz pide emek

    köfte
    1-bizim köfte iskitler
    2-köfteci hacı ivedik
    3- sivas has döner balgat

    tavuk:
    1- germeç maltepe/dikmen (tavuk çorba, germeç)
    2- hamlakit (tavuk kelebek)

    beyran
    1- ademoğlu balgat (2021 esit: kapandı, ama yakınına açılan ( çukurova restoran çok başarılı)
    2- güllüoğlu balgat (2021 edit: kapandı)

    künefe:
    1- ciğerci apo
    2- hattena
    kesinlikle zeugma değil!

    diğer:
    mıhlama: hamlakit
    sütlü nuriye tatlısı: ademoğlu
    burma kadayıf: yılmaz
    kahvaltı: hattena
    mantı: kayseri tepsi mantıcısı
    katmer tatlısı: özikizler çukurambar
    içli köfte: masabaşı kebap
    hamburger: cezzar

    liste kendi deneyimlerimle sınırlıdır.
    afiyet olsun.

  • boyu 150 - 155 cm arasıysa çok normal olandır.

    edit: ulan madem 150 için bile 44 kilo çok aşırı zayıf, hatta uçar, beni 54 kilo halimle balık etli bulanlar kim o zaman? yalancı ibneler sizi.

    not: boyum 165.

  • yıllar geçtikçe acı yiyebilme eşiğim düştü, düştü de denemez esasında, tamamen bitti. bazen bir iki tanecik pul biber filan atarım belki. bir akşam sarhoşken, kelle paça içmeye gittim. baktım menüde, adana usulü kelle paça yazıyor, hmm bu ne ola ki dedim ve sipariş verdim. çorba geldi, garsonun elinde de bir şey var, koyayım mı dedi, ekstra ve bedava gıda olduğu için, koy dedim. aga bak size yemin ediyorum, yanıyorum, alev çorbası içiyorum, ejderha kanı içiyorum, bir yandan da sarhoşum inatla yemeye devam ediyorum, kelimden aşağı nehir akıyor, garsonlar gelip, iyi misin dediler, iyiyim iyiyim bir şey yok dedim. bir ay geçmedi onun acısı, hala arada aklıma gelir. hayır, salak herif, adana usulü diyor, neyini merak ediyorsun, ne olabilir sence. neyse, bu da böyle bir anımdır, herkese sevgiler, hürmetler.