ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
3 kasım 2020 ege üniversitesi'nin attığı tweet
-
üniversite hastanesi bile allah'a emanet ediyorsa...
e-devlet alt-üst soy bilgisi sorgulama
-
her taraftan erzurumluymuşuz. ramazanda agresif olmam genetikmiş, ben şeker düştü diye zannediyordum.
yazarların paraları yetmediği için alamadığı şey
günde 3 saat yaşamak
-
maaşlı olarak büyükşehirlerde * yaşayan tüm insanların gerçekten en büyük sorunu.
aslında olaylar şöyle gelişiyor.
gizli kast sistemi zaten yıllardır ismi anılmadan da olsa hayatımızda. çocukluktan başlayarak hep bir sınıflandırma ile üniversite yıllarına * geçiliyor. haydi sürece bir bakalım:
sabit değişkenler öncelikle. orta halli bir ailenin sevilen çocuğusunuz. çok yetenekli ve zeki değilsiniz. çan eğrisi var hani tam çanın ortası olsun mesela. adalet önemli. loto da tutmayacak hiç. karnınız doyacak ama hep bir şekilde.
0-10 yaş
bakıcı, kreş, anaokulu, ilkokul dönemi başladı. 3 dil bilen, eğitim ya da psikoloji formasyonlu bir bakıcınız yoksa tamamen ailenin sizinle olan iletişimi ile şekil alacaksınız. (burada anlatılmak istenen, 20 yıl sonra sizin de yaşayacağınız durum. yani aileniz günde sadece 3 saat yaşayacağı için bu süre içerisinde büyük bir ihtimalle sizinle iletişime geçmeyecek.) zeka seviyenize göre sorgulamak, öğrenmek size çekici gelmiyor ise, ailenizin sizi eğitmesi, birşeyleri öğretmesi gerekecek. (hadi inşallah)
özel okula gidemiyorsanız, kısmen kalabalık sınıflarda, iç dünyanızda olan bitenlerden kimsenin haberi olmadan, yetenekleriniz çürüyerek, bazı çok gerekli `:!`bilgiler ezberleyecek, bunları ne kadar iyi ezberlediğinizi ölçen sınavlara gireceksiniz.
10-18 yaş
aile ilgisinin bitişi ve ergenlik: bu dönemde günümüzde sıklıkla yaşanan kalabalık içerisindeki yalnızlık başlıyor. akıllı telefon, internet, sanal dünya gibi çok lezzetli ama aslında yararsız olan çeldiriciler en iyi dostunuz olacak. sürekli etrafınızdaki insanları takip edecek, aslında istemediğiniz şeyleri, sevmediğiniz insanları etkilemek için, sizin olmayan paralarla almak isteyeceksiniz. elde edince sıkılacak, elde edemeyince ise mutsuz olacaksınız. tüketim alışkanlığı böylece hayatınıza girmeye başlayacak.
meslek şekillendirme: süper gerekli bilgileri `:!`, her türlü ortamdan ezberlemeye devam edeceksiniz. şanslı olan birkaçınız yeteneklerini, hayallerini keşfedip, mekandan ayrılacaklar. aileniz de yaşlanmaya ve yıpranmaya başladığı için, cebinize para, telefon koyup sizi zeki ama çalışmıyor sıfatı ile tüm mecralarda temsil edecek. ezberi ya da zekası iyi olan bazı arkadaşlarınız ve hatta siz de üniversite sürecine girecek.
18-24 yaş
üniversite yılları: duruma göre iyi bir okul iyi bir bölüm iyi bir şehir iyi bir akademisyen kadrosu ile karşılacaksınız. bakın 4 değişken var en az. bunları sevmeniz, yetenekleriniz, hayalleriniz ve şansınız eşleşirse, ileride biraz daha rahat edeceksiniz. belki bir eve çıkacak, fatura-kira-depozito-ev sahibi gibi yeni terimler öğreneceksiniz. yozgat neden sözlükte sevilmez, erzurum ramazanda neden konuşulur, istanbul gece hayatı nedir, bol kısaltmalı sağlı-sollu örgütler ne iş yapar bunu göreceksiniz.
ezbere devam bu konuyu konuşmuştuk. geçiyorum.
kpss, ales, yds vs. gibi bol değişkenli yeni ezber sınavlara girecek, dna veri saklama boyutu ile ilgili ilginç makaleler göreceksiniz. kimileri memur olacak kimileri özel sektöre girecek, bazı şanslı olanlar da risk alacak. *
ölenler olacak, düşenler, vazgeçenler. ama siz günde 3 saat yaşamak için devam edeceksiniz. aileniz de böyle yaşadı. elalem ne der ?
24 ve sonrası yaşlar
50 yaşında bir insan görüşü, 40 yaşında bir insan deneyimi, 30 yaşında bir insan hırsı, 20 yaşında bir insan enerjisi isteyen bir patron ile görüşüp anlaştınız. aile şirketi olduklarını, çalışanları küçükten alıp yetiştirdiklerini, sizi de çok beğendiklerini anlatıp işe aldılar. artık çok mutlusunuz. 6-8 saat uyku, 1-3 saat yol, 8-12 saat mesai ile artık siz sırtı yere gelmez bir insansınız. bazı geceler dışarı çıkıyor, sinemaya-tiyatroya gidiyorsunuz. hatta yaramazlık yapmadığınız zamanlarda alkol-püro-biftek vs. bile alabilirsiniz, alooo. paranız var artık.
tebrikler. başardınız. hayatta kaldınız. o da nesi maaşınız arttı. takriben bu sıralarda kapitalizm yetmediği gibi kendi içgüdüleriniz de size ihanet etti. üre diyor artık, zaman geçiyor. sevdiniz ve evlendiniz. tabi önce 20.000-50.000 arasında bir para bulup evleneceksiniz. size uygun olan bu yok öyle saray, şato düğünleri falan.
işyeri kiralık evinize çok uzak değil mi ? sorun değil mortgage var. o da nesi 10 yıl sürüyor ve aldığınız tutara yakın faiz ödemesi var. bunu bir düşünelim hele.
hani küçükken hep odanızda oynardınız ya saatlerce, babanız koltukta uyurken. anneniz bazen bulaşık yıkarken meyve falan verirdi size. hah işte şimdi siz geldiniz o role. artık siz de günde 3 saat yaşayacak bu süre zarfında aylık mortgate-kira parasını düşüneceksiniz. akşam yemeği yapacak, çocuğu uyutacak, alışveriş yapacak, duşa girecek, tırnak kesecek, traş olacak, kıyafet ayarlayacak, akraba ziyaretine gidecek, ikinci el arabaların fiyatlarının neye göre değiştiğini düşünecek, sosyal medya arkadaşlarınızın sizin yapamadığınız şeyleri neden o ortamlarda keyiften ölerek anlattığını sorgulayacak, bunları yazarken yorulup uyayacaksınız.
tamam hadi sona geliyoruz. borç harç bitti çocuklar okuyor çok şükür. eviniz de oldu merkeze 20 kilometre mesafede. daha ne olsun ? hanım/bey ile bir tatil patlatın. özür dilerim. size ayrılan sürenin sonuna geldiniz. 70-99 yıl yaşadınız daha ne olsun artık, abartmayın yani. dolu dolu hayat sürdünüz. günde 3 saat yaşadınız bu bizim sorunumuz değil.
bu sefer 1999 depremi gibi olmadı çok şükür
-
bunu deprem bölgesine gidip oradaki insanlara söylesene aslanım. çıktığın yere göndersinler seni.
24 mayıs 2018 ezhel'in tutuklanması
-
hapisten sonra 'ezel' olarak dönecektir.
2015-2016 sezonu süper lig sıralama tahminleri
2 mayıs 2021 antalya'daki otel partisi
-
ben de iki gündür, çalışma muafiyet belgesi almaya çalışıyorum.
bilal erdoğan'ın hdp'yi sert biçimde eleştirmesi
kimseye etmem şikayet
-
vakti zamanında, nişantaşı’ndaki taş konak’ta, ihsan raif hanım adında, köklü bir ailenin kızı; iyi eğitimli, edebiyata, sanata, müziğe ve öğrenmeye hevesli, genç bir kadın yaşarmış. babası, dönemin padişahının gözde isimlerinden, valilik ve bakanlık yapmış bir adammış.
bir gün, henüz 13 yaşındaki ihsan raif hanım odasında kardeşi ile oynarken bir gürültü kopmuş. kapı açılmış ve içeri hiç tanımadığı, hayatında hiç görmediği bir adam dalıvermiş. bu adam, ihsan raif hanımda uzun zamandır gözü olan reji memuru ali kamil'miş. ali kamil, ihsan raif hanım’ı kaçırmaya kalkışmış ama başaramamış. sonra da korkup evden kaçmış. ama olan olmuş bir kere. ihsan raif hanım’ın adı kirlenmiş. babası, onu, tüm dil dökmelerine, aile fertlerinin ağlamalarına, yalvarmalarına hiç kulak asmamış. kirlenmiş adı temizlensin diye, on üç yaşındaki kızını ali kamil ile evlendirip, izmir’e sürgün yollamış. izmir’e sürgüne gönderilmeden hemen önce de bu şiiri yazmış ihsan raif hanım. çocukluğunun saflığını, masumiyetini, umutlarını, duygularını dökmüş dizelere. aslında şiir yazmamış da, bugün bile okurken içimizi titretecek bir ağıt yakmış.
kimseye etmem şikâyet; ağlarım ben halime
titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalime
perde-i zulmet çekilmiş korkarım ikbalime
titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalime...
haydi şerefe!