hesabın var mı? giriş yap

  • olm sizin gibi hıyarlar yüzünden şu ülkeden nefret ediyorum.

    çünkü çalışmak enayilik, çünkü güzelliğini kullanıp zengin kocaya kapağı atmamak salaklık, değil mi?

    sonra ağlaşırsınız ama "ya kızlar hep para peşinde üüü!"

    sizin gibi andavallar yüzünden.

  • 28.351 bin vakanın içinden, 6.814 kişinin hasta olması mantıksal olarak çok zor bir durum. en az 50 bin diye düşünüyorum.

    imamoğlu'nun baskılarıyla yavaş yavaş gerçeğe yaklaşıyoruz. yüklen başkan

  • bu sezon başlamadan önce azıcık mücadele olsun öper başıma koyarım diye düşünüyordum. max'in potansiyeli yıllar geçtikçe arttı ve ilk yarışını kazanmak isteyen pek çok genç pilot var doğru ama izleyiciler olarak hamilton ve mercedes hegemonyasından gözümüzü açamıyorduk geçtiğimiz yıllarda. bu sezon ise hem heyecan anlamında hem de istatistik olarak tarihe geçti. çünkü yanlış öğrenmediysem şampiyonluk mücadelesi veren iki pilotun son yarışa eşit puanla girdiği sadece iki sezon olmuş şimdiye kadar. abu dhabi gp'yle de sezona son noktayı koymuş olduk. bu unutulmaz finalde neler yaşandı şimdi bir bakalım.

    mercedes takımı bu sezon aslında biraz rahata kaçmıştı. nasılsa her sezon galip geliyoruz, araç için kendimizi çok zorlamayalım odağımıza 2022'de gelecek kural değişikliklerine verelim diyorlardı. ancak christian horner ve redbull ekibi bir şampiyonluk bile olsa koparmak için müthiş dayanıklı ve hızlı bir araçla sezona giriş yaptı. bu noktadan sonra mercedes baktı ki takımlar şampiyonası bile riske giriyor, bir takım motor güncellemelerine gitti ve sezon sonunda hamilton'a roketten hallice bir motor sağladı. zaten son üç yarışa bakın mercedes'in eski dominant günlerine geri döndüğünü görebilirsiniz. bu nedenle abu dhabi gp'nin de her ne kadar yakın başlasa da heyecansız geçme ihtimali vardı. çünkü hem motor artık bambaşka seviyedeydi hem de hamilton max'in sezon boyunca uyguladığı yoğun baskıya rağmen tecrübesiyle birlikte soğukkanlılığını korumuştu.

    yine de max'in pole'ü alması yarış heyecanı için bir umut oldu. çünkü kimin hater'ı kimin fan'ı olduğunuzdan bağımsız olarak eğer f1 seviyorsanız 58 tur boyunca dişe diş devam edecek bir mücadele izlemek istersiniz. yarışın başında redbull'un daha iyi olduğu yumuşak lastikle başlaması da ayrıca bir avantajdı. ancak nasıl yapıyorlar bilmiyorum ama mercedes orta ve sert hamurda çok daha iyi performans gösteriyor. burada da hamilton kalkışta müthiş bir çekiş yakalayarak daha max'in yarış çizgisini kapatmasına müsaade etmeden birinci sıraya yükseldi.

    bu noktadan sonra yarışın ilk tartışmalı anını izledik. max, gözü kara bir pilot. bu güzel bir özellik ama bazen elindeki şansı hırsı nedeniyle kötü kullanıyor hala. hamilton'la girdiği ilk mücadelede de geç fren ile virajı kapatmayı denedi. ancak virajı o kadar genişten aldı ki hamilton'a gidecek yer kalmadı. lewis de dışarı taştı ve virajı kesip ileriden çıktı. daha sonra fia'nın yaptığı incelemede buradan kazandığı avantajı geri verdiğini öğrendik ama altındaki araç zaten uçup gittiği ve ham gerçekten kusursuza yakın turlar attığı için aradaki fark bir anda çok açıldı. ben bu noktada biraz max'i hatalı buldum. çünkü evet erken bir şekilde geçiş yapmak istiyor çünkü şu anki haliyle mercedes'e savunma yapmak onu kovalamaktan daha kolay. ancak geçiş yapacağı yeri yanlış seçtiği için ham'i kaçırmış oldu ve dezavantajlı duruma düştü.

    neyse ki redbull'da sergio perez diye bir faktör var. perez bu sezon inişli çıkışlı bir performans sergilese de eğer günündeyse gerçekten şahane bir pilota dönüşüyor. zaten max hariç şu an koca grid'de hamilton'ı tutabilecek iki isim var. biri perez, öbürü de alonso zaten. perez de redbull'un sözleşmesini uzatmasının hakkını vererek diğer pilotların yaptığı pit stop'un ardından pistte kalarak adeta hamilton'ın önüne bariyer çekti. max ile aralarındaki yaklaşık 8 saniyelik farkı 2 saniyeye falan düşürdü. ki bugün kimi'ye oy atmamış olsam kesinlikle günün sürücüsü olarak onu seçerdim. ama işte hamilton bugün çok iyiydi. şöyle söyleyeyim eğer f1 yarışı için yapay zeka yazıp mükemmel tur ve yarış temposu belirleseniz hamilton'la aynı performansı gösterirdi. ki perez çekildikten sonra hamilton max ile arasında olan farkı tekrar açmaya başladı.

    bundan sonra giovinazzi, sanırım yarışın fazla sıkıcı olabileceğini düşünüp aracı bozmaya karar verdi. fia hemen virtual safety car'ı çıkardı ve horner'ın beklediği mucize gerçekleşmiş oldu. yoksa max gerçekten yarışı kaybetmek üzereydi. ki hamilton üzerinde baskı olsa da yarışın sonuna kadar tek pit stop ile gidebilecek gibi görünüyordu. burada sezonun diğer sezonlardan nasıl farklı olduğunu da görmüş olduk. normalde rb'den sonra mercedes'in de hamilton'ı pite çağırmasını bekliyor insan. çünkü geçtiğimiz sezonlarda yarışları güle oynaya kazandıkları için strateji bile pek önemli olmuyordu. burada ise hamilton'ı pist üstü avantajını kaybetmesin diye pite almadılar. bu da mercedes'in max ile yakın mücadele etmek istemediğini gösterdi.

    ancak bu durumda bile max'in tur başına yaklaşık 1 saniye falan kapatması gerekiyordu ki hamilton'ı yakalayabilsin. o zamanda bile hamilton 15-20 tur attığı sert lastiklerle yüksek performans gösteriyordu. zaten aralarındaki fark da gelip gelip 11 saniyelerde takıldı. bu noktada redbull'un bir mucizeye daha ihtiyacı vardı ki o da latifi'nin kazasıyla gerçekleşti.

    bu andan sonra michael masi'nin neden gelmiş geçmiş en kötü yarış direktörlerinden biri olduğunu görmüş olduk. bu yarışı kimin kazandığıyla da alakalı değil. cidden adam yarış yönetmeyi bilmiyor ve ne yaparsa yapsın bir şekilde ortaya tartışmalı bir karar çıkmasını sağlıyor. normalde güvenlik aracı varken ne olur, tur yemiş olan pilotlar yerlerini geri alabilir ama geçiş yapmak yasaktır. bu çok basit bir kural. ama masi, hamilton öndeyken buna izin vermedi önce. herkes de stratejisini buna göre belirledi. güvenlik aracının çekilmesinden bir iki tur önce de sadece ön taraf için buna müsaade etti ve max, hamilton'la yan yana gelmiş oldu.

    ha ben max'in şampiyonluğu kazanmasına sevindim yalan yok aramızda. ama hakem kararları, işin komiserler kuruluna taşınması falan hoşuma giden şeyler değil bir izleyici olarak. yarış direktörlerinin sadece pist üstünde yapılan adil mücadeleyi koruyacak şekilde müdahil olmasını istiyorum. şimdi mercedes garajında eminim kararı nasıl değiştiririzin planları yapılıyordur ve sezon bitmiş olmasına rağmen bu gündem çok uzun bir süre boyunca (hatta muhtemelen yıllarca) konuşulmaya devam edecek. masi'nin bu yaptığı hadi bi kere olsa insanlık hali dünyanın gözü senin üzerindeyken stresten yanlış bir karar verdin, sonuçta milyar dolarlık organizasyonda karar merciisin derdim ama masi bunu hep yapıyor. daha sezon başında gördüğümüz dördüncü virajdaki kural değişikliği bile konuşuluyor. bu nedenle umarım max'in şampiyonluğunda bir değişiklik olmaz ve masi bir an önce şu direktörlük işinden el çektirilir.

    sonuç olarak bence bu sezon olabilecek en iyi şekilde geçti ve sonuçlandı. hamilton'ın muazzam bir çalışma azmi var (7 şampiyonluk kazanan adamın kaskında still we rise yazması falan. kırılmadık rekor bırakmadın daha nereye yükseleceksin be abim?) ancak pilotlar şampiyonluğunda da rekoru kırdıktan sonra önümüzdeki yıl yerini biraz biraz russell'a bırakabilirdi. şu an ise aşırı hırslı bir hamilton gelecek. ayrıca 2022'de değişen araçla birlikte genç pilotlar arasında muazzam bir çekişme olacak. bu nedenle bu sezonun finalinde yaşananlar beni gelecek için inanılmaz heyecanlandırdı. umarım 2022 sezonu da bu şekilde mücadelenin yoğun olduğu bir şekilde geçer.

  • 1970’li yıllarda john holland tarafından ortaya atılmış, 1989 yılında david e. goldberg’in yayınladığı, uygulanabilirliğin çeşitli alanlarda gösterildiği bir kitap ile popülerlik kazananan bir meta-heuristic algoritmadır. evrimsel hesaplama tekniğinin bir kolu olan genetik algoritma darwin'in evrim teorisinden esinlenerek oluşturulmuştur.

    evrimsel hesaplama tekniklerinin ortak özelliği olarak genetik algoritmada da ele alınan problem çözümünü bir veri yapısı ile betimlenmekte ve bu veri yapısı içindeki değerler doğal evrimdekine benzer yöntemlerle belirlenmektedir. biyoloji biliminden esinlenilerek problemin çözümünü kodlayan veri yapısına kromozom veya fenotip denmektedir. bir problem birden fazla parametrenin değerinin belirlenmesi ile çözüm bulmaktadır. bu parametrelerin her biri kromozomda yer alacaktır. kromozomun öğesi olan ve herbiri problemin bir parametresini kodlayan birimlere gen denmektedir. herbiri probleme farklı bir çözüm adayı olan kromozomlardan bir havuz tutulmakta ve bu havuz evrimsel yöntemlerle değişikliğe uğratılmaktadır.

    genel prosedürü şu şekildedir.

    *birey havuzunu rasgelelikten de yararlanarak oluşturulması.
    *bir durma koşulu sağlanıncaya kadar aşağıdaki eylem dizisini yinelenmesi:
    *havuzda oluşan bireylerin (kromozomların) herbirisinin kodladığı problem çözümünün kalitesini değerlendirilmesi.
    *bu değerlendirmenin ışığında evrimsel işlem yapıcılar (operatörler) uygulayarak havuzu değişikliğe uğratılması.

  • bi yunan sırf kıllık yapmak için,

    y- üniversite var mı türkiyede?

    is- var (gülerek)

    y-adı ne seninkinin?

    is- istanbul üniversitesi

    y-aa ne zaman kurulmu$ ki yenidir o? (kıllık yapıcak ya)

    is- 1453

    y- ----sessizlik---

    is- ama sen ka$ındın*

  • hagaten de turist sozlukculerce belirtilmesi enteresan olmu$ antalya'nin nimetlerinin.. $u anda orda ya$amasam da yillarin verdigi tecrubeyle memleketi tanitalim:

    -2-3 ay suren kopek bayiltan sicagina bir cozum getirebilirseniz, ulkenin en fantastik iklimine kendinizce sahipsiniz demektir. mart'ta yuzmeye, haziranda kayaga, aralik'ta bowlinge gidebilirsiniz. bunu yillardir diyip dururuz biz 07liler ama bir antalyali da yapmaz bunlari, o ayri bir ibneligin konusu.

    -turkiye'nin en spor yapilasi kentlerinden biridir. her mevsim gunun herhangi bir saatinde konyaaltina ko$uya veya yuzmeye gidebilirsiniz. en kotu ihtimalle "bu sogukta iyi cesaret" baki$larina maruz kalir, "ben askerligi afyon'da yaptim haci" baki$lariyla plaseye plonjonla kar$ilik verirsiniz. anti-ornek: ist.da gune$li bir pazar gunu bostanci sahil yolu veya ortakoy-sariyer hatti di$inda bir zaman-mekanda ko$tugunuzda ise herkes size deli veya kapkacci gozuyle bakar. ko$uyu birakin, tenis-basketbol vb. sporlarin kolayligina deginmiyorum bile.

    -firsat olmayabilir veya benim gibi baymi$ olabilirsiniz. ama elinizin (ayaginizin indeed) altinda onlarca superior plaj sizi beklemektedir. merkezdeki plajlardan (lara, konyaalti, buyuk/kucuk calticak, hatta beldibi, olimpos, faselis) gina mi geldi? 2 saat mesafede ka$, belek, alanya, biraz daha giderseniz fethiye sizi beklemekte. alemin en gudik yerleri olan bodrum ve ce$meye ihtiyaciniz yoktur kimi kuzeyliler gibi.

    -$ehrin trafiginin son yillarda iyice bozuldugu dogru. heryerdeki kav$ak yapimlari da can sikmakta. ama ne yaparsaniz yapin en uzak mesafeye en kalabalik gunde 1 saatte varabilirsiniz eli yuzu duzgun bir $ofor veya yaya iseniz. $ehir geni$lese bile abartili yerlere ula$madi daha sinirlari. cok modern olmasa da buyuk$ehirin nimetlerinden yararlanmak bu acidan guzeldir.

    -bir kultur $ehri olarak istanbul olamaz antalya. ama bir izmir bir ankara'yla cok rahat ba$a cikar. konser, tiyatro, opera/bale ve yerli sinemanin en hasini bulacaginiz $ehir burasidir eger ilginiz varsa. malesef universite okuyan antalyalilar pek geri gelmedikleri icin $ehrin orta-genc nufusu nispeten du$uk egitimlidir bu baglamda sanata ilgi genelde ic/di$ turistlerden gelir. onlar da sinemayi sallamadiklarindan; antalya'nin sinemalari dandiktir. sadece ali$veri$ merkezlerinde i$e yarar salonlar bulunur. onlar da ist.dakilere gore ufak tefektir.

    -$ehrin aldigi gocun haddi hesabi yoktur. ba$bakan rte gecenlerde "ist. en cok goc alan yerdir" buyurmu$. bu iyi bir atmasyondur. dogu olsun, karadeniz olsun her mekandan insan bulunur. bunun avantajlari vardir diyemem ama bu "mozaik" icinde istanbul'a nazaran suc orani du$uktur. turkcesi bozuk almancasi mukemmel cogu insan vardir. yerli/yabanci turistlere kusur -paralari varsa- edilmez. mekanlar kisa oldugu icin taksiciler sizi gunduz gunduz itmeye cali$maz.

    -eger ufakliktan beri ant'da ya$iyorsaniz, egitiminiz hic de fena olmayacaktir. gecen yil turkiye birinciliginden du$se de, antalya'nin oss ba$arisi nerdeyse son 10 yildir ilk 5'tedir. bir de saglam liselerden birine girerseniz $ukela olur. akdeniz uni. ise her bolumu ile olmasa da guzide bir egitim kurumudur.

    -alman/misir/israil/rus uluslarindan herhangi biriyle bir i$iniz, ilginiz, talebiniz varsa, ugrayacaginiz kentin plakasi 07, telefon kodu 242 olmalidir. yaz aylarinda sayilari turklerden cok oldugu icin yazin kentin ismi antalia olarak yazilir cizilir.

    yazdigim kimi avantajlarin uzantilari elbette dezavantaj olarak kar$imiza cikar. ama antalyali bir insana istanbul ve izmir di$inda hicbir turk $ehrini begendiremezsiniz. hele o toz toprak dolu ic anadolu mekanlarini.

  • pilota "sanane be, sen işine bak" diyen arkadaşlar, siz daha otobüs içerisinde nefes almak için zıplamak zorunda kaldığınızda hala arkalara ilerleyin diyen otobüs şoförüne gıkınızı çıkartamıyorsunuz, o uçaktaki her açıdan tek yetkili adama mı akıl vereceksiniz?

    bunu türkiye'de değil de bir amerikan havalimanında yapsan, anında tutuklanırsın. bak uçaktan indirilirsin falan demiyorum, tutuklanırsın. amerikan vatandaşıysan 5 yıl uçuş yasağı yersin, vatandaşı değilsen sınırdışı edilirsin ve vizen iptal edilir.

    uçak lan bu uçak, dingonun ahırı değil. deplasman uçağı falan da değil, bildiğin tarifeli uçak. ne hostes senin bağırmanı dinlemek zorunda ne de diğer yolcular. ben uçakta tezahurat yapmak istiyorum diyorsan kiralarsın kendi özel uçağını, istersen uçakta halay çekersin.

  • oğlum harbi süpersiniz

    bunu çok içten söylüyorum, bu ülke için hiç bir umudum yoktu, ileride yurtdışında yaşama planlarım vardı, hiç bir şeyin değişeceğine inanmıyordum, ama bunu inandırdınız bana,

    hayatımda ilk defa çıktım yollara gazın altında kaldım, bağırdım, kaçtım, bunu yaptırdığınız adam sıçmaya üşenen adam, bugün 4. günü yollardayım, 3 kilo verdim, bana birşeylerin değiştirebileceğimizi inandırdınız,

    bugün türkiye'nin en büyük bankasına, türkiye'nin bankası olduğunu gösterdiniz, bu banka türkiye'nin bankası, bizim bankamız, biz istersek var olurlar istemesek olmazlar, bunu gösterdiniz,

    sayenizde artık geleceğe daha umutla bakabiliyorum,

    olum gerçekten süpersiniz lan, seviyorum sizi,