ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bursa'da bir çocuğun öldüğü saçmasapan kaza
-
cinayetten yargılanması gereken bir hıyar ve masum bir çocuk var. allah ailesine sabır versin
düşük iq belirtileri
-
survivor’a oy atmak
final four'da iki türk takımı olması
-
torbadan top çekilmiyor burada. neymiş olasılığı 1/16 olan şeymiş. bu kafayla erzurumspor ile galatasaray'ın da şampiyonluk şansları eşit oluyor.
türk basketbol tarihinin en büyük başarısıdır fenerbahçe'nin euroleague şampiyonluğu sonrası.
yiğit özgür
-
bu karikatür daha önce burada vardı ancak yazarı uçmuş sanırım.. bize kısmetmiş..
penguen no :151
genç : bütün sülale akraba evliliği yapmış bana niye izin vermiyosunuz?!!!
anne : çünkü dersimizi aldık!!! yıllarca sakat ya da hastalıklı çocuklarımız oldu!!... sen şanslıydın!!!... ay samet sen de bişeyler söylesene!!!
baba : oğlum manyak mısın dayınla evlenip napıcan...
o babanın sakin ve umursamaz tavrı yok mu..
izmir'de metro çalışanlarının 40k ücret istemesi
-
bu chp kadar komedi bir parti yok. bütün belediyelerinde asgariye normalden fazla zam yaptı sırf akpye laf sokmak için.
o belediyelerin hepsinde işçiler daha çok isteyip greve gitti. hizmet aksayınca hem oylar gitti hem de işçilere deli gibi asgari ücret verdikleriyle kaldılar.
yemin ederim chpyi rezil et desen bu kadar olmaz.
emre belözoğlu'nun oyuncu antrenör olması
-
inşallah böyle bir şey olur. lütfen olsun.
not: gs
her eve 100 megabit internet
-
her eve maske verdiniz bakanım.
daha fazla yüklenmeyin
duş alacaklara tavsiyeler
-
anahtar deliğinden kimse bakmasın diye kapıyı sökün.
7 mayıs 2017 serkan yılmaz'ın penguen açıklaması
-
penguen dergisi'nin kapanacak olması hakkında arka plandaki gerçekleri açıklayan yazıdır.
https://twitter.com/…rkan/status/860990728243220480
serkan yılmaz'ı twitter ve instagram üzerinden takip ediyorum. içi dışı bir kendi halinde birisi. umarım bu yazı nedeniyle sözleşmeler üzerinden tahakküm altına alınmaz. kamuoyunun gerçekleri görmesi açısından önemli bir yazı.
edit: serkan altuniğne bu açıklamaya cevap olarak şöyle bir açıklama yapmış.
https://mobile.twitter.com/…atus/861151990239440897
ancak bu üstünkörü bir açıklama olmuş. şevki sayışman'ın tazminatsız olarak neden kovulduğu, çizerlere nasıl bir telif anlaşması imzalattırıldığı (uzaydaki haklardan telif almak !?), dava açarak tazminatlarını alanlar vs. gibi önemli konular geçiştirilmiş.
edit2: yılmaz aslantürk de bugün verdiği bir röportajda kendisinden ve uykusuz dergisinden bahsetmiş.
http://www.birgun.net/…r-ki-niyet-olsun-158435.html
mizah dergilerinin bulunduğu durum hakkında fikir verebilecek bir röportaj.
edit 3: serkan yılmaz, serkan altuniğne'nin twitter açıklamasının altına cevap olarak yazdıklarının gerçeği yansıtmadığını zamanında hep birlikte greve gitmenin dahi konuşulduğunu yazmış.
https://twitter.com/…rkan/status/861152994657804288
edit 4: penguen dergisi instagram hesabından açıklama yapmış.
https://www.instagram.com/p/btyzcbjl_li/
kış günü tişört giyen insan
-
başlıkta kundak aradım, bulamadım. demek ki kimse yazmamış, ben yazayım.
sebebi yetiştirilme şekli. bebekliğini dört bir yanını saracak şekilde kundakta, çocukluğunu "aman çocuğum üşütüp hasta olacaksın şu kazağı ve montu da giydirelim sana" sözlerini işiterek ve çevredeki herkesten soğuk betona oturma, terli terli su içme gibi kibar uyarıları alarak geçiren biri büyüdüğünde soğuk havada tişört giyemez. soğuk havada kazağının altından belin açıkta kalsa cırcır olacak şekilde geçer hayatın.
abd'de mesela soğuk havada yürü sırtına montu geçirip, sokaklarda kıçında şort ayağında şıpıdık terlikli insanlar görürsün. sen montunun ceplerine ellerini iyice sokuştururken düşünürsün bu adam nasıl üşümüyor diye.
anadolu insanı kundağı sever. ister ki bebeğinin, çocuğunun açıkta bir yeri kalmasın, üşütüp hasta olmasın. hayatımızın ilk bir kaç yılını ne kadar giyinik geçirdiysek, geri kalanını da aynı oranda giyinik geçiriyoruz.
insanımızın evladına olan aşırı ilgisi karakterimizi de olumsuz olarak şekillendiriyor. örneğin, sendeleyip düşen bir çocuğa koşup, daha durumunu tespit etmeden ve kendi kendine kalkıp kalkamayacağını bile beklemeden elinden tutup ayağa kaldırıyoruz. tek başına bir halt yapamayacağını düşündüğümüzü ve zor anlarında hep başkalarından yardım beklemesi gerektiği mesajını çocuğun beynine beynine veriyoruz. oysa doğrusu, ciddi bir durum olmadığı belliyse çocuğun kendi kendine ayağa kalkmayı denemesini beklemek. memleketimizde malesef, her düşen çocuk bir yerine zarar gelmemiş olsa dahi ağlar. gel der, sen de gidersin. ağlamak daha kolay, o yüzden kendi çabasıyla ayağa kalkmayı denemez bile çocuk artık. güçlü bir birey olarak yetişmekten uzaklaşır. sadece türkiye'ye özel olmayan kültürel bir sorun sanırım.
neyse, nereden nereye. anlayış değişse de yeni nesilller marul gibi gezmese bari.
ekşi sözlük antik yunan klonundan başlıklar
-
corinth'li sisyphus'un anlaşma sürecine girdiği gerçeği (38)
hephaistos'u hepaistos diye okuyan tip (76)
merhaba ben truvalı priam sorularınızı yanıtlıyorum (132)
pegasusun intikamı (113)
sabire meltem banko (48)
tüm üniversiteler ücretli olmalı
-
misal, 10-15 yıl önce öyle olsaydı ben üniversite okuyamayacaktım.
çünkü maddi imkanım yoktu.
kredi mi?.. üç kuruş öğrenim kredisi bile vermemişlerdi o zaman.
sonuçta, üniversitede okuyamayacaktım.
şu anda yaptığım mesleği yapamayacaktım.
tanıdığım benim gibi onlarca arkadaşım gibi...
çok muhtemeldir ki, çocuğuma da üniversitede okuma şansını, yani parayı sağlayamayacaktım.
işçi çocuğuydum.
işçi olarak kalacaktım.
çocuğum da öyle kalacaktı..
ama aldığım her nefes için vergi ödemeye devam edecektim.
peki her bir boku devletten parayla satın alabileceksem, ben neden bu kadar çok vergi ödüyorum anasını satayım? bir tek polisin copu mu bedava kamu hizmeti olacak bu ülkede?