hesabın var mı? giriş yap

  • gece gece parmak ucunda akıl yürütmeler:

    arkadaşınız size verdiği sözleri yerine getirmezse ona olan güveniniz azalır. kendinize verdiğiniz sözleri yerine getirmezseniz kendinize olan güveniniz azalır. o zaman kendinize verdiğiniz sözleri yerine getirirseniz kendinize olan güveniniz artar. ya kendinize verdiğiniz sözleri tutun. ya da kendinize tutabileceğiniz sözler verin. ya da kendinize söz vermeyi bırakın.

  • chinese restorantlarda sushi satilmamasi gerektigini bilmeyen ana-kiz icerir.

    bi ogrenemediniz, sushi cin degil japon mutfagi. -10000 ile ugurlayalim kendilerini

  • --- spoiler ---

    spider-man’in modern dönem sinema macerası 2002 yılında sam raimi’nin yönetmenliğinde ve tobey maguire‘ın suretinde başladı. bu filmleri 2004 ve 2007 yıllarında iki devam filmi takip etti. raimi’nin filmleri sadece spider-man için değil tüm süper kahraman uyarlamaları için önem taşımakta. 2000’li yıllar sonrası süper kahramanların bu derece popülerleşmesinde son derece önemli yere sahipler.

    2012 yılında raimi’den sonra bayrağı devralan mark webb döneminde ise daha farklı bir misyonla hareket eden bir seri görüyoruz. andrew garfield’ın başrolünü oynadığı seri öncesine reset atıp, evren kurma isteği ile hareket etmişti. 3. ve 4. filmlerin vizyon tarihi verilmiş, sinister six ve venom filmleri duyurulmuştu. hatta her şey yolunda gitse spider-man 2099, spider-man: kraven gibi çeşitli spin-off’larda gelecekti. lakin the amazing spider-man 2 çok yüksek bütçesine karşın sony’nin istediği gişeyi yapamadı ve bütün evren iptal edildi.

    kısaca özet geçtiğimiz bu kısım işte bizi spider-man: homecoming’e getirdi. bu sefer tom holland tarafından canlandırılan kahramanımızın en büyük farklı elbette ki marvel cinematic universe’te geçiyor olması. holland’ın spider-man’ini az da olsa çok etkili şekilde geçtiğimiz sene vizyona giren captain america: civil war filminde görmüştük. özellikle tom holland’ın harika şekilde canlandırdığı ve uzun yıllardır herkesin görmek istediği doğru peter parker yorumu izleyicinin büyük bir kısmını etkilemişti.

    spider-man: homecoming filmi peter parker’ın çektiği video günlüğü ile açılıp civil war zamanını ve bu filmi son derece başarılı bir şekilde bağlıyor. filmin ana konusuna baktığımızda kendisini ispat etmeye çalışan bir spider-man görüyoruz. bu spider-man, her şeyden önce çok heyecanlı bir spider-man. diğer spider-man uyarlamalarına kıyasla spider-man olmak için daha fazla yanıp tutuşan bir karakter var karşımızda. 15 yaşında bu güçlere sahip, iyi bir şeyler yapmak isteyen bir çocuğun heyecanını film çok başarılı bir şekilde aktarmış. film boyunca peter’ın heyecanını paylaşmamak mümkün değil.

    karşısında ise kendisinin tamamen zıttı bir karakter var. kendisi ne kadar genç ve heyecanlıysa rakibi kendisinden çok daha yaşlı ve hayatın zorluklarıyla kendi doğrularıyla mücadele eden bir adam. bunu yaparken şiddete başvurmaktan asla çekinmeyen biri. yani adrian toomes/vulture. toomes'u flashback sahnesinde avengers'ın karıştığı büyük olayların arkasından olay yerlerinin temizlenmesiyle ilgilenen bir organizasyonun başında görüyoruz. tony tarafından finanse edilen damage control'ün bu işi devralmasıyla kendi işinden oluyor ve bütün yatırımları karşılıksız kalıyor. o zaman kadar topladıkları gelişmiş silahlarla kendi ekipmanını kurup, sokak seviyesinde bu gelişmiş silahların ticaretine atılıyor. vulture karakteri çok başarılı bir villain olmuş. özellikle motivasyonu son derece başarılı işlenmiş. vulture'ın bu derece etkili olmasında elbette michael keaton'ın payı çok büyük. keaton, harika bir oyunculuk sergilemiş.

    film marvel cinematic universe'ün ağır topları ile sokak seviyesi karakterleri arasındaki ilişkiyi bize çok iyi yansıtıyor. vulture tarzı villainların ıron man, thor, captain america gibi kendilerinden çok daha üstün karakterlerin radarlarına girmemelerini çok güzel bir temelle anlatıyor. tony stark'ın silah ticaretini fbı'a haber vermesi bu düzenin süper kahramanlarla birlikte nasıl işlediğine güzel bir örnek olarak verilebilir filmde. işte spider-man'de karakter olarak tam bu noktada arada kalan bir karakter. her ne kadar mahallesinin süper kahramanı konumunda olsa da üstün güçleri ile çok daha büyük işler yapmak istiyor. üst üste gelişen olaylar hem spider-man için hem de vulture için sokak seviyesinin üzerine çıkıyor.

    filmin öncesinde kimi seyirciyi korkutan acaba tony stark bütün filmi ele geçirir mi korkusu tony'nin filmdeki rolünün oranının harika ayarlanmasıyla karşılıksız çıkıyor. hatta happy'nin filmde tony'den daha fazla göründüğünü söylemek mümkün. hakeza, spider-man'in mcu'ya tony stark aracılıyla girdiğini düşünürsek kendisinin bu filmdeki varlığı çok anlam kazanıyor. peter'ın karakterizasyonunun gelişmesinde çok önemli bir yer tutuyor.

    yan karakterleri genel olarak beğendim. özellikle ned ön palan çıkıyor. peter ile arkadaşlığı filmin lokomotif güçlerinden. may hala'yı beğendim. öncekilerden çok farklı. çizgi romanlardan da çok farklı ama başarılı şekilde modernize edilmiş. flash, liz gibi karakterler ne iyi ne kötü. olması gerektiği kadar diye düşünüyorum. michelle ise bambaşka bir konu. filmin sonundaki mj sürprizi tahmin ettiğimiz bir şeydi. ama hem michelle hem de mj olması gerçeği artık ikinci filmde çözüme kavuşacaktır. ben ikinci filmde mj kimliğini tamamen giyeceğini düşünüyorum. shocker karakterleri de filme güzel yedirilmiş. çizgi romanlardaki miles morales'in amcası aaron davis, betty ve the tinkerer karakterleri de filmde gözden kaçmayan unsurlardan. ikinci filmin villain'ı olmaya göz kırpan mac gargan'da dikkatli seyircinin örümcek hislerini uyandırıyor.

    spider-man'in filmde kullandığı kostümü de çok beğendim. filmde yer yer kostümün bu derece teknolojik olması kafalarda soru işareti barındırsa da film bunu çok iyi işlemeyi başarmış. zırhın yapay zekası karen ise filme çok güzel bir hava katmış. peter geveze ve şaka yapmayı seven bir karakter. yapay zekalı zırhın varlığı çizgi romanlardaki kendi kendine konuşan peter fikrine doğru bir şekilde uyum sağlamış. filmin sonlarına doğru zırhtan olması ve kendi yaptığı kostümle kendisini ispatlaması filmin en önemli anlarını oluşturuyor. zamanında ıron man 3 ile sorulan zırh mı insanı kahraman yapar ? yoksa içindeki mi ? sorusu yine içinde ıron man'in olduğu başka bir filmde ıron man 3'ten çok daha başarılı cevaplanmış. filmin sonunda gözüken ıron spider kostümü ise çizgi romandaki orijinal kostüm ile bu filmdeki kostümün güzel bir birleşimi. muhtemelen avengers: ınfinity war'da o kostümü kahramanımızın üstünde göreceğiz.

    filmde yine gözden kaçmayan bir unsurda avengers binasının satılıyor olması. herhangi bir alıcıdan bahsedilmedi. ama bu alıcının norman osborn olduğunu düşünüyorum. new york'a avengers binasını alarak yerleşen ve oğlu harry'yi peter'ın okuluna gönderecek olan bir osborn karakteri mcu içerisinde başarılı bir şekilde yer bulacaktır. devam filmlerinde başta osborn'lar olmak üzere daily bugle, j. jonah jameson, daha mj gibi hareket eden bir mj gibi spider-man'e ait daha fazla unsurun kullanılmasını bekliyorum.

    spider-man: homecoming ile şunu gördük. peter parker kahraman olmak konusunda çok tecrübesiz ve sayısız hata yapan bir çocuk. film boyu bu kahramanlığı öğrendi. gelecek filmlerde de bu kahramanlığı öğrenmeye devam edecek. her filmde daha fazla olgunlaşacak. serinin gidişatı açısından bakıldığında her filmin dozajı arttıra arttıra gideceğini ve çizgi romanlardaki çok güçlü ve karanlık villainların belli bir süre gözükmeyeceğini düşünüyorum. venom, kraven, carnage gibi herkesin en çok görmek istediği villainlar bu kurulan atmosferin ve yaratılan spider-man karakterinin çok üzerinde karakterler. shocker ile dövüşürken bu derece zorlanan bir spider-man'in kraven ve venom gibi villainlara karşı dayanabilmesi imkansız. mcu içerisindeki spider-man birden fazla üçlemeye sahip olacaksa. lise üçlemesinde çıkabileceğimiz en üst nokta sinister six gibi duruyor. sinister six gelecekse doctor octopus'un da olacağını beklemeliyiz. üniversite zamanına geçersek belki kraven gibi villainları görebiliriz. bu filmden sonra sony'nin neden venom, kraven ve black cat gibi filmleri ayrı yapmak istediğini daha net bir şekilde görebiliyoruz.

    sözün özü spider-man: homecoming, son derece başarılı bir peter parker karakterine sahip, güzel yazılmış, güzel yönetilmiş ve harikulade bir şekilde oynanmış çok doğru bir spider-man filmi. umuyorum ki marvel ve sony'nin arasında herhangi bir problem olmaz ve bu spider-man'i çok uzun yıllar marvel cinematic universe'de görebiliriz. harry potter sistemine benzer şekilde bir büyüme öyküsünü spider-man'de senelerce izlemek çok keyifli olacaktır.

    --- spoiler ---

  • yeni yeni kendimize geliyoruz.
    malatya'da 10.katta evimizde ailem ile mutlu mesut oturuyorduk.
    2 oğlumla odadaydım.
    hanım çayı demlemiş onu getirecek mutfakta.
    derken müthiş bir sarsıntı başladı.
    ben daha önceleri 2 büyük deprem yaşamış biri olarak, sakin kalmaya çalıştım.
    ama çok şiddetliydi ve bitmiyordu.
    artık buraya kadarmış dedim ve 2 oğluma sıkıca sarıldım. hanım geldi normalde bu durumlarda çok paniktir ama oda çok sakindi. birbirimize sarıldık.
    bir türlü bitmiyordu.
    gözünüzü kapatın ve 45 saniye sayın ne demek istediğimi anlarsınız.
    derken yavaşça durduk. ama biz 45 sn daha ayrılamadık.
    burada hep deprem başlığı açılır ya ben de çok kızardım.
    inanın ilk aklıma hemen birilerine haber vermek geldi.
    sözlüğe girdim bilgi aradım ama çok il için başlık açılmıştı.
    yani nedendir bilinmez ama gerçekten bunu düşündüm.
    dışarısı çok soğuk.
    insanlar dışarıda.
    inanılmaz bir bilgi kirliliği var.
    arabası olanlar şanslı.
    giriş katta dükkanı olan esnaflar kapılarını açmış insanlara çay ikram ediyorlar ve dünya gözümde 5 dk güzelleşiyor.
    kimse kimseye siyasi görüşünü sormuyor.
    mezhepçilik yapmıyor.
    başı açık -kapalı demiyor.
    kürt -türk demiyor.
    alevi sünni camiye birlikte gidiyor.
    2 çocuğum var sözlük.
    bugün tekrar anladım ki hayat çok kısa.
    sevdiklerinize sıkıca sarılın.
    yarına çıkacağımızın garantisi yok.
    gerçekten her şey boşmuş.
    edit: sizler ne iyi insanlarsınız.
    mesajlara tek tek cevap yazmaya çalıştım ama yetişemiyorum.
    atla arabaya gel diyen mi dersin.
    yardım lazımsa yollayalım diyen mi dersin.
    3-4 kez mesaj atıp çocukları soran mı dersiniz.
    herkese teşekkür ederim.
    herkes iyi yavaş yavaş normale dönüyor.

  • bu sabah itibariyle bana düşen 12000 dolar hesabıma yatmış.
    artık geleceğe daha umutlu bakıyorum. çok yaşa akp çok yaşa rte.

  • bir michelin yıldızı "kategorisinde çok iyi bir restoran", iki michelin yıldızı "tekrar ziyaret etmeye değer mükemmel bir mutfak", üç michelin yıldızı ise "özel bir seyahate değecek kadar olağanüstü bir mutfak" anlamına geliyor. michelin yıldızlı restoranların tüm dünyadaki toplam sayısı 1593. bunlardan sadece 50’si üç yıldıza sahip. değerlendirme esnasında;gizli denetim de yapılmaktadır. bir defasında fransanın ünlü bir restoranında rezarvasyon yaptırmak isteyen bir michelin yetkilisi bir türlü rezarvasyon yaptıramamış ve en sonunda michelin yıldızları veren heyetten olduğunu açıklamıştır, bunun üzerine rezarvasyonu yapılmış, ancak restoran yetkilileri durumu kontrol etmek için büyük bir heyecan ve merakla komiteyi aramış ve böyle bir çalışanlarının olup olmadığını sormuşlardır? aldıkları cevap ise; ''evet kendileri şimdiye kadar bizim komitemizde yeralmaktadır ama şimdi işine son verilmiştir'' gizlilik esas!

  • atatürk gibi ülkenin ortak değerini siyasi diye ötelemeye çalışan bu eleman diyor ki siyaset bizim işimiz değil.
    peki o zaman adama sorarlar niye erdoğan'nın cumhurbaşkanlığı adaylık toplantısında en önde yerini aldın?
    niye erdoğan'ın iftarına koşa koşa gittin?
    bak stad açılışını söylemiyorum bile.