ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
eve gelen tamirci karşısında hissedilen suçluluk
-
altında derin ve karmaşık bir dizi psikolojik faktörün yattığına inandığım korkunç bir his. duşakabinimizin su sızdırmaya başlaması, kombimizin titreye titreye çalışması, buzdolabımızın optimus prime 'a dönüşmesi gibi nedenlerle eve çağırdığımız tamirci karşısında neden çaresiz hissederiz kendimizi? neden sürekli ona yaranmaya çalışırız? neden "ustacığım bir şey lazım mı?" diye sorarız sürekli? o bir cerrah titizliğiyle işini yaparken hissettiğimiz gerilimin sebebi nedir? neden eve gelen usta bizden "kullanılmayan, böyle eski, pis bir bez" ya da "şöyle küçük bir iskemle" istediğinde heyecanlanırız?
çocukken evde bozulan her elektronik alet karşısında "sen mi oynadın lan bununla?" diyen bir baba, hiç anlamadığımız bir konuda tamirata gelen adamın çıkaracağı masrafın belirsizliği, bir şeyi tamir ettirmenin getirdiği mutsuzluk ve gerilim hissi... hepsi ama hepsi bu suçluluğun nedenleri arasında sayılabilir. mamafih akılda tutulması gereken bir başka neden de bazı tamircilerin eve sıradan bir insan, normal bir tesisatçı şeklinde gelmek yerine sorgu meleği kılığında gelmesi olabilir. adam sizinle öyle bir konuşur ki ezilir büzülürsünüz. sizi sorgular da sorgular... sorun ondan önce gelen tamirciler ya da ustalardır. bu asabi ve kıskanç usta tipi adamın ruhundaki suçluluk hissini arttırır.
- usta sorun neymiş?
- kime monte ettirdiniz siz bunu?
- valla eve taşınırken ustalar baktı...
- ....
- ne olmuş abi?
- olacağı olmuş işte... işi bilmeyen adam bunu ekseriyetle böyle monte eder. bunu kompile yanlış monte etmişler...
- tüh ya...
- masraftan mı kaçtınız siz?
- yo...
- masraftan kaçarsanız böyle olur işte...
- abi kaçmadık masraftan...
- geçen bir başka yerden çağırdılar... duşakabini takar takmaz hadi selamunaleyküm... sular alttan banyoyu basmış... masraftan kaçmayacaksın, ustasını bulacaksın...
- valla bilemedik abi... masraftan da kaçmadık ama...
- kaçmayacaksın masraftan...
- yok abi kesinlikle kaçmadık zaten...
***
bu ne lan? yecüc mecüc gelse daha iyiydi... usta mısın csi dedektifi misin? kaçtım masraftan evet... ucuzu tercih ettim... allah belanı versin senin... zona oldu her yanım stresten, gerilimden... evet masraftan kaçtım... evet arkadaşlarla biz monte ettik onu... biz monte ettik... anlıyor musun biz... ucuz olsun istedim çünkü... masraf çoktu, artmasın istedim... suç mu? suç mu bu? amacın beni ağlatmak mı, üzmek mi? özür dilerim tamam mı usta... tamam mı? özür dilerim... allah kahretsin özür dilerim... yeter artık üstüme gelme... ühühühühühühühüh.... ya şimdi yazarken bile fena oldum... sanırım devam edemeyeceğim. burda keselim lütfen...
christian bale'in bale yapmaması
-
alen boksic'in bok sıçıyor olması gerçeğinin yanında sönük kalan bir durumdur.
edit: başlık bana yıkılmış, ama sıkıntı yok xd
ürünün etiketinde gdo'suz olduğunu belirtme yasağı
-
ilgili yönetmeliğin 5. maddesinde aşağıdaki ifadelerle yer alan yasak:
"gdo'suz ürünlerin etiketinde ürünün gdo'suz olduğuna dair ifadeler bulunamaz."
son zamanlarda kendimi hiç bu kadar çaresiz hissetmemiştim. milyonlarca insan toplanıp çığlık atsak belki rahatlarım.
bu yasağın 'mantıklı' bir açıklamasını ('yabancı şirketlerin çıkarlarını korumak' gibi bir açıklamayı insanlık dışı bularak reddettiğimizi varsayalım) yapabilecek babayiğit varsa beri gelsin.
kendi yönetimi tarafından insan yerine konulmamak ne acı. bunun farkında olmayan milyonlarca da 'vatandaş'ımız var üstelik. onlar için ayrı, kendim için ayrı üzülüyorum.
yürüyen banknotlarız biz!
dizilerde ve filmlerde hiç gözükmeyen karakterler
-
(bkz: ruşen amca'nın oğlu sedat)
evlenmelik eş arayan yazarlar veritabanı
-
pardon filmindeki replik geldi aklıma.
“beni adamdan sayıp alacak örgüte zaten ben girmem!” diyordu ibrahim.
ben de bizim versiyonu yapayım:
“beni adamdan sayıp evlenecek kadınla zaten ben evlenmem!”
eskişehir'de köpeğe saldıran psikopat kedi
-
ülkedeki hayvanların bile psikolojisinin bozulduğunun kanıtıdır.
200 tl'lik banknotların esrarengiz yok oluşu
-
(bkz: fakirlik belirten cümleler)
bir erkeğe en çok yakışan şey
-
şeref. eskiden boyle serefi icin yasayan, acta acikta kalsa bile kimseye minnet etmeyen, coluguna cocuguna sahip cikan, onla bunla gezip de piclik yapmayan adamlar varmis.
smdi adama "sen de az şerefsiz degilsin" diyince bi gururlaniyor, skor muhabbeti çeviriyor it oglu it.
engelli kadının kedisini yiyen pitbull
-
oldu yav fil falan besleyelim evleri yıka yıka yürüsün madem. fil yani sonuçta bu, doğasında yürümek var niye önüne ev diktiyseniz artık.
edit: tanım yapıldı
tanım : bir hayvanın diğer bir hayvanı bir insanın evinde yemesi olayı
sözlükçülerin başından geçen doğaüstü olaylar
-
tadilat halindeki bir binaya giriş için yöneldiğim sırada telefonuma tanımadığım bir numaradan boş mesaj gelmesi. mesajı okumak için telefonu elime almam bu arada bir kaç saniye kaybetmem ve hemen akabinde tepeden dikey uzun bir inşaat demirinin düşmesi.
sonra defalarca kez mesajı gönderen numarayı aramam ama hattın kapalı olması.
ömer audi bayiisine gidip araba almaya karar verdi
-
ömer o paraya bulgaristandan vatandaşlık alıp üstüne audi alabilir ve bir de üstüne ev alabilir. hatta iş kurabilir.