ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
uefa'nın fenerbahçe'ye vereceği ceza
-
filip holosko + 1.5 milyon euro'dur.
yarra yering
-
...
- içecek olarak ne alırdınız?
- doluca istiyorum, o yoksa yarra yering...
- öhm! pardon?
- ikisi de mi yok?
- üzgünüm efendim, doluca yok.
- o zaman yarra yering...
- yarra??
- yering!
maaşlar brüt verilsin
-
brüt tutar topluca nakit olarak teslim edilsin!
brüt hakedişin, vergi ve kesintilerin bir kağıtta gösterilmesi,
sonra hesaba net kalan paranın yatırılması veya elden verilmesi aynı şey değil.
maaşlar brüt teslim edilsin ve her kişi kendi elcağızıyla paracıkları sikke sikke saysın ilgili kurumlara.
gelir vergisi, yılda bir kez topluca ödetilsin.
maaşa istinaden sgk ve diğer kesintiler aylık olarak düzenli biçimde ödetilsin.
ay boyunca harcalamarın vergileri toplanıp ayrıca ödetilsin.
daha önce de yazdım,
alışverişte net ödeme yapılsın.
kdv ötv vs tüm vergiler ayrıca hesaplansın.
fiş ve faturalarda iri harflerle
ay sonunda ödenecek vergi
yazsın.
ay sonunda sikke sikke
veya kuruş kuruş ödetilsin!
kısacası mesela,
brüt 10.000 adet aldığımız türk lirasının
nasıl en az 7.000 adet lirasını onlarca kalem kesinti için devletimize ödüyoruz "net" biçimde görelim.
vatandaş inisiyatifine bırakılınca;
vergisini ödemedi mi?
bir kaç ihtar sonrası maaşına haciz konsun.
vergi kaçırmaya devam ederse cezaevine atılsın.
sgk primini mi yatırmadı?
paşa gönlü bilir...emekli olamasın.
sağlık payını mı ödemedi?
ölsün ibne...tedavi olamasın.
bu millet, seçimle gelenlerin,
cebinden çıkan paraları savurduğunu ancak böyle olursa idrak eder.
ancak o zaman, şirketlerin s ı f ı r l a n a n vergi borçlarını duyunca
- du bakalım alloooo nasıl oluyor sayın devlet efendi, höqumet bey?
diye hesap sorar.
millî iradesini idareli kullanır...
kime neyi teslim edeceğini düşünür.
editto,
vergi kaçıran veya zamanında ödemeyen tipler için önlem önerileri:
kamu kurumlarındaki devlet memurlarının maaşları, vatandaşın vergilerinden ödeniyor.
(tabii onların da kendi maaşından yine gelir vergisi kesiliyor unutmayalım)
neyse...bu sistemde vergiyi ödemedi mi?
devletle ilgili her işinde ceza olarak dosyası arkaya atılsın!
başvurularına geç randevu verilsin,
mahkemelik olduğunda müştekî ise davası ötelensin, hakkında dava açılmışsa hemen defteri dürülsün!
hem vergisini dürüst ve zamanında ödemeyecek hem de "eşit" adalet isteyecek öyle mi?
sürünsün ibne.
böylece kamu memurları, vergisini dürüstçe ödeyen vatandaşın işlerini öncelikli ve rüşvetsiz yapmış olsun.
sadece askerde karşılaşılan olaylar
-
bölük komutanının* tam bir star wars fanatiği çıkması, kol komutanı* asteğmene*, bestler-dereler'de * operasyon sırasında koluyla beraber a&t faaliyetine, tepeye emniyet almaya falan gönderirken, emir verme aşamasında yoda gibi devrik cümlelerle konuşup, "my young padawan" diye hitap etmesi. benim de "yes, master", "acknowledged, sir", "roger, roger" gibi karşılık vermem.
düşünüyorum da iyi ki öyle yapmış. yoksa kafayı sıyırmamak elde değil, aylarca hemen hemen her iki operasyondan birinde mutlaka çatışmaya girdiğimiz, her seferinde mutlaka bir kaç tane mayına denk geldiğimiz o bölgede. kucağımda şehit olan askeri mevziden taşıdığım, üç gün boyunca silah sesinin dinmediği, 22 tane teröristi ölü ele geçirdiğimiz o acayip coğrafyada. a&t faaliyetinde, bir pkk'lıya arkadaşı tarafından gönderilmiş bir fotoğrafın arkasında "benim için de bir kaç tane tc askeri gebert" yazılı albümü bulduğumuz dere yatağında. çocukların operasyon dönüşü bizi "en büyük asker bizim asker" diye bağırarak karşıladığı, kumanyamızdan artan şeker, bisküvi, çikolatayı dağıttığımız, bana "abi, biz de büyüyünce sizin gibi şehit olacaz" diyen veledin bulunduğu köyde.
ne öğretti konusuna gelirsek: bana dua etmeyi öğretti. ordaki askerlere, o garibanlara, ve de rütbelilere, yıllarca ailesinden uzakta, savaşın ortasında olan o subay, astsubay, uzman çavuş ve onbaşılara, bitirip gelince her gece "umarım o dağlarda şu an yağmur yağmuyordur, soğuk değildir, umarım sis, pus yoktur, gece görüşler güzel gösteriyordur, inşallah hepsi kazasız belasız birliğe, sonra da evlerine dönerler" demeyi öğretti, tanrıyla çok da işi olmayan bana.
rosalinda izleyerek büyümüş efsane nesil
-
sonraki sezonlarda maria mercedes'i izlemiş nesildir.
edit : belki de marimar.tam bilemedim.
bi daha edit : wagner love uyardı;
önce maria mercedes,sonra o bitince rosalinda,sonra o da bitince marimar.
editler durulmuyor : bi de maria la del barrio çıktı,sıralama yine değişti :
maria mercedes, marimar, maria la del barrio, rosalinda.
skerim son edit : yine değişikmiş ama yazmiycam.
lgbti+ karşıtlarını yobaz zannetmek
-
kimin kimi s*ktiği ile bi onlar ilgileniyor çünkü.
yaran fıkralar
-
birgun carlsberg, miller, tuborg ve efes pilsen in ba$kanlari barda icmeye gitmi$. garson gelince teker teker soylemi$ler;
- ben bi carlsberg aliyim
- ben bi buyuk miller istiyorum
- ben tuborg icecegim
sira efes pilsen'in adamina gelince;
- ben bir kola aliyim, demi$. garson gidince yanindakiler sorumu$, "yahu sen niye efes istemedin" diye;
- kimse bira icmiyordu, ben de size uyayim dedim.. demi$..
edit: ycc dedi ki: bu aslında "guinness" biraları için varolan bi efsane
5 bin tl ile yapılabilecek en iyi yurtdışı tatili
-
avrupa turu yapabilirsin.
edirne kırklareli,tekirdağ,malkara keşan hoppala paşam :)))
yaran okul müdürü sözleri
-
sene sanırım 2004. 19 mayıs çalışmaları için bizim okul nöbetçi. müdür ve başta beden eğitimi hocamız olmak üzere bütün hocalarımız durumu gurur meselesi haline getirmiş. 'bu 19 mayıs'ta farkımızı ortaya koyacağız, bütün ili kendimize hayran bırakacağız' nidalarıyla 1,5 ay önceden dersler askıya alındı her allahın günü stattayız. aksi gibi o sene hava leş gibi. ayılanlar bayılanlar... müdür kararlı ama stadın yanında ambulans bekletiyor yine de vazgeçmiyor. artık millet başının çaresine bakmaya başladı stattan kaçıp kaçıp okula sığınıyor.
müdür yine şahane cuma konuşmalarından birini yaparken;
'arkadaşlar sizi gerçekten anlamıyorum. önce okulda tutmaya çalışıyorduk dışarı kaçıyordunuz. şimdi dışarda tutmaya çalışıyoruz okula kaçıyorsunuz. hayır okula niye kaçıyorsunuz lan madem stattan kurtuldun başka yere gitsene okula kaçan öğrenci mi olur ?'