hesabın var mı? giriş yap

  • işsizim, hem de ağır. 10 bin 15 bin alanlar var bi saniye. lan kazı kazanda kazanmayı hayal edebildigim en yüksek meblag 10 bin benim. allahinizi severseniz ciddi misiniz lan? ben aylık 2 bin alanlara zengin gözüyle bakıyor, ve hedef olarak ancak 2 bin lira kazanmayı koyuyodum önüme, bin lirasini giderlere versem bin lirasi oh mis, hatta iyi bi cocuk olursam araba bile alabilirdim. ama siz 10-15 diyince.. lan ya.. dil bilmek çok önemli tabi. neyse memurluk da güzel tatili fln var, garanti iş.. dimi lan :(

  • öğrenci evi. evde 4-5 kişi kalıyoruz. bir arkadaşın kardeşi haftasonu ziyarete geldi. mutfağa bir daldı çocuk. nasıl temizliyor. utandık.
    dur da diyemiyorum ben. gittim artık en azından "ya uğraşma zahmet etme" içerikli bir şey söyleyeyim dedim. baktım ocağı silmekle meşgul.

    - ya uğraşmasaydın onunla bi de. bi ton zahmete girdin.
    + olur mu abi ya. bi iki sene daha rahat edersiniz işte.

    daha karışmadım ben. kimseye karışmadım ama. belediye bizim evi yıktı geçen gün. ayar yerim diye gık diyemedim.

  • ay çok var hangi birini yazalım ki? ilk aklıma gelenler,
    (bkz: murat boz) iki yüzlü, acun amipi çapar surat.
    (bkz: ebru gündeş) tam bir varotik golddigger, pardon "anne"! zarrab bazlamasının biricik eski eşi.
    (bkz: gülben ergen) nam-ı diğer 32 diş gülben, kadın yıllardır yapmacıklığın kitabını yazıyor resmen, evli erkeklere olan zaafıyla başı dertte.
    (bkz: şeyma subaşı) açıklamaya bile gerek yok, iki kelam edeyim yine de: hipsterlığa terfi etmiş varotiklerden ama en önemli vasfı acunun çocuğunun anası olması, dini bütün bir party girl.
    (bkz: fatih terim) konuşan takoz.
    (bkz: eser yenenler) offf allahım tam bir gereksiz! ne iş yaptığını anlayan beri gelsin! kadrolu acun yancısı, gördüğüm en sevimsiz şişko.
    edit:
    (bkz: mustafa ceceli) mü'min çapkın. bir zamanlar romantik şarkıların beyaz atlı prensiyken, eşini aldatıp, ferrari yamultan bir hacıya dönüşmesi uzun sürmemiştir. ay dede suratlı yandaş!
    bonus: burak-fahriye ikilisi, kendilerini türkiye tarihinin en itici ve alaman çifti seçmekte bir beis görmüyorum. işleri güçleri poz, kerkenez gibi geriniyorlar etrafta.
    default olarak gelenler: bu listede değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez, misak-ı milli sınırları içindeki en ama en itici tipler tabii ki,
    (bkz: rte)
    (bkz: nihat doğan)
    (bkz: arda turan)
    son söz: yalnız olmadığımı bilmek çok güzel, ben de kendimi iflah olmaz bir hater sanıp hayıflanıyordum.iyi ki varsınız ahahahaha!

  • zamanında hybird theory ve meteora albümleriyle gönlümde taht kurmuş, ergenlik zamanlarıma enerji katmış grubun güçlü sesli solisti. her ne kadar son zamanlardaki müzik tarzlarını eleştirsem de her albümünü defalarca dinlemiş ve eşlik etmişimdir. bu şekilde hayatına son vermesi çok üzücü oldu.

    sözlük nickimi yaptığım bu adamın yeri çok ayrı bende. rest in peace chester...

    leave out all the rest

  • obsesif bozukluk kişinin aklından geçen saçma sapan düşünceler, kompülsif bozukluk da bu düşüncelerin getirilerinden kurtulmak için akabinde yapılanlar efenim. ben yaşadım, biliyorum, o bakımdan. birkaç örnekle konuyu açıklayacağım şimdi sizlere. başlıyorum.

    ***

    ben sorunlu bir evlat idim. evliya sabırlı bir de annem vardı. hikayeledim burada fakat hala var. ama artık ben sorunlu değilim. neden? çünkü çözdüm ben olayı.

    ***

    şimdi en başlarda aklımdan şu şekil düşünceler geçiveriyordu. hakim olamıyordum kendime.
    "eğer annemi yatmadan kırk bir kere öpmezsem annem bu gece ölecek."

    yani bu derece ciddi bi şey geçiriyorsunuz aklınızdan, hem de kontrolünüz dışında geçiveriyor böyle. gidip paşa paşa öpüyordum. sonra rutine bağladım tabii. her gece yatmadan önce annem ölmesin diye gidip kırk bir kere öpüyordum annemi. çoğu kez abim dövüyordu öpücük törenini müteakiben; halbüse anlatsam anlamazdı ki, ben orada annemi kurtarıyordum sadece.

    böyle oya yapar olurdu, parmağına doladığı ipi çözerken "ay lanet evlat, deli midir manyak mıdır bıktım senden..." der, bazı bazı ağlardı. cefalı annem benim... neyse.

    bi sene filan öptüm heralde.

    muhabbet kuşu ölmesin diye her elime aldığımda üç kere göğsünden, üç kere gagasından öper, üç kere de sol kanadını açıp kapardım.

    babamı da yedi kere öpme kararı aldım sonra. de babam sinirli insandır laf aramızda. yedi mi, hayır. sonra onu öpmekten doğal koşullar sebebi ile vazgeçtim.

    hepsi için toptan güzel bir şey yapmaya karar verdim sonra sonra, her gece mutfak lambasını yedi kere açıp kaparsam ailecek kurtulacaktık. babam fark etti bunu da, her gece malum saatte gelip mutfağa oturmaya başladı. "patlatacaksın ampulü eşşolunun." diye kovaladı sonra bi gün. ben ne yaptım, alarmı kurup gece kalkıp yakıp söndürmeye başladım. böylece babamı atlatmış oluyordum.

    bunlar işin geyik tarafı tabii. her terliği sola çevirme, nefesini tutup bildiğin duaları okuma (morarabilir kişi bunu yaparken) ve gitgide bana fizyolojik olarak da zarar veren benzeri davranışlarım artınca...

    bir gün dedim ki;

    "lan eğer bir daha böyle yapmaya devam edersem, ailecek yarına çıkamayalım."

    o gün bu gündür yapmam hiç öyle. valla bu şekilde kurtuldum. tavsiye ederim.

  • merkel'e olan saygımı arttırmış olay. siyasetçi dediğin duygularıyla hareket etmez. hayat adil değil. her acıtmasyon yapanı ülkeye alacak halleri yok.

  • türkiye'deki şoförlerin trafiğin en önemli kurallarının birinden habersiz olmaları kazanın tek sebebidir. martı sadece ilk aracın önüne çıkmaktadır.

    (bkz: takip mesafesi)

  • youtube'da altına gelen yorumla yarmıştır;

    ''ceza tehlikedeysen zorla tutuluyosan bi mamını mamını çek anlarız biz''