ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
olası türkçe navigasyon seslendirmeleri
-
-mezarlık var teyibi kıs
en enteresan uyku sayıklamaları
-
- a-si-ye söy-le-ba-ba-na-be-nim-a-dım-am-di-değ-il-ham-di...
enişte sayıklamış, halam anlatmıştı. dedem "h" özürlüdür. adamın nasıl uyuzuna gidiyormuş meğerse.
hülya avşar'a laf söyleyeni ısırırım
-
bu şey değil mi bayhan'la hapse girdi diye dalga geçip uyuşturucu ticaretinden içeride yatan kadın. sonra hapisten çıkınca bayhan kendisine geçmiş olsun diye çelenk göndermişti ahahwhwh.
t: söyledikleri dikkate alınmaması gereken birinin saçma sapan açıklaması.
(bkz: körler sağırlar birbirini ağırlar)
hiç düzgün vücutlu türk kızı olmaması
-
kız arkadaşımın kankasının çökerttiği önerme.
not: napiym abi, ben `güzel kıza yanaşmak için çirkin kankasıyla arkadaş olma` stratejisini uygulamaya çalışıyordum, bi baktım çirkin kızla sevgili olmuşuz. ben de kaderime razı oldum.
atom bombası atılınca yapılması gerekenler
-
yoğurt yiyin. dışarı çıkmanız gerekiyorsa da üstünüze yoğurt sürün. çünkü süd zehri alır.
joel meyerowitz
-
new yorklu fotoğrafçı joel meyerowitz 1962 yılında eline fotoğraf makinesini aldığında renkli fotoğraf çekmek sanat camiasında pek makbul görülen bir şey değilmiş. renkli fotoğraf işi dandik magazin gazeteleri ya da evlilik, doğumgünü gibi aile fotoğrafları için uygun görülüyormuş. meyerowitz, garage dergisine 2017'de verdiği röportajda, o zamanları gözlerini devirerek şöyle anlatıyor: "ciddi fotoğraf camiası dünyaya siyah beyaz bir filtreden bakıyordu. renkli fotoğraf ticari ve amatörce görülüyordu. ama umurumda değildi, bunlar renklerdi!"
1960'lı yıllarda meyerowitz, manhattan sokaklarında her gün yürürmüş. bronx doğumlu fotoğrafçı, günlük rutininde garry winongrand ile buluşup amsterdam avenue'deki ucuz bir restoranda kahvaltısını ettikten sonra, 93. caddeden central park'a, oradan da 5th avenue'ye yürürmüş.
"5th avenue'de günü geçirirdik. yemeğe giderdik, takılırdık, ve tüm gün sokaklarda avlanırdık ama herhangi bir şey için değil, sadece izlerdik. biriyle beraber olunca daha eğlenceli oluyordu çünkü sohbet de ediyorduk."
ve 1960'lardaki new york gerçekten de çok renkliymiş. mesela 1963 yılında porto rikoluların bir geçit töreni varmış ve dört kadının tören öncesi sokakta makyaj yaptıklarını görmüş. o günden şöyle bahsediyor: "geçit töreninde neler olduğu umurumda değildi, beni töreni izleyenler ilgilendiriyordu. işte orada bu dört çıtkırıldım kızın törene hazırlanmak için makyaj yaptıklarını gördüm. onların fotoğrafını çekmek kolaydı, ama doğru zamanlamayı bulmak ve onları ürkütmemek ya da kaçırmamak benim için unutulmayacak bir andı." foto
sanatçının diğer harikulade fotoğraflarından bazıları:
doberman pincher'ı ile gülümseyen bir siyahi adama tuhaf şekilde bakan bir iş adamı, new york, 1963 => foto
provincetown, massachusetts'te dairy land adlı ucuz bir yol restoranı, 1976 => foto foto2
dusk, new jersey, 1978 => foto
red interior, provincetown, massachusetts, 1977 => foto
paris, 1967 => foto
mükemmel görüntüyü almanın bir formülü yok diyor meyerowitz. "bu sezgisel bir şey. fotoğrafçılık iki kere düşünmeyle ilgili bir şey değildir, herşey bir anda olur ve sonra geçer gider. ya önünüze geleni değerlendirirsiniz ya da onu kaybedersiniz. bu bir savaştır. içgüdüleriniz 'oraya git, o kişiye git, hayır bu değil, o' der. kıvılcımı yakalamalısınız."
ground zero'da, yani dünya ticaret merkezi ve çevresinde, 11 eylül saldırılarından sonraki günlerde ve aylarda da bir hayli fotoğraf çekmiş. hatta bina enkazına girebilen tek fotoğrafçıymış. saldırı sonrası 2001 yılında new york'ta "no-photography" politikası uygulanıyormuş ve tabi bu, meyerowitz'in fotoğraf çekme hevesini sadece artırmaya yaramış. "'fotoğraf yok' lafını duyar duymaz, nasıl yani, tarihi yok mu sayacağız? diye düşündüm" diyor ve buna çok sinirlendiğini hatırlıyor. "bu fotoğraflardan bir arşiv yapmam gerektiği çok açıktı, bürokrasiyi bir şekilde atlatmam gerekiyordu. ben bir new yorkluyum ve bunu bir şekilde çözmeliyim diye düşündüm."
ve öyle de yapmış. bir grup dedektif ile yakın ilişkiler kurmuş ve kendisine üzerinde, 'joel meyerowitz: belediye başkanlığı fotoğrafçısı' yazılı bir nypd rozeti verilmesini sağlamış. "o noktadan sonra, artık atanmış bir fotoğrafçıydım. kimse beni dışarı atamazdı."
o fotoğraflardan ikisi:
1
2
şu an 81 yaşında olan meyerowitz artık new york'ta yaşamıyormuş. bugünün siyasi ortamını 2001'deki kaosa benzetiyormuş. 2013 yılında şehri terketmiş ve hiç de özlemiyormuş.
"değerler ayaklar altında. 75 yıl orada yaşadım, bu gerçekten uzun bir süre. oraya gittiğimde stres ve baskının enerjisini hissedebiliyorum, hayatımda bu zehre gerçekten de ihtiyacım yok."
italya'da tuscany'e taşınmış. ama italyanca öğrenmekte zorlanıyormuş: "80 yaşına geldiğinizde yeni bir dil öğrenmek çok zor. zihnim adeta tamamen dolu bir hard disc gibi."
sanatçının farklı fotoğraflarını ve röportajını bulabileceğiniz adresler:
http://www.howardgreenberg.com/…wolf?view=slider#12
https://garage.vice.com/…yerowitz-color-photography
https://ritournelleblog.com/…y-exhibition-in-paris/